3
Yorum
13
Beğeni
0,0
Puan
801
Okunma

Bakmayın böyle güldüğüme
Unutmuştur hayat
Çokluktan arınmış,zaman
Nerde olduğunu
Nefes ne kadar yakınsa
Bir okadar da uzak aslında
Şimdi sorsak belkide
Tam orta yerindedir hayatın
Gitmekle,kalmak arasında
Gel gitleri yaşar
Isdırabın sonsuz dünyasında
İçimde bir kuş
Göğüs kafesimde saklıyorum
Kaburgalarım parmaklık
Aksak bir tarih
Ertelenmiş alarmlar
Saatin tik tak sesi
Vakitsiz uyanışlar
Yağmur diyorum,yağmur
Ağlamak için bir sebep değilmi?
Bağıra bağıra ağlarsında
Susa susa silersin gözyaşlarını
Titrek ellerim korkuyor karanlıktan
İlikleyemedim gömleyimin düğmelerini
Toplayamadın dalgalı saçlarımı
Öyle dağınık
Öylesine garip
Öylesine büzüşük yüzüm ve bedenim
Sarılıyorum fotoğraflara
Yetinebiliyorum
Yetinmeliyim de
Sahipsiz
Sarılmalara
Öpmelere
Sevmelere
Hafif tatlı bir tebessümle
Hissizlik’te
Eskiyor
Telaşla kaçıyorum,eskitilmiş zamandan
Bir çarpıntı
Hani diyorum yer yarılsada içine düşsem
Kalbimin siyah rengini,bıraksam oracıkta
Fikrimin en ince,en güzel kokan güllerini sersem üzerine
Pişmanlıklarım
Kırılganlıklarım
Taş yığınlarının arasında kalsa
Sessiz uğultular içinde çırpınırken bedenim
Bilmediğim bu yerde
Kaybolsun
Karanlıklar çökünce üzerime
Hüzünler devriye gezer
Kara toprağın bağrında
Ey benim yazgım
Ey benim mühürlenmiş kalbim
Şafak yok
Gün saymıyorum
Kahverengi gözlerim
Toprak kokan nefesim
Karanlığa teslim
Karanlıklar
Karanlıklar
Karanlıklar içinde damıtamıyorum çıplak kalmış düşlerimi
Üzerime karanfiller dikiyorlar Anne
Gül yerine,siyah karanfiller
Kar yağsın anne
Beyaz olmadı,kırmızıya da razıyım
Başucuma yağsın
Hüznün gerçek
Açık adresine...