...........
Öncesi vardı
O an ne yaptığını...
Pencerede mi/ yoksa yatağında mı
Yada ince bileklerini mi yıkıyordun
Musluğun altında.
Düşler kurup mutlu bir gelecek hayaliyle
Uykunumu kaçırıyorsun
Anlamsızlığın dibinde
Göze almalıyız
gece ilerlersek eğer
Kuru bir dala basmayı
İsimler bir nehir gibidir
Bulutla varolan insan bir damla o an
Ve o yağmurda ıslanmakam istermisin
Boşuna dememişler aşıklar
Yalan söylemeyen uzvumuzdur
Gözlerle
Eller
Kıymıksız bir ten vadediyor
Ve bir orient ekspresindeki kadınlar kadar
Cüretkâr bedenin
Sen uyurken üstünde gezinen ellerim
Buğday tarlalarına ektim
Esmer akdeniz tenin
Kar altında çoğalsın diye
Torosladan aşağı Ermenekte başladı
benim ağrıyan sol bacağım
İleriki yıllarımı düşündürdü ikimizin
Her akşam birbiriyle yatan bacakların
Ancak üryan tenin banyodayken sevişir
Ama ellerinin tacizinden kurtulmayan bedenin
Şikayetsizdi bütün bunlardan uzakta kalan ayakların
En masumu uzun saçlarının uç kısımlarıydı
En güzel yerlerine dokunandı onlar
Ayaktayken,
Çıplak tenine ve otururken banyoda
Çıldırmadan yazabilmek seni
Ve namussuza çıkmadan adım
Böyle herkese açık etmek edepsizliğimden değil
Sana olan uzaklığımdan hiç sayma
Geç kalmışlığınsa senin kabahatin değil
Günaha gireceksem seninle ve günahkarsak ikimiz
Kaderse varlığımız / inanmadığım
Tek suçlu Tanrı olacak nazarımda
Yazan O / kaderi
Veren O / canı
Yaşatan O / hayatı
Günahkâr olamam tenin arzudayken
Tadının ötesinde tutkular bizim olan
Varalım öyleyse üryan bedenimizle
Üryan dünyaya
Hadi bakalım
tatlım.