Tuzla

malihülle etdim “eve varıncaklayın hemen
“koşlara verdiğim gırmadan “yeğe”ye de veren”
deyelek geçirdim içimden
önşe cesaret edemez gariben
emme sonura uşdan-gıyıdan yanaşır
o da der ki “bu i(n)sanolu ne acayip”
eyisi mi; tavandan bi “deve çanı”nı endirip
“oğlak buynuzu” dilin telini bireş kısayın
Şaban Emminin gökgözlü yeğeye dakayın
anasına sattımın yeğesi
bi ağaca file arbışdı, zıyana filen girdi miydi
devenin hatap çan ğibi longur longur
deragap habarım olur
o ğün çanı halletdim de
“yeğe”yi dutmanın imkanı mı var
biladerinen gellebamnan dutdular
neye olduğunu kim ne bilsin..
de! tee hordan “yeğğğee” deye
bi ba(ğı)rdım mı; tun tun yiterdi zavallı!
sanki o bilmeyo senin içinin acıdığını
boşuna mı demişler;
“aş gorsan hırsız edersin
döğersen arsız edersin”
..

Hacı Emmi öküzlerinen nadas edip batı(r)..
Kayasekinin dabanda, garasaban(ı)na
bi evlek garalamış “bi an başından bi an başına”
bi-kaş cızı da barabar çıkdık
ilerden geriden derkene iki beşlik bozduk
saman torbasını öküzlere bağladı
andızın üs(t) yanda.. çarşağın toncuna
Gaziri ovasına bakdı bakdı
“ee garayeğen” deye başladı
“gosgoca hu ova, horda annaşda durukana
bizim yörüğün umcası neydi bu çalıda-daşda
desen ya “senin ne işin var Daşınbaşında”
bobam neye guşların yuvasını bozdu acaba
“emmi” dedim “zabahtır seyran etdim
ovada çeşme nerde acaba..
İrbem Dedenin yapdırdığı Yenisu olmasa
Gazirinin yüzünde nerde su işceğdim
söz temsili senin yörük ovaya gonsaydı
nerde eğleycek sulay(acağı)dım goyunnarı
ovanın yüzü yanardır hinci, nerde hava alcağdım
ovanın yüzünde gonşu olsak bile görüşemezdik
hemi de bu malları nerde gütceğdik”
“doğru” dedi, “bak ardışda öten guş bi cennet
dağlar, dereler, su herşey ayrı birer niyemet”
Hacı Emminin mabbetine de doyulmaz
emme akacak gan, uykusu ğelen çoban
ağılda emişcek goyun bağlasan durmaz

bakdım daa epili bi vakıt var,
Garşıbağdan, Tollardanyüzden eve gedeceğime
Daşınbaşından Mullapak Depesine öte
ordan dah etdim Gölyeri, Cıngıdık Goyağı,
Gumluk, Kel Sülemen Daşı
Günsüzün altından sulanırlar geliler gari
dedim ver elini, Gızılgedikden Löpeli,
..

Gısır Aşa öğey de ossa ebem ya
ne varısa gene o kelek tarlasında,
evzinip duru(r) gene,
selam mersem boşa ğeder valla,
içim el vermedi gene de el etdim uzakdan
dönüp bakmadı bile
bi ta(ha) da hiş oradan daş galdırmadan,
elimde mor güllü yakı otları var
bayırı dırmandım, çalıların arasındaan
koyuneşşe(ği) gılavuzları olunca barabar
kendileri akışdı ğeldi Duzlaya

Goca Hesne dam başında
valla ta ordan ters ters bakıyo,
el-gol barıyo-çarıyo
verip alıp keydiriyo soyuma sopuma
aldırmadım netcen hinci
u(ğ)raşmaya mı gede(yi)n
aldırmadım desem de canımı sıkdı,
bakdım hala söyleniyo, cayma(ya)cak
uyuvusan, bela tütüp galcak,
get nalet olsun dedim
günsüzden yana dönüp, gamıtdım
o değilden, duymazdan geldim
sanısın daşda ekilmiş duzu var,
Allah Allah…eyiydi, severdim
herkeşin çocuğunda eme(ği)
gursa(ğı)mızda ekmeği var o gadar
emme hinci okarda Allah var
emme gatliken gönlü olmaz dı
sanısın Duzla bobasının malı
neytcen sanki, cık cık cık
gabiri cennet olasıca ıramatlık”
..

kendim kendime söz verdim
böğün taha i(n)san üzmecen,
bi taha can yakmacan
“get nalet ossun” dedim
“köpe(ğe) dalanmakdanısa
çalıyo dolan” demişler
köyün gatına girmekdenise
yes etdim Tollardanyüz’e
anam köpeklerin yalını garmış vermiş
çokaşmışlar yal çanaklarına ikisi birden
ben taha eve varmadan..
okarı çıkdım.. papbamı bile çıkarmadan
uzanıvıdım sekiye, hafsizden
anam “ha açcık bişiy yeyeydin hurdan”
kese yoğurduna cilbirte etmiş..
büber ekelemiş
uykudan taha datlı bişiy mi var len..

DEVAM EDECEK