DiyedirŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Demek bana kızgınsın öyleki diş bilersin Verdiğim uğraşları düşmanlık mı; bellersin? Bunca emeklerimi bir kalemde silersin Diyedir; bentlerini yıkıp da akma taşkın Ey kendini bilmeyen haddini aşan şaşkın Hem eşkiyâlık eden nasıl bekler ki uyum? Derdiyle hırçınlaşır besbelli ki tutumum Sen, isyankar tavrınla şerre açılan kanat Sen, gönlümün yoluna set çekilmiş istinat Hem nankör hem de körsün keçi kadar da inat Diyedir; şerrin ile yoluma gam düşmeye Düşüp de âbadımın üstüne üşüşmeye Aymaz tavırlarınla zora düşen durumum Derdiyle hırçınlaşır besbelli ki tutumum Demirin körüklenip yanmasıydı bir nevi Kavurur koru ile yakar her dem can evi Ateşi âşktı yanan sanma odun alevi Diyedir; beslendikçe usul usul harlana Dem alırken korlanıp âşk ile harmanlana Harmanlanıp sürura erişmez ise umum Derdiyle hırçınlaşır besbelli ki tutumum Sayılı nefeslerin harcanması ne garip Alınmayan nefese herkes olsa da talip Alınan her nefesin çoğu senden muzdarip Diyedir de ey nefsim sıhhati bozulmasın Ebediyet yurdunda boynu bükük kalmasın İş bu sebepler ile pişmemiş hala hamım Derdiyle hırçınlaşır besbelli ki tutumum Düşmesin otağıma zerreyi miskal fesat İlahi, ihsan edip kulunu eyle âbad Sunup da bir yudumcuk şerbeti ab-ı hayat Diyedir; sol yanımı öpsün nurun busesi Karışsın süruruna yankılanıp " Hû" sesi 7 Ocak 2020 |