Gün geldi ağladığım günlere ağladım. hz. ebubekir
Bayram KAYA 1
Bayram KAYA 1

Ah Öğretmenim

Yorum

Ah Öğretmenim

1

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

961

Okunma

Ah Öğretmenim

Açıklama:

Toplumu ve halkı gözlemleyerek, olana göre ,olması gereken toplumsa reelliğin ve bir sağduyunun yaptığı kıyastı ironisidir. Halkın saygı, sevgi, beğeni, imrenme, kendisine örnek görme gibi, olan sahipti çarpıklıklarını dile getirerek, toplumsa olanla, toplumsa olmayanın; yani menfaat ve çıkar olmayanın, tepe taklak edilişle, itibar görür olması, kıyaslanmaktadır. Toplumları toplum yapan kurumlarla; toplumun, onlarsız da olabileceği sektör durumların, korkunç farkını kazanç destek ve teveccüh olurla ortaya konuşudur bu.

Görevinden başka, sosyal yaşamın en sadesinden en cafcafına değin çeşitlerinin hiç birine eğimi olmamakla; hiç eğlenceyi tatmamış; tek eğlencesi ve yaşam tutamağı hep görevi olmuş bir nitelik olan öğretmen, ilk satırdaki; ’sevdalarınca’ deyimi ile bu ironiye konu yapılarak belirtilmek istenmiştir.

İroni, para babası olan karaborsacı, vurguncu gibi tiplerle; yine toplumsal emek olmayan kimi pek çok topçu ve vücut sergileyerek artistik pozlar veren magazinsellere olan halk rağbetine dikkat çekilmiştir. Ve bu dikkate konu, üretim ve hizmet olmayan, eğlence sektörünün aşırı çok kolay para kazananlarıyla; toplumsal emeği olanların kazanamaz lığı kıyas edilip; asıl ironiye geçilmiştir.

Bu ironi; halkın toplumsa olanı bilmeyen teveccühlerinedir. Halkın toplumsa olmayışıyla neye daha çok değer verip, sahip çıktığı algısına sitemdir. Bir topçuya, bir giyinik soyunuk magazin tiplere halkın sevgi ve taşkınlık göstermesinin kırıntısını; asıl toplumdan yana emeği olanlara hiç gösterilmez olması ile dile getirildi. Açıkçası Toplumu toplum yapan değerlerle, toplumsa olmayan değerlere halkın, ters sahiplenilir olması kıyas edilmektedir.

Öğretmen, aydın ve toplumdan yana oluşla hile, hurda, tuzak; al takke ver külah gibi erdemsizlikleri ne aklına getirdi, ne de kendi dışındakilere konduramayacak denli göreviyle haşir neşirdi. Söz gelimi bir okulu açarak on okul parasını devletten teşvik ve ihale parası olacakla alanların (hamiyetlilerin!) halktaki sevgisi, bir öğretmenin bunlar yanında esamisinin olmamasıdır. Yine bir hiciv ve ironi kaosu sergilenmektedir.

Üstelik öğretmen bir aydınlatma olayına giriştiğinde; görülen lüzum üzerine, sürgünlere, meslekten mene, değin gidilmiştir. Ve 12 Eylüle atfen medyaya marşlar konmasından bahisle, ’öğretmenin görevi okulda a,b,c’yi öğretmektir diyen anlayıştan yola çıkışla, 1402’lik kapsamla cezalara uğrayarak, asıl görevleri yaptırılmayıp, görev yerine ödevse olması dayatılmıştır öğretmene. Aydınlanmada rahatı kaçanların ve öğretmene ödevcil olmasını dayatanların yaptıkları, yine öğretmenin ekonomice yapamaz olduklarıdır.

Son bent, öğretmenin bu toplumda itibari olacakla görmezden gelinişi; siyaseten de görmezden gelinerek ekonomik zorluklara sokulan öğretmenin; gerçek ve dıştaki yaşama göre çelişki oluşturması, temanın kırılma noktasıdır. Bu, öğretmenin öğrencisi üzerinde inandırıcılığının zayıf olmasıdır.

Bu ironi de öğrencilerin gözü ile ve sözü ile dile getirilmektedir. Girişteki belirtilen magazinsel al benili yaşamlarla, öğretmenin sezdirdiği ve aydınlık tavsiye ettiği sorumluluktu yaşamın çelişmesinde çocuk; albenili olana yaşama dek yönelimini kararlı bir tercih ortaya koyuşla, ders verir nitelikte ve alaycılıkla yeğlemektedir.

Sevdalarınca sevilip, sevinemedin
Yazlığına kurulup, yatın ile gezmedin
Şiş göbeğini saunalara serip
Artistik pozlarla, sütun, sütun
Top koşturmalarla, alım, çalım yıldız
Şöyle bir tanınıp halkın gönlüne girmedin!

Hep aydınlıktın, karanlığı görmedin!
Hamiyetliliğinle şiltler alıp vermedin
Senden sonraya anılmak için
Hayrat neyledin?
Tüm bunların yanında ne ufaksın
Küçül, küçül öğretmenim!

Işınırken sıkıntılara sardılar
Şöhretle Alp’lerde kayağa doydular
Huzursuzluğunda medyaya marşlar koydular
Sessizliğinde erdemsel ödevlerini saydılar
Bir çiçeğe bin diyarı kardılar
Zakkumu ilaç sanıp çare saydılar

Üzgünüm öğretmenim!
Beden ölçülerine güç yetmiyor!
Purosuz kokuların hoşa gitmiyor!
Kara borsa ile kolaya gitmenin
Pahasına paha yetmiyor!

Öğretmenim!
Sendekilerden bana ne öyle!
Karanlıkmış ışıkmış!
Kaç otomobil alır söyle?
Ben de olacağım böyle
İki gerdan kırıp, süzdüm mü
Birde oryantal kıvırttım mı?
Tamam işte!

Ne olmayacağını bildi!
Yine öğretisel oldun öğretmenim

(22.02.1992)


Bayram Kaya

Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 
Ah öğretmenim Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Ah öğretmenim şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Ah Öğretmenim şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
HakanKurtaran
HakanKurtaran, @hakankurtaran
30.6.2008 14:10:25
Ne olmayacağını bildi!
Yine öğretisel oldun öğretmenim
===
Öğretmenler Bizim geleceğimize ışık tutarlar ama,bu ülkede Devletin memuru
ekonomik yönden en zor durumda kalan kesimdir.
Allah onlara sabır versin
Tebrikler ..

© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL