7
Yorum
11
Beğeni
5,0
Puan
613
Okunma
Rızasız girdiğim gönül bahçenden
Derdiğim güllerden utanıyorum
Gül kokulu yarım, gelip geçenden
Sorduğum kullardan utanıyorum
Ömürden geçiyor mahmur günlerim
Gönlümle söyleşir, sükut dinlerim
Aklara büründü zülüf tellerim
Konuşan dillerden utanıyorum
Kalbimde duracak aşkın izleri
Kara kaplı defter söyler gizleri
Kederle bürünmüş masum yüzleri
Sersefil hallerden utanıyorum
Gitmiyor bir türlü gönül kervanım
Kurudu gözümde yaşım, giryanım
Ağrısı dinmeyen cana dermanım
Boş veren ellerden utanıyorum
Gönlümün meskeni viran olmuşken
Umudum tükenip benzim solmuşken
Yüzünden, sesinden yoksun kalmışken
Dal kıran yellerden utanıyorum.
Özlem ÇETİN
MANİSA 28.11.2019
5.0
100% (8)