Visâle kapı açık, kalma sakın geriye
Kapanmadan kapılar, şevkle gir içeriye
Aşk ile nihayete erişsin seferiye
Üflenip ihlâs ile körüklensin ocağın
Arınsın paslarından bütün köşe bucağın

Sıhhatin bozulmadan, zuhur etmeden araz
Yerleşip köklerine tapulamadan maraz,
Ölülere çok baktın dirilere bak biraz
Bağrında şu toprağın, ölü müdür; her yatan?
Ölür mü; hiç, nefsini Canabı Hak’ka satan?

Visâle ermek demek, dert ekip, sabır biçmek
Her demde halden hale, döndükçe serden geçmek
Zehiri şerbet diye doldurup aşkla içmek
Sevmeyene şer gelir, sevene güldür diken
Bilmeyene hoş gelir, bilene dildir diken

Olmasa gerek engel, yaprağa düşen kurak
Kökleri sağlam ise vücud bulmaz infirak
Korkuya mahal vermez; iki kapı bir durak
Derin bir iştiyakla verilmiş ise meyil
Vuku bulmaz mı; vüsûl, geçiktirse de mehil?

Düsturudur bu yolun, halis niyet ve sebat
Maksat değildir elbet gönlü eylemek dilşâd
Maksat Hak rızasıyla olabilmektir âbad
Neye yarar yok ise özünde halis niyet
Menzile varan yolda evzelken samimiyet

Kulağını iyi aç, hakikatin sesine!
Aldanma şu dünyanın geçiçi hevesine
Aldanma! Yazık olur ,aldığın nefesine
Geldi geçiyor ömür, kaç nefes kaldı bize?
Nasip olsun Visâle, erişmek hepimize

Sol yanımın, hüznüdür, cümlelerimden sızan
Dileğim sensin ya Rab, ve ancak senin rızan

Lütfet!

22 Kasım 2019



Araz: Bulgu, belirtiler
İnfirak: Ayrılma
Evzel: önemli ( olmazsa, olmazı)
Visâl: Sevgiliye kavuşma
Vüsûl: ulaşma varma
Vuku bulmak: Olmak, meydana gelmek
Dilşâd: Gönlü hoş, sevilmiş