2
Yorum
14
Beğeni
0,0
Puan
1544
Okunma
Kırıldı paslı sürgüsü
Ardında
Hoyrat saçlarımda
İmbat’a öykünen sıcak kırması nefesini ehlileştirdiğim
Çift kanatlı demir kapıların
Siyah dalgalı saçları arkaya taralı
Yakışıklı aynalara deviriyorum sırçasını yüzümün
Eğip boynunu
Başaşağı selamlıyor
Alnıma kabaralarla mıhlanan keder yazgımı Petrus
Arâmî bir lisânda ağlıyor sayfalara Matta
Sırtında
Sapı Gotik bezeli kırık hançer
12 yerinden kanıyor Mesih
Çivili topuklarıyla arşınlıyorken gövdesini arşın
Kana kan
Dişe diş cenk ediyor gel git aklımın kurganında
Çan
Can
Zan
ve
Ezân
Elbrûz
İstiklâl-i lâli hunharca kırbaçlanıp
İstikbâli zincire vurulmuş kâdim toprakları
Gözlerimin iri’s’ine süpüren
Kavvâm-ı kavim
Nefesi toz kokan
Soluk benizli bir Güney kentinin
Kilit taşlarıyla recmediliyor tenhâlığı
Mâsûniyetine mülteci olduğum bârgâhımın
Varsıl yoksunluklar doğuruyor hasretim
Çığlık çığlık yırtarak kasıklarını
Kırık tırnaklarıyla bir azizenin
İğdiş edilmiş
Yazımı yalnış
Anlamı k’aymış
Hüvviyetsiz ve Hürriyetsiz
Mülteci kelimelerden
İmlâsı bozuk
İmâsı s’imâsı bozuk şiirler sağıyorum
Âlâkasız
İlgisiz ilgeçlerin kısır rahmine
Harf hurûf
Değdikçe Adın Y’Âdıma
Dem û dem
Ah Elbrûz
Benim gelişi güzel yârim