0
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
580
Okunma

Ay Işığın da Yüce Ağacın gölgesin de,
Uzanmış kalmışım Toprak Ananın bağrında
Gecenin yaratıklarının sesi her yön de,
Kargaların ninnisiyle uykuya dalıyorum
Bir daha asla gülmemecesine ...
Gece buz gibi Ayaz çıkmış , Rüzgar ugulduyor ,
Toprak da üşümüş beni de soğutuyor,
Doğrulmak istiyorum ama çok yorgunum,
Bırakıyorum kendimi Huzurlu bir gidişe
Bir daha asla geri Dönmemecesine ...
Mazi de Yaşananlar geliyor gözümün önüne
keskeler , pismaniklar için de,
bu bir hüzünmü, Huzurmu bilmiyorum ...
Gözlerimi yumuyorum ve kendimi bırakıyorum...
... Babam işten dönüyor elinde Fırından yeni çıkmış ekmekle
Abimle müzik dinliyoruz gitar sesi frekanslar ötesin de
Ablamla Annem yemek yapıyor onların sesleri karışıyor müziğe
Sımsıcak bir mutlulukla bekliyoruz Akşam olmasını ...
Hayatlar yeni kuruluyor , yeni doguslar, umutlar yeşeriyor
Karanlıktan korkmuyorum hüzün de vermiyor
üsütmüyor da şimdiki gibi,
Ve ben yine Aşık oluyorum ismini bilmediğim birisine...
Derken yine buz gibi gerçekler bürüyor benligimi ,
Kara Bulutlar bürüyor Ayın çevresini ,
İçim de bir yerler kanıyor, acıyor
Ürperti üşümeye bırakıyor göz yaşım donuyor
Kargalar daha gür ölümün Ninnisini söylüyor
Topragi avucluyorum... Toprak Oluyorum ...
Birazdan kara Kanatlı Karanlık alacak beni,
Gücümde yok Arzumda yok diretmeye...
Artık sadece ruhum değil bedenim de cürüyecek
Bilmediğim garip bir Huzur lan bu ,
Gidiyorum yorulmadan bilinmezlik memleketine
M. Serhat Sezer
5.0
100% (2)