Şirin değil miydi, dağı deştiren? 
Deşti de, Ferhat’ı, vuslat mı buldu?
Leyla değil miydi, çölü aştıran?
Aştı da, Mecnun’u , vuslat mı buldu?

Sevilmek baht işi, sevgili kader,
Düşersen dengine, aşk sarar dostum,

Kerem sevdasına, kor ateş yandı,
Yandı da, Aslı’yla, vuslat mı buldu?
Züleyha sevdayı, zindanda sandı,
Sandı da, Yusuf’la, vuslat mı buldu?

Mutluluk taht işi, kaderin kadar,
Düşmezsen dengine, aşk yorar dostum.

Şol Karacaoğlan, aşıktı aşka,
Aşka aşıktı da, vuslat mı buldu?
Gönlü kocamadı, güzelle meşke, 
Meşkde güzellerle, vuslat mı buldu?

Vuslat bir rast işi, hicransa keder,
Düşersen hicrana, aşk gerer dostum.

Bazen sevmek yetmez, belki çok gelir,
Geldi de, cânânın, vuslat mı buldu?
Çok candan seversen, hafife alır,
Aldı da,cânânın, vuslat mı buldu?

Aşk bazen mest işi, bazen naz eder,
Çekersen nazını, aşk sürer dostum.

Koçyiğitler yâre, gönül bağladı,
Bağladı da sanki vuslat mı buldu?
Beşikten mezara, kadar ağladı,
Ağladı da sanki, vuslat mı buldu?

Mutluluk baht işi, sevenler heder,
Düşersen zalıma, aşk zarar dostum.

Kul Figani der ki, beklentisiz sev,
Karşılıklı seven, vuslat mı buldu?
Sever gibi yapma, aşkın olsun dev,
Devasa sevmeyen, vuslat mı buldu?

Sevmek bir aht işi, aşk gönlü güder,
Gütmediysen gönlü, aşk firar dostum.


Erdem Gümüş ( Kul Figani)
12.11.2019
İzmir