0
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
2376
Okunma

Baştan sona düğmesi yanlış ilikli gömlek;
Gözlerim kan sızdıran kırılmış çanak, çömlek…
Nasıl yandıysam artık ateş de ben kül de ben;
Paramparça bahçesi yaralanmış gül de ben…
Şimdi sen düşlerimde saklanan denizkızı;
Vedan emir bekleyen neşterinde son sızı…
Hayal kurmak bedava demişlerdi, kanmıştım;
Hani mutlu bitecek her filme inanmıştım…
Olmayacak duanın peşine düşmek niye;
Ruhumdaki son kalkan gemiye küsmek niye…
Ben kimim mutluluk kim, kapımı çalan nerde;
Aklımı söke söke beynimden alan nerde…
Kimsesizim üstüme yükleniyor bu şehir;
Boşalırken gözümden çağlayan iki nehir…
Ne bir ele muhtacım ne silecek mendile;
Acımla hayat verdim ömür denen kandile…
Ne söylesem boş şimdi tesellidir gerisi;
Sağ kolumda dert gezer solda sabır perisi…
Düşersem tutanım yok ayakta kalmalıyım;
Ölürsem, başucumda yine ben olmalıyım…
Ne vakit tamam desem eksiliyor bir yanım;
Ciğerimi söküyor, yan canım ya cananım…
Ya bir şarkı sözünde ya da içli bir şiir;
Beni benden alıyor yokluğunda bu şehir…
Teslim oldum kalmadı ne silah ne cephanem;
Beni de almaz oldu şu derbeder meyhanem…
Neymiş efendim neymiş dilimdeki senmişsin;
Son kadeh sonrasında elimdeki senmişsin…
Okunmaz şiirlerin kaleminde gayret sen;
Aynalarda gördüğüm şu yüzümde hayret sen…
Yıllar geçmiş, valla mı? Ben neden bilmiyorum;
Ve neden hep ağlıyor ve neden gülmüyorum…
Kaderime yazılmış miras mı kabahatim;
Bekliyor sahibini, şuramda, emanetim…
Elimden tutacaksan, belki yazın kış olur;
Kimbilir yanağında silinmeyen yaş olur…
Kaç kez ölüm şehrine gittim de geliyorum;
Nereden deme sakın kendimden biliyorum…
Başıboş merhabayı, dilin silmiştir artık;
Hadi iyi geceler uykun gelmiştir artık…
Ali ALTINLI – 12.11.2019
Saat: 00:41
5.0
100% (1)