Ne kadar yağmur yağmışsa geceden
Sular çırpınıyordu baktığımda
Epey bir yürümüşüm koştura,koştura,
her yer; allı, yeşilli, taze renkli
Hoş duygular kaplıyordu içimi
Yükselirken selviler ilkyaza
Kimin için süslenmiş bu kırlar acaba.

Duyarmı beni filizlen şu fidan
Baharın geldiğini gören çıkmış yuvadan
Şu uzayıp giden ovadan
Her yerde,her yerde, binlercesi kök salan
Curcunalar içinde hangi ses,hangi sesi dinliyor

Gök nasılda derin dağılmış bulutlar
Taşkın yemiş şu dereler
Hangi ağaç, hangi toprak içmemiş
Kıvrıla, kıvrıla, giden toprak yollardan
Hangi adem, hangi yolcu geçmemiş.

Bilirim ki ören yeri doğduğum yer
İşte kalıntılar, işte tarih,
Kimler gelip geçmiş, hayal içinde
Hangi ana taşımış beşiğini
Hangi kız gelin olmuş.

Boy vemiş ekinler yatip kalkar
Rüzgara eşlik eder gibi
savrulur püsküllüler başıni sallar
Görülmemiş rüya gibi.
İste göçmen kuşlar süzülmüs dönuyorlar
Hülyalar kucak açmış biliyor onlar...



MustafaYaman
03 kasım 2019