Olur da görürsen gemiler değil;
Senden sonra limanları yaktı de…
Yemin ettim, sözler verdim diyerek;
Ne düşleri ne hayaller yıktı de…

Gelmedi bir türlü aklı başına;
Tebessüm yasaklı gözde yaşına;
Oturup sessizce mezar taşına;
Uzun uzun derin derin baktı de…

Aynada gördüğü o yüzden değil;
Dilinde saklanan o sözden değil;
Yalnızca geceden, gündüzden değil;
Nefesleri saymaktan da bıktı de…

Canan dersin kurban eder cananı;
Gönülde yol bulur dertler kervanı;
Yara bere sağı, solu her yanı;
Can vermeden son savaştan çıktı de…

Halimi sormayan halimi sordu;
Mutluluk kapıma hükümsüz vurdu;
Parçalı bulutlar yüklenip durdu;
Yanağından iplik iplik aktı de…

Yudumlayıp keyfe keder zehrini;
Terk eyledi mutluluğun şehrini;
Senin için nice kahrın kahrını;
Çekmez deme nicesini çekti de…

Balık bilir denizinde ağları;
Ceylan bilir gezindiği dağları;
Viran oldu talan oldu bağları;
Bahçesine menekşeler ekti de…

Hiç gitmez sandığım nicesi gitti;
Düşmeme tek hece vedası yetti;
Yaşamak hikaye, okundu bitti;
Tabutuna son çiviyi çaktı de…

Ali ALTINLI – 04.11.2019
Saat: 12:25