0
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
743
Okunma

MEĞER İSTANBUL SENMİŞSSİN
Pürtelaş meramıyla, kelimeler tutuşsun
Eyüp Sultan’da kuşlar, -hû hû- diye uçuşsun
Ufkunda helecanlar, rüzgâr ile buluşsun
O efsunlu hayatın, yarınlarda seferde
O mânalı duruşun, sereserpe her yerde
Bir fısıltı dolaşır; karında, yağmurunda
Peygamber müjdesiyle, Fatih var damarında
Özlem vuslat hayâli, kursada sularında
Sana bağrında yatan, ’’Necip Fâzıl’’ın yeter
Surlarında beyaza meftûn kızılın yeter
Beyoğlu Ağa Camii, o aynı adresinde
Abdülhakîm Arvâsî, duyulur her sesinde
Anadolu can bulur, asırlık nefesinde
Tasalanma olsa da, derinden yaraların
Cihana meydan okur, mümtâz hâtıraların
Çağlara ışık tutan, sönmeyen meşâlenle
Sırr-ı ufkun peşinde, nazarlık mes’elenle
En nihayet verdiğin, ebed mücadelenle
Âtiye hep göz kırpan, hep o umut gibisin
Medeniyet tahtının, belli ki sahibisin
İstanbul ’’îman şehri,’’ bilir diyecekleri
Ayasofya söyler bir gün bütün gerçekleri
Yıldız Parkı’nda eşsiz, sarmaşık çiçekleri
Çamlıca’da sevdalar, kalpten mahzun ve kırık
Sessiz hatırlayışta, aynalarda hıçkırık
Sürgündedir kumrular, aşk canlanır adında
Şehirler pare pare, avunmakta şâdında
Kâinat çalkalanır, varlığının yâdında
Senle her seyr-i âlem, canhıraş bir yarıştır
Ey İstanbul! Yolların cennete kaç karıştır
Raks-ederken martılar, hıncahınç ışıltınla
Bir baharı andıran, mücellâ parıltınla
Hep aynı âşinalık, mâzinden alıntınla
Gündüzün de gecende, akşamüstleri, tânda
Çayın başka tatlıdır, vakitsiz Emirgan’da
Silkelenir kopuşlar, muhabbetin sezilir
Mahmurca bir edayla, Boğaz’ında gezilir
Sen olmasan İstanbul, bu diyardan bezilir
Yıldız kayar şavkınla, müebbed alır düşler
Eşkâlinde tanımsız bir şehrayin gülüşler
Mart/2015
F. Selçuk Soylu
5.0
100% (4)