..


hasretin gemileri
iskele’sine yanaşmaya görsün
kanatlanır martı d’esenleri
ziller çalar eteğinde zarifem’in

tasavvur çiçeğim
ipek katmanlı tahayyülem
sevdiğime atfendir tüm çizdiğim
dalgalı denizlerim

pazar payını çıkardım
hafta arası buluşmasından
yarım gün izin üstüne
tazelenir dünün detayları
zaman-ı kadimin ahşap güvertesine sus’ar saatler
turkuaz akar göğün dilinden ıssıza

sayılı güne sıkılır kasvet kurşunları
karavana gerçeğine yansır izleri
hülyalı intiharım nedeni sevda denizi bilmecesi
suçu itirafta veda’yla irkilir irice bir ivedi busesi
ve gönlün çırpıntısı başlar g’örüntüsüz ânlara
bulutları boran içer yağmuru sağanak
yanar şimşeğin kıvrımlı ışığıyla kirpiğime uzanan saçakları
tuzlu sulara sürgün kaportalar başaltına sığınaktı filikalar
gemici fenerinin nemli fitilinde saklanır karanlıklar

pişmanlı safralar tüketir sancıları gün doğumuyla
çarşaf serer okyanus yüreklere sürgün aklın kamarısında
lombozlar siler gözlerin buğusunu selfiye karışır martılarla
kâlbime çarpar parlayan balık pullarında yüzgeçlerin küreği

umman verir mi kiraya yalnızlığı ruhuyla
bir geceliğine demir atsak
yosunu yitik kayaların dalgın bakışlarına

ve...
aynı ânda düşleyip duyumsar mıyız zarifem’le vuslat kokusunu
uçuk maviye dönmüş rengi berraktı gördüm derinliğinde deniz’in
uzatmıştı ellerini koşarken parmak uçlarıyla uçar gibi/

rüyamızın afâkı çağırıyor göğün letafet kuşağını
sarıyor yağmur kanatları sırılsıklam aşkımız üstüne



..