2
Yorum
5
Beğeni
4,8
Puan
1068
Okunma

Aylar sonra görmüştüm, o sevdiğim kadını
Yüzüne baktığımda, gözleri parlıyordu
Tanımıyormuş gibi, sordum onun adını;
Unuttun mu adımı, ben; “Aybala” diyordu…
Yine göstermemişti, minyon tipi yaşını
Utangaç bir tavrıyla, yere eğdi başını
Saklamıştı kirpikte, pişmanlık gözyaşını
Haline bakılırsa, bir diyet ödüyordu…
Bilinmez şekle dönmüş, bir hayli yıprak gibi
Kaskatı kesilmişti, sanki de toprak gibi
Rüzgârların önünde, savrulan yaprak gibi
Boynu bükük acaba, nereye gidiyordu...
Anladım ki ne mümkün, varmak böyle kanıya
Çile çektiği belli, hiç gerek yok tanıya
Borçlu kalmış meğerse yaşanan her anıya
Belki kalan ömrünü, maziye adıyordu...
Lafa nokta koymadan, cümleye virgül atıp
Yüreğimde hasreti, sonsuza dek uzatıp
Yol ayrımını yine, kaderine dayatıp
Sükûta mahkûm dille, hep veda ediyordu
Aybala, gitme dedim; ama dinlemedi hiç
Oysa cismiyle geldi, ismiyle gitti ilginç
Ne neşe verdi gönle, ne mutlulukla sevinç
Hala daha talihe, bitmez kin güdüyordu...
01. 10. 2019
5.0
75% (3)
4.0
25% (1)