Paranın öldürdüğü ruh, kılıcın öldürdüğü bedenden fazladır. walter scott
sadikozen
sadikozen
VİP ÜYE

ABLAMA

Yorum

ABLAMA

0

Yorum

3

Beğeni

0,0

Puan

849

Okunma

ABLAMA

ABLAMA

Sen gittikten sonra, Bir anda boşlukta buldum kendimi. Ne yapacağımı bilemedim ilk günler. Yarı uyanık uykularımdaydın hep abla; Sabahlara kadar şiirler yazmak istedim sana, Ama yazamadım bir türlü; Sanki mürekkebi kurumuştu elimdeki kalemin, Hepsi de kaybolmuştu belleğimdeki sözcüklerin. Ne yazık ki gitmişti ilham perilerim, Gelsinler diye bekledim… Bekledim…

İkimiz beraber büyüdük aslında Ben dördümdeyken sen sekizinde Bazen kucağına aldın beni Bazen sırtında taşıdın Ben ne istiyorsam onu yaptın Alıç ağacına çıktın Ben seviyorum diye alıç topladın Eline ayağına batan dikenlere bile aldırmazdın Sen ne kadar fedakardın abla

Beşiğimi salladın Dizlerinin üstünde uyuttun
Gece yarılarına kadar bana Dede Korkut masalları anlatırdın Okula bile gitmemiştin Ama bana ders çalıştırırdın Elişleri ödevimi benimle yapardın. Yıl sonu sergisine koyduğum küpü, piramidi, dünyayı Yağlı çamurdan seninle birlikte yapmış ve boyamıştık Sen ne kadar akıllı ve becerikliydin abla
Seninle ben hem abla-kardeş hem de sırdaştık Aramızda herkesten saklı planlar yapar kimseyle paylaşmazdık

Bana dostluk ve arkadaşlığı sen öğretmiştin abla Kendime güvenmeyi ve sır saklamayı da Beni çok severdin, çok da şımartırdın Bir dediğimi iki etmezdin. Okula giderken harçlık koyardın cebime Elma şekeri alırım ya da su muhallebisi yerim diye
Lades tutuşurduk seninle Az sonra beni yenerdin Bana yenile yenile, yenmeyi de öğretmiştin.

Kangal’daydık: Bir gün bahse tutuşmuştuk seninle “Ben seni suya götürür susuz getiririm” demiştin. Kendime çok güveniyordum Bunu kabullenemedim bir türlü; Ağırıma gitmişti, İddiaya girdik.
Küçük bir bakracım vardı benim, oyuncağım gibi. Onunla su taşımak hoşuma giderdi. Aldım elime, çıktık yola.. Birazdan “Nokta Pınarı”ndaydık

Ağzına kadar suyla doldurdum bakracı, Kulpundan sıkıca tutmuş, kıvançla yürüyordum İçimden de “İşte kazandım” diyordum. Çok mutluydum. Gururlanmıştım. Kapımızın önüne gelince bakracı gösterip: “Tamam mı” dedim
“Hayır !.. “ diye başını salladın, sonra da ekledin; “Bakracı Nokta Pınarı’ndan doldurduğunun ispatı gerek” Ben şaşkınlığa uğramıştım, Sen ise bıyık altından gülmekteydin.

“Haydi dönelim şimdi, bir tanık bulalım” “Bakracı doldurduğunu görsün” dedin.
Vardık pınara, kendi ellerimle döktüm suyu çeşmenin yalağına, Yeniden doldurmak için uzanıyordum ki; “Dur” dedin ve arkasından ekledin; “İddiamız burada bitti”. Sonra da; “Birimiz kazanacak, birimiz kaybedecektik” “Seni suya götürdüm, susuz getirdim” “Ben kazandım, sen kaybettin, haydi bakracını doldur da dönelim” dedin

Ben dört yaşımdaydım o gün, den de sekizi bitirmiştin. O gün bana çok büyük hayat dersleri vermiştin. Senden öğrendiklerim ve unutmadıklarım: “Ben her şeyi bilirim” demeyeceksin. “Hiç kimseyle boşu boşuna iddiaya girmeyeceksin” “Senden daha akıllılar olabileceğini bileceksin” Terazinin “Kazanmak ve kaybetmek“ gibi İki kefesi olduğunu kabulleneceksin. Bunları yapabilirsen eğer; “Kaybetsen de yenik düşmezsin” O kadar zeki idin ki abla, Bütün bunları bana daha o yaşımda öğretmiştin.

Yaşam boyu hiç kırmadık birbirimizi En üst düzeyde paylaştık sevgimizi Beni kollarınla değil kalbinle sarardın ve öperdin Dudaklarınla değil ruhunla dualar ederdin Ablam olduğun kadar da annem gibiydin Öyle bir belleğin vardı ki, unuttuğum şeyleri hep sana sorardım Sanki akıl defterimdin benim
Artık yoksun, Beni yalnız bırakıp da gittin abla

Tam bir Cumhuriyet kadınıydın; Atatürk’e ve ilkelerine bağlıydın İbadetlerini eksiksiz yapardın Laikliğe inanmış bir dindar, gerçek bir Müslüman’dın Zengin değildin ama cömerttin Gönlü zengin biriydin. Her zaman açıktı kapın TGB’ li gençlere, Onlara büyük şefkat gösterir, severdin abla Onlar da “Makbule Ana” diye toplanırlardı etrafında

Hiç boş durmadın tıpkı bir arı gibi çalıştın Eline geçen azıcık emekli maaşını yüne verdin Gece gündüz demedin, yorgunluk nedir bilmedin O güzel yüreğinin sesini dinledin Elinden düşmedi hiç şişler ve tığlar Çocuklar için kazak, pantolon başlık, eldivenler ördün Çocuk Esirgeme Kurumu, Mehmetçik Vakfı’na Lösemili Çocuklar Vakfı’na gönderdin Yoksul, öksüz, hasta, boynu bükük çocukları sevindirdin

Ne kadar mutlu olmuştuk son görüştüğümüzde Hiç ayrılmadan gün boyu yanında oturduk eşimle Geçmişi andık, sohbetler ettik, Eylül’ü sevdik O gün doyamadan ayrıldık birbirimize Nedendir bilmiyorum Ayrılırken helalleşmeyi de ihmal etmedik Bir kere daha, bir kere daha sarıldık birbirimize, sıcaklıkla Beni öptün, öptün, öptün doyasıya Şimdiye kadar hiç böyle ayrılmamıştık abla. Meğer o gün biz vedalaşmışız seninle…

Giderken tüm mirasını bana bıraktın Büyük emeklerle yetiştirdiğin Hepsi birbirinden değerli yedi fidanı… Dalları ve nadide çiçekleriyle benim için çok değerli onlar Onlarla ben artık zengin oldum abla. Sana hep birlikte söz veriyoruz Ayrılmayacağız; Emanetlerini yaşatacağız. Sana layık olacağız…

Ve son olarak diyorum ki; Hakkını bana helal ettin ama yine de bir şeyler yapmalıyım ödeşmek için Söz veriyorum: Oraya gelince ben de seni sırtımda taşıyacağım abla…

21 Eylül 2019

Paylaş:
3 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 
Ablama Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Ablama şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ABLAMA şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL