7
Yorum
26
Beğeni
0,0
Puan
698
Okunma
üşüyordum ve kollarını açmış bekliyordun öylece
sarmak için sararmasını beklemek mi gerekir mevsimin
akrep mi vardı sanki yelkovanın cebinde
susuzdum ve çağlıyordu aşk çeşmen
bir damla için çöle dönmek mi gerekir söyle
serabın hakkı yok mudur hiç, düş bahçesinde
şimdi şeytana uymadan girilmez yazan bir cennet kapısında
hayra yoracak şer arıyorum kendime
bulursam ne ala
bulamazsam düş" peşime
yaz’dım ve sen kış gibi okudun bir zaman
anlamak için sözlüğe bakmak mı gerekirdi sence
onca devrilen cümle altında
sağ kalır mı hiç özne
ve aşk diyorum peşinden
kirpiklerin çevirmişse rengini
parmakların arasında kum gibi akan zamana karşın
vizesi dolmuşsa yalnızlığın
buğusu çözülmüş
tuza dönmüşse gam yası
ateşi kırka çıkan bir aşkı battaniyeyle sarıp
kalp ağrısına göğsünü değil de
aspirin öneriyorsan
hiç kusura bakma..
atı alan üsküdarı geçmişken çoktan
biz hala tekerleği icat edeceğiz
peşinden atı
ardından üsküdarı
alacak da bi yağmur
bekle dur
beklemek demişken,
vaatler itaate tabii
itaat sadakate
sadakat
pamuk ipliğine
şiirin sonuna gelirken
son sözüm takvime olsun
son bahar olsa da mevsimin adı
aşk baki
çok da güz’enme kendine..