Aşk sofrasında
Beyt sevgisinde
peçe takmış,
Bülbü-ü Rana bendim.
Tanımadın beni, yar.

Zakirlerin peşrevinde
Ve de ritminde,
Çark-ı devranında idi beden.
Tenimde ter ter tüten,
Aşkımın ateşi idi, tülümden.
Tanımadın beni, yar.

Kaç ömür geçti benden,
Kaç sefer,
Kaç istila,
Kaç ahar.
Tanımadın beni, yar.

Seni ararken ,
Soğuk ve kasvetli
Ve karanlık,
Sonsuz uçurumlardan geri döndüm.
Aşılması gereken basamakları aşarken,
Sarp dağlara ulaştım.
Yankı olup Hakka ulaştım.
İstilası zor
Aşk muharebelerinde,
Çok dilberde,
Sesim kılıç olup işgale kalktım.
Her defasında...
Tanımadın beni,yar.

Kaç perdede dügâh oldu sesim,
Savaşçı zırhını takıp,
Geçmiş ve geleceğin,
Tamda ortasında,
Ömür sürdüğümüz meydanda,
Gönül denen köşklerde
Buselikten, coştum.
Tanımadın beni, yar.

Kaç kutsal aşk bahçelerde,
Hangi sahrada,
Hangi vahada,
Tapılan bir tende sığınak olup,
Sevdalar yetiştirmeliyim?
Kaç defa doğmalıyım?
Kaç makamda, kaç renkte,
Bülbül-ü Rana olmalıyım?
Aşk ezgileri tutuşturmalıyım?
Hep peşinde mabed olmalıyım?
Sen hiç
Tanımadın beni,yâr.

Leyla Koçak Oruç
12.mayıs .2019

Bülbül-ü Rana- bülbül sesli güzel
Ahar-son
Dügâh-müzikte durak