artık gülüyorsun
ohhh
parasız bir aşkın da yok
düşlerinde yalnız geziyorsun
ohh...

ben gittim
ohh,
kahvende soğumaz
ne güzel...

kahvaltıda ayağına bastığın
bir doğulu yok
ohh,
devrim yaptın
aristoktasın artık
ne güzel...

elini tutmak yok yoksul aşkının
alış verişte dondurma yemek de bitti
rosa luksenburg’un tahtı senin
burjuva da oldun
ne güzel...

artık gülüyorsun
ohh,
oysa her gün biraz daha
geberip gidiyorsun
ne güzel...

kıyı boylarına bensiz gidiyorsun
ohh,hayalimle sevişiyorsun
nasıl olsa bedava
düş aynasında dikizliyorsun
icadına aşık mucit gibisin
eee güzel...

akrabalarına koşuyorsun ansızın
iftiralar bayramlarının rengi
ressamsın
kaplanların evinde
sarhoş sarhoş sızıyorsun
ne güzel...

yollarında kısaldı
ohh,
aşkım dediğin birileri de yok
yalnızlığa sarıldı
korkuların
ne güzel...

öküze ohaaa dedirten gladiyatörlerin arıyor
para dilenenler var ya
ohh,
tepenizde akademik buz saçakları
şarkın bir romanda fısıldaşıyor
ne güzel...

bedene gerek yok,
düşlerin var
hayallerin
sigaraların
ve rakı bardakların
maşallahın var zenginsin
ne güzel,
eee güzel...

rumuzların var
uyurken attığın korku çığlıkların
hepsi sen gibi yaralı
ohh,
uzun zaman oldu ben yaramı saralı
rumuz zenginisin
ne güzel...

artık gülüyorsun
(ağlayarak)
ohh,
gülerek gözyaşında boguluyorsun
ee güzel...

yamanlar’da pişen kurabiyelerin
tadı da pek hoş olsa gerek
bir sevda tapusu gibisin
sessizliğinden çığlıklar bükerek
ve yaralı gönlümün şarkısını da çöpe at
bir şişe rakıyı şarkıcılarla devirerek,
ee güzel...

rüyaları da kurban et
kentleri bombala ilahların lanetlediği şey
gönül evini de yık,
mimarlarınız var
meyhane kurun ibadete geç kalınmasın
ohh,
kırık başlı bir şiir oku
üç beş köşesinde saklısın mutlaka
ve yakaladığın zaman hayatı
bir hayatta benim için sakla,
ee güzel.