1
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
970
Okunma

gamsız geceği ayıklamak için
hani kurgun gibi unutulmaz haz
zaman parmaklardan ter boşluklardan düş /ünce
yakalamak istedim alevinin parlayan değişiklerini
kenarlardan tuttum hep beklemek gibi yarım ve sade
ısmarlama düşlerin tadı yoktu ve çıplaktı yalnızlık denen acı
üşüyen rahvan atlar gibi zaman özlem ve iki kat hasret
bir kuş gibi dolaşıp geziyordu aşk kon dedim azaldı hep
hep derim korkunun masasında sevgi hep yarım aştır
dedim hep bir renk eklenirken ruha değişik gelmez bir şeyler
sıkıca tutulmalı ki ne kalın nede ince aksın yaşların uyumu
gevsek kalmasın istek parçalanmasın duyguların yalınlığı
geceyi bölmek günü kurtarmak anı ışıtmak iki katı
her şeyden üç tane olmalı biri yanında biri aklında bir aşkla olmalı
eğilip yerden toplayamazsın sonra üzüntü denen ardışık kırılmışlığı
tutup gökyüzünde uçar elin bile değmez irkilir ruhu reva
gel desen işi vardır unutur o günün yansımalarını
bakkala çıkar gibi gelmeli ezerek zamanı bilerek özlemeli
unutmamalı ellerin ve parmakların bir çiçeği uyandırdığını
yıldızlara kadar akan har ve dünyanın uzaklığı saman yolu yandı
eridi yalnızlığın soğuk gülüşleri , dokunmak isterken tül gibi can süzüldü
sarılmak istedim sadece
üşürken erken ,düşerken yalnız
severken yanılmadan deli gibi
5.0
100% (4)