Gözümün önünde şimdi, muhkem ata yurtları
Bir seslensem, bozkurt sesi, duyulacak kim bilir
Gidip görsem, unuturum, ülkemdeki dertleri
Bir hislen sem, kurt nefesi, sayılacak kim bilir

Maveraünnehrim de, Ulu düzde, çatağım
Fargana vadisindedir, benim bozkurt yatağım
Kursa idim, Altaylara, tengri dağa, otağım
Bir yaslansam, Türkün hası, ayılacak kim bilir

Tüm Dünya’da, camilerim, mahyalarla süslendi
Haçlı gördü, islam büyük, hayıflandı, puslandı
Dedem korkut, boy boyladı, soy soyladı, seslendi
Bir uslansam, düşman sisi, koyulacak kim bilir

Türk’e düşman olanların, Türk vardır ensesinde
Vatan kutsal emanettir, marşımın güftesinde
Yaylalar da Mete han’ın, Vey’de Kürşat sesinde
Bir beslen sem, gönül pası, yayılacak kim bilir

Hazmedemez düşman bizi, hem de iyi görürüm
Er meydanı bize her yer, orda dimdik dururum
Sırtta yayım, elde pala, dokuz tuğla yürürüm
Bir süslen sem, açıkçası, bayılacak kim bilir

Allah, Allah nidasıyla, düşman üstüne akıp
Kazanılan her zaferde, Şanı, Râb be bırakıp
Demir dağı yara yara, Ergenekon dan çıkıp
Bir terslen sem, boyu posu , kıyılacak kim bilir

Diyorum ki Türk olan Türk, hep ileri geri kalma
Sen Oğuz’un torunusun, inkar edip gafil olma
Lüzumsuz’um, Türk’e birlik, tek çare "kızıl elma"
Bir hırslan sam, teşebbüsü, uyulacak kim bilir

Sadık DAĞDEVİREN
Aşık LÜZUMSUZ

ETEK YAZILARI

ÖTÜKEN: Göktürk Devletinin başkentinin kurulduğu alan
MUHKEM: Sağlam, esaslı ce dayanıklı
MAVERAÜNNEHİR: Orta Asya’da, Ceyhun (Amu Derya) ve Seyhun (Siri Derya) nehirleri arasında kalan tarihi bölge.
DOKUZ TUĞ: “Tuğ (Divan, III, 127) Sancak dokuz tuğluk han veya hakan her ne kadar vilâyeti çok, payesi yüksek olursa olsun tuğ dokuzdan artık alamaz. Çünkü dokuz sayısıyla uğurlanırlar. Bu tuğlar turuncu renkte ipekten veya kumaştan yapılır, bunu da uğur sayarlar.”

NOT: Bu şiir ÜÇ AYAKLI ve 8 + 7 = 15 hece vezni ile yazılmıştır