0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
794
Okunma

Hayatta bu kadar mutlu olmayı gerektiren şeyler varken
’’Üzülmek niye, kendimize eziyet çektirmek niye
Bir düşünün sizi mutlu edebilecek ne kadar çok şey var
Bir bebeğin gülüşü, sevdiğiniz insanın sizi sımsıkı sarması
Annenizin şefkatli kucağı
Daha yüzlerce küçük olay sizi mutlu edebiliyor
Hayatı sevin, her dakikanızı, her saniyenizi doya Doya yaşayın
Çünkü hayat ulaşılmak istenen bir yoldur ve
Bu yolun uzunluğu hiç bilinmez , siz bu yolda ilerlersiniz
Karşınıza bir engel çıkar , siz bu engeli aşıp
Yolkunuza devam edersiniz,
Yada, bu engeli aşamazsınız
Ve bu sizin yolunuzun sonu olur yani ÖLÜM
Hayatınızın anlamını, ölümden dönen bir insana sorun
Yada ölmeyi bekleyen
Yaşamdan hiçbir umudu olmayan bir insana sorun
O zaman düşünün !! ,Değer mi üzülmeye
Bu güzelim hayatı doya doya yaşamak varken
Artık üzülmeyi bırakın ve GÜLÜN !!!! ’’
hoşuma giden bu güzel yazıyı sizlerle de paylaşmak istedim
Masamdaki bardak buz kesti
Bardaktaki çay buz…
Yemeğin altını ikidir yakıyorum
İkidir perdeleri açmıyorum
Nicedir ağlayamaz oldum
Üstelik artık gülemiyorum da!
Bakışlarımı sokaklarda bıraktım
Artık konuşmak bile istemiyorum
Bu günlerde hayat benim için zaman kaybı
Yaşamak alelade bir refleks sadece
Kuytu bir köşeye emaneten bırakılmış mutluluk
Adresimi kaybetmiş
Küflü ve paslı…
Karartılmış sahnelerde
Cılız bir mum ışığıyım artık;
Hem dibine ışık vermeyen
Hem de yandıkça kendinden tüketen…
Yorgunluğum tanımsız
Yılgınlığım tanımsız
Ruhumu nasıl kaybettim?
Tanımsız!