Ağustos sıcağını yalayıp geçiyor nazlı nazlı esen rüzgâr
Terlerim boncuk boncuk yele inat
Bunaltılar arasında bakışlarım uzanıyor uzaklara
Hasret yanığı yüreğimde sancılar
Ufkumda dağlar seni görmemi engelliyor
Bir şarkı mırıldanır gönlüme yağmur damlası gibi düşen...


İçleniyor gözlerim, hıçkırıklarım deprem çöküntüsü içimde
Yalnızlık senfonisini çağrıştırıyor kırların sessizliği
Bahar kokusuna sinmiş kuzular meleşmiyor
Kurumuş gelincikler, boynunu bükmüş güller ağlaşır
Sanki beni temsil ediyor her kuruyan dal
Pazar keyifsizliği iliklerime kadar işleniyor yokluğuna...


Firar edesim var isimsiz şehirlere, unutulmuş memleketlere
Adı konmamış sokaklarda kaybolmuşum
Aynı gök kubbenin altındayız amma
Ne sen beni, ne ben seni görebiliyorum, önümüzde engeller
Ah’larla çevrilmiş yolları aşamıyoruz
Ömrümüz kifayet etmeyecek, kavuşamıyoruz...


Kader ağını parçalayalım
Umutsuzluğun çöllerinde yeşerelim aşkımızla
Var mısın sevgili bir ömrü yaşatmaya?

Zafer Direniş
...

04 Ağustos 2019 Pazar 14:00 KARABULUT.