6
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1149
Okunma
güvercinlere yalnızlık besliyordu adam
ayın on dördünde gözleri vardı
solmuş bir günden arta kalan
sevda sözcüklerini yazıyordu elleri...
hiç bu kadar öksüz kalmamıştı göğün maisi
sonra, hiç böyle renksiz olmamıştı gün
hiç olmamıştı ki anlatsın...
eğreti sözcüklerle oynuyordu umarsız...
bir kış gecesi düşlüyordu cevizin altında
kaç şiir düzmüştü oysa ki istikbale dair
şimdi ne varsa geride kalan...
olmasa da olur, diyordu inanmadan...
ağaçların altında bir yaprak bir adam
son günlerde ayaklarını fazla kıpırdatmaması lazım
bütün koşulardan habersiz o yüzden
o yüzden boğazı düğüm düğüm
o yüzden avuç içleri ter kokar...
şimdi bir kaç fincan kahve...
kahve kokulu bir gün...
gelecek sanki...
sonra gözlerinin içine bakarken ebem kuşağı
çekecek adam perdeleri
adam perdeleri çekecek
ve şımarık bir kilit sesi
şimdi susma vakti. . .