Hece şiirine yıllarını vermiş bir kalem olarak eseri takdire şayan buluyor ve ayakta alkışlıyorum.

Neden mi?
Bildiğim kadarıyla 4/4 lük  ve kusursuz eser çok nadirdir.
İşte o nadirlerden biridir bu eser.

Şiir ilham ister, duygu ister, edebiyat kuralı ister, naif bir yürekten , mahir bir kalemden düşen eserler daima kalıcı olmuştur.

7+7 hece sayı düzeniyle kaleme alınmış bu eserde kusur aradım.
Teknik manada hatalar aradım.
Ayak noksanlığı
Uyak uyuşmazlığı,
Redifin  kafiye gibi kullanım gaflığı var mı diye aradım.
Kafiye türlerinde karmaşıklık aradım.
Lakin bulamadım.
Mükemmel bir ayak-uyak bütünlüğü içinde...
Zengin kafiye kullanımı itina ile emekle nakış nakış işlenmiş...

Bilirim ki hece şiiri; şairin içinden gelen duygularının derinliğini her zaman sınırlar, çünkü hece şiirinde uyulması gereken kurallar, hece sayısı uyumu, kafiye uyumu, Redifin uyumu vs duygulara sınır koyuyor, şair duygularını serbestte olduğu gibi 4/4 lük aktarmasına kısıtlama koyuyor

Lakin bu hece eserde sanki şair edebiyat devrimi yapmış adeta.
Çünkü, kusursuzca uygulanan hece şiiri kuralları eserde ki duyguya pranga vuramamış.
Şair buna mahir kalemiyle musade etmemiştir.
Akıcı bir şiir,
Su gibi duru,
Koy gönül bardağına iç, takılmadan gider boğazından gönül derinliklerine...

Giriş,
Gelişme,
Ve Final bölümlerinin mükemmelliği esere daha ayrı  bir katma değer kazandırmıştır.
Final döetlüğü esere cuk diye oturmuş ve adeta tüm mısra ve dörtlükleri tasdik-i mühür altına almıştır.
Hele de esere bir sıfat olarak zorunlu isim verilme zarureti o denli isabetli isim seçimini oluşturmuş ki;  "GEL"  başlığı esere muhteşem yakışmış.
Eser kurgu mu, yaşanmış mı, muhatap var mı yok mu , bu okuyucuyu alakadar etmez lakin, derim ki;
Muhatabı varsa, "Vallahi" pılıyı pırtımı, toplamadan apar topar gelir vuslat istasyonuna...
Yok eğer kurgu bir eser ise,  şairin duygu derinliği, ilhamı, başka bir muhteşem...
Sanırım bu da şairin ustalık eserlerinde rastlanan bir mahirlik.

Bence günümün şiiri...
Güne düşmeye listebaşı aday bir eser...
Umarım sitemizin mahir seçici kurul üyelerinin dikkatinden kaçmaz.

Şairi en kalbi takdir ve tebriklerimle
kutluyor, devamını diliyorum.
Bu kalem susmasın,
Edebiyat Defteri Sitemizde bizlere bu denli eserleri okutma hazzını yaşatsın.
Selamlarım ve,
Saygılarımla dost kalem kardeşim Melahat ÇETİNKAYA
Kalemin daim olsun can kardeşim,

GEL

GEL

Kaçırma son treni,al visal biletini,
Vuslat istasyonunda, bekliyorum yar seni.
Ödüyoruz yıllardır bu aşkın diyetini,
Gülde bülbül öterken,burnumda tüterken gel


Ah..Bir ateş yaktın ki,gönül denen bacamda,
Sardı göğü dumanı,alev alev pecemde.
Vuslatı visalini,bekliyorken gecemde,
Sevdanın yangınları,sinemi üterken gel.


İster bir yaz sabahı,ister bahar akşamı,
Gel de bitir gönlüme,çöreklenen bu gamı.
Sihirli ellerinle,sar şu gönül yaramı,
Sevenler sevdiğiyle,uykuya yatarken gel


Yakamozlar denizde,dans ederken aşk ile,
Açarken kardelenler,Toroslar zirvesinde,
Islık çalarken rüzgar,dalgaların sesinde,
İster seher vaktinde,ister,gün batarken gel.


Turnalar kanat çırpıp,göç etmeden yad ele,
Kuğuların gölgesi,düşmeden mavi göle,
Kalmasın içimizde, kavuşmak ukde hale,
Elimiz ayağımız,sevdayı tutarken gel.


Çekince gün geceye,siyah tülden perdeyi,
Asumanda yıldızlar,selamlarken geceyi,
Takmadan hasret cana,sökülmez kelepçeyi,
Ecel bizi bulmadan,kalbimiz atarken gel.


MELAHAT ÇETİNKAYA




Kul Figani tarafından 7/11/2019 7:26:08 PM zamanında düzenlenmiştir.