değiştim senden sonra,

şeytanın bacağını kırmıyorum artık
bilirsin, kızınca kuduruyor kendisi


bunun yerine pabuç alıyorum
almasına da,
ters giydirmeyi öğretemedim hala..

değiştim senden sonra,

çayı yarıya kadar içip
soğumaya bırakıyorum
çünkü iş yerinde kül tablası yasak olduğundan
izmarit’ avlıyorum
anlarsın ya


maziye yol aldığım bütün filmleri koparıyorum şeridinden
malum,
dijital çağda başa saracak kaset kalmadı artık


bütün göllere dip attım gözlerinden sonra
yemleri değiştim
ve inan bana paraya kıyıp fibere terfi ettim


kimi zaman oltaya gelsin diye bir umudun başında
kimi zaman da kalp kıyısında bekledim
inan bana bekleye bekleye ağaç olmuyor insan
öyle olsa kuşlar öterdi dallarımda


ama sabrın sınavını geçiyor insan
çatlayan taştan ekmeğini çıkarıyor zamanın elleri
ya rüzgara teslim
ya da suya
ateş ten bir heykeli


artık uzatıyorum şiirin boyunu
eskisi gibi kısa kesmiyorum harflerin eteğini


fantezi işte
astar saklamıyor yine de
bilhassa ikindi güneşinde..


değiştin benden sonra
derdin,
beni görebilseydin eğer


gerçi kendine dert edindiğin dertlerin yanında
derya kuzusu değilimdir eminim


hem zaten göller kurudu
artık bulutlara sallıyorum oltayı


kancaya nem takıp
yağmur takılır diye belki

gözlerime sen’ sardım
sıkı tut misinayı..