2
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
984
Okunma
Seni andım dün yine
Güzelliğini İstanbul
Yüzüme vuran rüzgarların
Hasretin her damlası gibi yayılırdı gözlerime
Güneşin doğardı, incili sahillerime
Bir hatıranın tekrarı gibidir zaman
Satır aralarındaki özlemim
Ellerimle tutuyor gibiyim güzelliğini
Ey İstanbul...
İstanbul uhreviliğini taşıyan dünyadan selam sana
Bir kapı açılmış gibi gökyüzüne hem gece hem gündüz
Kötülüklerden eser kalmasın yeryüzünde
Her yanını kaplasa da örülmüş kıvrılan yolları
Karşı sahilinden ulaşmak isteriz ulvi ve uhrevi bir insan olarak
Yükselen göklerine her zaman
Çilekeş yoksunluğumuz düğmelenir sokaklarında
Yorgunluğum birikir dizlerimde aldırış bile etmem
Sevdalar biriktirdiğim şehrime
Ver ellerini İstanbul’um
Gezineyim özgürce bakışların altında denizlerini
Yılgın atları esir düşermiş yorgunluğumuzla
Sen istesen de istemesen de olacak bunlar behçet
Ey güzel İstanbul sırdaş gibi gör beni
Kalem ucundan dökülen mısralarımla süslüyorum seni
Dokunuyordu sarı yapraklarına parmak uçlarım
Sonbahar rüzgarları eserken ufkun haşmetinde
Masumiyetim bir bıçak yarasında gizlenirdi karanlıklarda
Mehtaba bakarken gözlerini hatırlarım
Bakışlarımı bir beste olup dinlerken deniz
Gam düşse de sularına mavisinde denizim
Berraklığında mutluluğu görmek isterdik her zaman
İstanbul ay gibi sev, beni
Ne olur hisset ve al yanına
Gönlünde sakla beni
Behçet Bük Eskişehir
haziran 2019
5.0
100% (2)