6
Yorum
20
Beğeni
0,0
Puan
1117
Okunma
içimdeki çocuk, ellerimden çekiştirip lunaparka götürüyor
önce yaşıtını arıyor gözlerde
çünkü bakışlar pencere
renkler top havuzu
uzaktan kumanda edeceğim birini arıyorum
bulsam pil takacağım ellerine
bu arada giderek hızlanıyor gondol
kızların saçlarıyla çığlıkları karışırken
sen geliyorsun aklıma
bildin evet
kamikaze
sana cesaret vereyim derken nasıl da saklıyordum korkuyu
buz gibi yapıştığım güvenlik demirine
yoo sorun değil’ demiştim
elini tutabilir miyim" dediğinde
gondol yavaşlayıp
ipini koparan çığlıklar boğaza düğüm atarken
bir jetonum daha yeniyordu
çocuk avutan eğlencede
saflığım geliyor yine aklıma
cinliğin karşısında
heyecanın fırsata dönüşüp
payını isterken istifade
ne çekildiyse artık o ara
körelen gözlere
başına ağrılar girmişti , hatırla
şeytan icadından indiğimiz anda
borçluyum evet
içimdeki çocuğa
o yüzden metalik bir sesi kazımak istiyorum telinden
renkler arasında yumuşak geçişlerin fırçası olmak
ya da hemşire olmadan önce sen, staj yapmak doktorluğa
hani bozguna uğradığımız o hazin
evcilik oyunu var ya
anlasana..
herkes perde diye çekmişken kirpikleri
ve lens takılmışken
gündelikçi renklere
düşün ,
zaman içinde yolculuk mümkün değilken henüz
saçların yer çekimine direnip
ve heyecanı korku yerine
ellerimle bastırma düşünden düşmemişken arzu
bir jeton daha alsam diyorum
evcilik oyununa
pil takar mı ellerin
açık uçlu yuvaya
bilmiyorum,
belki çoktan soldu güllerin
Yasemin,
bir çiçek adıdır artık, senin için
ya da gün gelir bir parkın aynı bankında geliriz yan yana
rengini senden çalmış gözleriyle koşar Yasemin
olur mu olur hani
ne dersin..