gemilerden indiler
ellerinde keskin kılıçlar
temsilcileri medeniyetin

...
daha bakirdi ormanlar
daha çağlar çağlardı sular
ovalar
toprak toprak
ve
kocaman
kocaman dı dünyaları
esmer
kara
tığdan ince
yağız
mutluydular
bu yerlerin küçük insanları

...
eski dünyanın beyaz adamları
heybetli
ve besili
yüzü yağlı
çopur çopur
iriden daha iri
heybet dağlarıydı sanki omuzlarında asılı
medeniyetten gelen


misyon
görgü tanıklığında ahlaksızlığın
beleş yaşamın dalkavukları
girdiler
dağlarına
ormanlarına
ocaklarına
ırzlarına
adı
medeniyet

yeşil
yeşilden
nedendir ki döndü kızıla
maviler berraktı
bulandılar
ellerinde
ayaklarında
solukları tıkandı kurdun kuşun
tozu dumana kattılar
sordular
nice nice sonra
sokuldular birbirlerine
korkak
ürkek
neydi olanlar

neler oldu neler
doldu doldular
sonra boşaldılar elekler
çamur
çakıl
altın
bakır
üstte kaldı kimi
kimi
altta ayakları değdi toprağa
kök saldılar
kimileri
geldi medeniyet
...
gitti gemileri
kılıçları köreldi
kan çekildi
nikahlandı ormanlar
akıp gitti suları
içildiler
dere nehir
oburca
çakıl
taş
yarık çorak ovalar
işte onlar
işte onlarla yaşayanlar
işte medeniyet
...
küçülmüştü dünyaları
16/9/2007 Denizli