1
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
738
Okunma
Bir sessizlik birçok çığlık
Merdivenleri aşındıran ayaklar
Gece ve gündüz daha çokta sen
Bir tek sen istersen
Belkide değişirim
Papatyalar sen kokar gibi aklımda
Ne gitmeni ne kalmanı riske edebildim
Biraz daha kal henüz ölmeden diye
Bir cambaz gibi yürüdüm sonu görünmeyen çizgiden
Bu daha büyük cesaret yada her neyse
Şimdi ıslık çalanların
Ağzında vurdumduymaz bir ıslaklık
Göz küreleri kavisli bir adamın
Paralel düşmeyen gözyaşları
Bak sevinçlerim adem elmasında
Bir akarsu gibi gel
çuval dolusu kırgınlıktan
Hangi parça hangisine uyar
İşlemesi yaldızlı bir yamalı bohça
Kim inanır geceleri gizli gizli parladığına
Rengine düşlerinin fosforuna
Bir kapalı kutu içinde
Tabuttan rahat ve hallice
Gözlerini tavana diken
Milyonlarca gözden ikisi
Bir alın yazısıymış gibi
Doğuştan üzgün suratlı
Buruk gülümsemesi
Bu gözlere sen sıcak bir yuva
Bu sonsuz güvence değilde nedir
Gel orada yaşa
Pek konforlu değil tabi
Birazda kahve
Doğanın telvesinden
Bak yeni türküler söylüyor hayat
Bu sesin ekosu güzel
Çok öğren az bilde gel
Sen yeşilin mavisi bana özel
Sırtlardan iniyor çocuklar
Ellerinde plastik top kir içinde
Yokluğun varoluşçuluğun pası içinde
Sokak lambaları yine patlamış
Bunlarda geçmiş bir yerde kalmış
Çizgilerim kaymış belki senin yolun üzerinde
Söz üzere sen gönle sefire
Göz bakar görmemek üzere
Bir kötü söze alınıp giderde
Yazık binlercesini görmeyene
5.0
100% (3)