Sevdanın karası, kalpte yaradır
Gam yükü içer de, sıra sıradır
Yanıyor sol yanım, aha şuradır
Kalemim de şiir, bu kara sevda

İsmin anar canan, kulak çınlatır
Feryadı gökleri, yeri inletir
Hele ki bir dokun, neler anlatır
Hazan, hüzne dair bu kara sevda

Kara sevdalının, büküktür boynu
Durunca çalışmaz, akılla, beyni
Dünyayı dolaş bak, her yerde aynı
Biliyorsun şair, bu kara sevda

Can canana, hasret kalır, üzülür
Gözden yanağına, yaşlar süzülür
Alnına da, kara sevda, yazılır
Ayrılık ve sair, bu kara sevda

Seven sevileni, şu zaman yorar
Hayat da onlara, tuzaklar kurar
Yollarına bakar, hayaller kurar
Gönlümüz de zair bu kara sevda

Bazen bülbül olur, gülünde şakır
Yalnız kaldığın da, gazeller okur
Unutulsa bile, bir iz bırakır
Manası çok kair, bu kara sevda

Lüzumsuz bilesin bu böyle geldi
Ferhat aşkı için, dağları deldi
Kara sevdalılar, sanma ki güldü
Ezelinden heir, bu kara sevda

SADIK DAĞDEVİREN
Aşık Lüzumsuz

ETEK YAZILARI

DAİR: Bir konu üzerine olan, üzerine, konusunda, ... ile ilgili, üstüne
VESAİR: Diğer, ötekisi, başkası
ZAİR: Ziyaret eden, ziyaretçi
KAİR: Daha derin, çok derin
HEİR: Varis, mirasçı