Hayalden hayale koşarken daldım uykuna
Yandım yakıldım enkazda aşkı anladım
Aşkta sevda kızıllığını sen öğrettin
Kıyamadığın gözlerimde ağlatmayı da
Gelmenden daha hızlı oldu gidişin
Benliğimde silmeyi öğretemedin.!

Sen yüreğimin mavi doğuşu
Sen kızıl ötesi derin uykum
Unuturum dedin ya
O an senli anılarımı gömdüm yılan yuvasına
Kapısına çiviledim şerefsiz yazısını.!

Hani ebediydi aşkımız
Hani çocuklara anlatılacaktı masalımız
Neden gözlerim doluyor
Nasıl da aldandın
Zehri bal gösterip kem gözlülülerin dil pasında
Bıçak kınısında küf kokan sözlere.!

Defalarca dudaklarımı yıkasam da sabunla
Derinleşiyor uçurumuna düşüyorum
Eyvah diyor kalbim
Kaybetmemek için seni aynalara koşuyorum.!

Pembenin şekerinden düş evimde dolaşıyorsun zaman zaman
İşte o zaman sen kokuyor rüzgar sana benziyor bu şehir
Bulmak için
Islanmak istiyorum koşturuyor ayaklarım
Umursamıyorum uykuma izin vermeyen karanlıkları.!

Yürek kalemime düşüyor bir ateş
Her dize bir sıra her sırada bir mecnun oturuyor
Yar sinesinden parlıyor yıldızlar
Seviyorum rüyama leke düşürmeyen geceleri.!

Sen hey sen
Aşkı bana öğreten şerefsiz yar
Sevdama karşın küçülen kişi
Dilimde tadım
Sevda kelebeği kozalanmışsa kalpte
İpekle yazılmıştır parmakta ki ize
Alın yazım
Unuttum diyen unutmamıştır inan.!

Görüyorum yüzünde bir mektup yazılı
Üzerinde yazılı vedası olmaz sevenin
Saçlarımı okşayan bakışın konuşuyor
Doğuşuma yazılım
Unutulmayanım.!

Gün sancısı içinde sensizlik
Bir gün bir yıl bir yıl bin yıl geçer
Tenin tenime fısıldar
Boyun eğmez aşk ateşiyle yakar ayrılıkları
Yeminler yoludur vuslat.!

Siyahın oyunu bu
Hatalı sözlerde kırıklar
Bakma kalbim inkarda dilden akana
Sevdin ya bir kere
Uyanacağım bir gün kalbinde.!

NURTEN TARIM