7
Yorum
27
Beğeni
0,0
Puan
1709
Okunma
ne yani
kalabalığın içinde ayna tutmasaydı çocukluğum
görecek miydin beni ?!
kırmasaydım kalbini
akacak mıydı kanın
Rh - rengi’
sen de az değildin aslında
ocağa koymasaydın şubatı
taşar mıydı söyle,
marta çiçeklenen dalları..
hatırla;
gözlerinde yuvalanan bakışlarıma kuş dilini öğretirken
ve uçmanın kıyısında palazlanırken kanadım
uçuruma baktım
ölümden sonra tüylenmeyi bekleyen nice kuşun başında
ruhuna şiir okuyordu
aşka olan inancın
sonra gök,
yüzünde durduğu gibi durmamaya başladı
üzüme bürünen bakışın karşısında şaraplanan aşkla
sızdım,
sancağı hilale dönen bir ay’ın altında
aydığımda yoktun
koynumda üzüm
ağzımda şarap kokuyordun
adını ayrılık koyan her mesafe kadar uzaktın sen de
diler hislerle ölç
diler metreyle
velhasıl,
her gidiş
dönemez kendine
ya özlemdir yolun adı
ya pişmanlık
söyle göğüne,
kuşağını bağlasın artık