2
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
1004
Okunma

ZAMAN AĞIR İLERLEYEN SÜRÜ
Yağmurla koyulaşan bir mont gibi hayat.
Gİt gide üşütür seni.
Hele ki rüzgarda çıktıysa.
İnce gövdeli ağaç gibiysen
eğrilip büğrüleşmek elde değil ki.
ve hatta
savrulan yaprakların halinide
Etrafını saran tozlara sormak gerek.
Derken ,içine çekersin dizlerini.
Oluklarından karanlıklar aktıkça
Karamsarlığın kayaları tonlarca ağırlıkta.
Süpürmesin beklersin herşeyi hayatın.
Süpürgenin eksik telleri çarpar yüreğine.
Gökyüzünü kuşlar öksüz bırakmış.
Çabaların birbirini kovalayan karınca.
Zaman ağır ilerleyen sürü.
Bize ait olan ne kadar uzakta!
Yıkılan kaderlerin doğrulması yakın değil.
İçindeki renkler solmuş bir şarap lekesi gülüşünde.
Gitmek istiyorsun herkesten,her şeyden
Arkanda bırakacağın
Çamurlaşan topraktaki ördek izi.
Kaderin kahvenin gediklisi olsa da
Zar atmak istesen de şu hayata
Tavla masasındaki delik örtünün yok ki umrunda.
Sireni patlayan bir gemi iç seslerin.
Derin denizlerdesin .
Ne hiç , ne de tam.
Sanki hiç var olmamış gibi.
Pulları hislerine yapışık balıkların ölü.
Ruhunun kasıklarını ısırıyor insanlar.
Bir isyana karışıyor yaşadıkların.
Giyotine gebe bir can olmaktan yok farkın.
Daralmaktasın.
Çıkmazların böyle ağız dolusu.
Kayıplardasın.
Belirsizliklerin şizofren bi duygu.
Acılardasın.
Gülümsemelerin kendini ağırdan satan orospu.
Kaldır kafanı.
Çok ciddi söylüyorum bak bana.
Herşey geçecek.
Sus sakın sorgulama.
Çünkü Tanrı sevmiyor cevabını bildiği soruları.
ARZU GÜNAL /26.3.2019
5.0
100% (6)