3
Yorum
11
Beğeni
5,0
Puan
1010
Okunma

Ne bir ses nede bir soluk
Belli belirsiz bir yol bir çizgi
Geceden kalan gölge buzdan soğuk
Ortada kendine kararlı puslu bir nokta
Belki bir çift göz yada iki kelimelik bir söz.!
Ah bir dokunabilse
Hele de bir konuşsa
Kim bilir nice acıları dökülecek avucuna
Hayat tınısında kaleminden mürekkep ağladı
Ne birleştik ne ayrıldık diyemedi.!
Yıllar yılı kovaladı
Yollar kendine uzadıkça uzadı
Sığamadı kendine avunamadı
Mevsimler kaçarken.!
Büyüdü daha büyüdü yalnızlığı
Kader gerçek perdesini kapatırken yandıkça yandı
Dilinde küllenirken sözcükler tutunamadı
Belki intiharıydı biriktirdiği kalabalıklar.!
Tek sendin tek sensin diyordu
Diyordu işte
Kalakalmıştı sevda dönemecinde
Sanki kör nokta
Kendine oynamaktan bıkmıştı
Bıkmıştı işte
Tek tutunduğu güneş değmemiş anılarıydı
Gözlerine yar ışığı hasret
Kalbinde saklı düz çizgi.!
Nasıl bir aşktı bu
Nasıl yarab
Dili aradı kendini mutlu edecek şarkısını
Yoktu işte bestelenmeden silinmişti
Sustu onu susturdu aşkın gözyaşı
Belki bu gün dedikçe.!
Elinde kendine birikiyordu bilmem kaç senaryo
Efsunlu bakış sahnesinde kendisinin oynadığı.!
Esti merakımın gizemli rüzgarı
Dokunmak için uzatsam da dost elimi
Çaresizliğe düştü
Önümde çelikten soğuk nefesinden ördüğü duvar
Tutsak kaldı cevapsız sorular enerji kalkanında.!
Diyemedim
Hislerime çöreklenen kalabalıkta ki yalnızlığı
Durdum sustum
İçim parçandı parçalandıkça etrafıma dağıldı
Okuduğum kalbime yapışan yırtık resimler.!
NURTEN TARIM
5.0
100% (8)