1
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
797
Okunma
En hassas yerimden, vurup her gece
Yokluğun yurduna, atmayın yeter
Ve tüm sesler susup, sûkut inince
Ruhuma işkence, katmayın yeter
Mazim dipsiz kuyu, hazzım çekilmiş
Siyah beyaz yıllar, boş bir șekilmiș
Karşıma en mahrem, hali dikilmiş
O mahsun yılları, satmayın yeter
Bu rüzgar! estikçe, savurup beni
Ardım sıra, bir kor, kavurup beni
Sırtımdan vurupta, devirip beni
Karanlık düşlere, itmeyin yeter
Takvimler! Dert sayar, düşen yaprağa.
Mevsimler, gam eker, kara toprağa.
Sevdamı geripte! tutup ırağa.
Ömrümden alıpta gitmeyin yeter.
Bir çift gözün, esrarında vuruldum.
Zaman aldı, birçok şeyi, duruldum.
Sonsuzluğa, varmak için kuruldum.
Yolumu karanlık etmeyin yeter.
Fevzi Öztürk
5.0
100% (6)