7
Yorum
29
Beğeni
0,0
Puan
1339
Okunma
zaman,
takvim arası yaprak gibi çiğniyor v’akti
dişlerinin arasında birkaç anı
ya cumartesiden kalma
ya da salı’
üzerine ağustos giymiş mart güneşi
gözlük takıp kur yapıyor
sahildeki eylüle
eylül de eylül ha
sarışın
sereserpe..
baharın umurunda değil
dalında açan çiçekle müjdelenir gribe
eylül tribine
tozuşan polene
çok yaşa aşkım
dikkat et kendine..
şiire gelince,
kalbine zimmetli her kelim’e merhem olsun diye
gözlerindeki ablukadan ziyade
afiyet olur takvime
kimi zımnen
kimi sehven
kimi bilmem ne bela
babında,
çıkarken ayyuka
ellerinden gelecek rüşvete karşı duyduğu ihtiras
ve biraz da ,
kırmızıya has zaafına zarf
yırtmacını açıyor
sessiz harfleriyle
biliyorum d’okunacak şiir
demlenecek gün
batacak yine
sokağında akşam
dirseklerin üstünde yas’lı yüzün
bir yudum sen çekeceksin kahvenden
bir yudum,
yüzüne dalan hüzün
sonra gece olacak, tam vaktinde
rüyaya açık gidecek gözlerin
uyku yutmadan önce
süt ve şarap arasında bir ömür
mor üzüm bağına turuncu üşüşür
kirpiğin tan vaktinde
salıya dolanan
çarşambalar büyütür
modemin kapanır, gece sonunda
uykuya daldığın deryanın
ay sekmesinde’
yıldız sektirir sin
yastığın sol yanında..