PERŞEMBE PAZARI

Nasıl dağınıktı saçlarım.
Açık yeşil yağmurluk eskilerden kalma.
Dizine falçata attığım eski bir kotum.
Kendimi mi beğenmiyorum.
Sokak afişinde seksi bir adamın reklamı.
Telefonda dinlediğim Ezginin Günlüğü’nden
’’Eksik bir şey ’’.
Etrafımda beynimi kirleten sesler.
Filesiyle önümden geçen teyze.
Çöktüm bir kaldırıma .
Aşk ve hüzün arası yaktım bir sigara.
Soluyor ruhum biliyorum biliyorum.
Gülmek istiyorum Şener Şen gerek bana.
Karnım çok aç o meşhur börekçi hangi sokakta.
İzmir’deyim.
Eee koca gün, insan sıkılıyor mirim.
Deniz bugün donuk.
Güneş bugün idmansız ham .
Karma karışığım perşembe pazarı gibi.
Bir özlem var içimde sevmelere doğru.
Özlediğim bir yaz uzak .
Fazla acı biber serpmişler yaşama.
İçimden şiirler geçmiyor,boğuyor beni griler.
’’Tabağını bitir ’’ diyen annemde yok ,karnım aç herkese.
Minnacık bir çay bahçesi bulamadım yarenim de yok.
İskeleyi terk etmeli,
Evet, her güzel şeyin bir sonu var
Her şeyin sebebi ’’Sefiller ’’ deryasındaki Victor Hugo!
Sahi zor günlerimde sığınak yüreğime ne saklamam gerek.
Karıştırdım çantamı ellerim titreyerek.
Çantamdaki rujumda gitgide bayatlamış kör olası !
Nereden geldim bu konuya?
Çok sıkıldım buradan.
Artık eve gitmeliyim !
ARZU GÜNAL/ YAŞAMIN BACAK ARASI 12.03.2019