Sevda kara olmalı gözleri karartmalı
Acısı kor olsa da içinden gül çıkmalı
Aydınlık nüksetmeli karanlığı yırtmalı
Yârdan gelen elemi tâç yaparak takmalı

Sevda engin olmalı ufku sarıp sarmalı
Acıyı ve kederi mutlulukla karmalı
Hançeri saplasa da yarasını sarmalı
Feryât ettirse bile yâr nazını çekmeli

Sevda derin olmalı denizler gibi hoyrat
Hiç belli olmaz bazen olur hırçın bir kır at
Kurulur gönüllere sanki altından bir taht 
Nasıl olursa olsun o bileği bükmeli

Sevda huzur salmalı huzursuzluğa inat
Âlem değiştirmeli olsun adı seyâhat
Yazıyla ve kışıyla olmalı ruha hayat
Gül döküp yâr yoluna dikenleri sökmeli

Sevda anahtar gibi yâr yüreği açtırır
Sevgilinin elinden zehir olsa içtirir 
Ölüm gelmişse bile yâre selam uçturur
Seven yürek yaralı figânından korkmalı

Sevda basamak ise pırlanta gibi olur
Yollar çıkarsa Hakka gönül gerçeği bulur
İşte o zaman yürek aşk tahtına kurulur
Sevda güzelliğine bu yönüyle bakmalı

Selva Durmaz Emir