0
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
1517
Okunma

Ey benim hayat kolyem ey benim ömür taşım;
Mezarı kazılmamış, yas tutan mezartaşım;
Eşim, dostum, sırdaşım, son hayat arkadaşım;
Rabbim bana güç versin yarım aklım dayansın;
İzin ver gittiğine, şu taş kalbim inansın…
Bir şubat soğuğunda yanıp da kavrulan ben;
Yıkık duvar üstüne düşerek devrilen ben;
Sana koşmak isterken “DUR” deyip çevrilen ben;
Geldim işte sana ben boynumu büküp geldim;
Parçalanmış ciğerim, kökünden söküp geldim…
Öyle mahsun bakarak yapma artık dur deme;
Açılır yeni baştan bir kapıya vur deme;
Koşa koşa gelirim sensizliğin zor deme;
Hangimiz naçar kaldık hangimiz boyun eğdik?
Hangimiz yüzbinkere bir resme dudak değdik;
Zaman demden ötesi hicran gamdan ötesi;
Parçalanmış her yanım kırık camdan ötesi;
Katli vacip hayaller intikamdan ötesi:
Gülmeyen bahtımızı kaç parça bölsem şimdi;
Aynalar düşman olur yüzüne gülsem şimdi…
Az kaldı geleceğim kader çizgim belli yar;
Yaşım ermiş kemale kırk sonrası elli yar;
Ölüm telli duvaklım, yediveren güllü yar;
Böyle gelmiş gidecek demek ki alın yazım;
Ey benim hasret yaram ey benim gönül sızım…
Ali ALTINLI – 16.02.2019
Saat: 21:52
5.0
100% (4)