0
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
1590
Okunma

Nasılda geçti o güzelim yıllarım
Hiç anlamış değilim
Daha dün sokaklarda
Oynadığım günler geliyor aklıma
Gün batıp karanlık çökene dek
Saklambaç oynar saklanırdık
Kimimiz ulu bir çınarın
Kimimiz bir duvar arkasına
Sabah giydiğimiz elbiselerin rengi değişirdi
Beş taş oynarken otururduk çeşmenin taşlarına
Annem kızardı elbette İnadına çok titiz bir kadındı
Bu yapılırmıydı ona Çocukluk işte düşünemezdik
Sar sarı ortası delik yirmi beş kuruşlar vardı o zamanlarda
Babam işe giderken her sabah
Yirmi beş kuruşlarımızı konsolun üzerine koyardı
Büyük paraydı o zamanlar
Delikli para
Neler ’ mi alırdık 25 kuruşa
Neler almazdık’ki
Top top renkli şekerler vardı
Kağıttan külahlara koyarlardı
Sarı leblebi tozu ara sıra boğazıma kaçardı
Öksüre öksüre bir hal olurdum
Ne can derdiyse Çocukluk işte
Macuncu amcamız vardı
Mahalleye gelince bütün çocuklar
Etrafını sarardı Adam değişik sesle bağırırdı
Ne dediği anlaşılmazdı
Dikkat çekmek için bağırıyordu
Omuzunda üç ayaklı uzun bir sehpası vardı
Başının üzerinde sini gibi bir tepsi
Onu sehpanın üzerine koyar kapağını açınca
Aman Allah ım
Gökkuşağı renkleri gibi rengarenk macunlar
Hangisinden alacağımızı şaşırırdık
Verin bana ben o günlerimi istiyorum
Delicesine sokaklarda oynamak
Özgürce koşmak istiyorum
Varsın kirlensin ellerim yüzüm
Kirlensin elbiselerim Ayakkabılarım
Ne önemi var nasıl da mutluydum
Değmezdi hüzün
Verin bana ben o günlerimi istiyorum
Fatma Ayten Özgün
5.0
100% (3)