Aşk bir ömür değirmeni
Ömrümü un edip geldim
Döndür suyla çevir beni
Cahil idim edip geldim

Aşkla dillerim çözüldü
Arş-ı âlemde gezildi
Gözümden yaşlar süzüldü
Çölüme tuz serip geldim

Yüzdüm geçtim okyanusu
Aşkla bildim o Yunus’u
Kemale erdirdim usu
Gönüllere girip geldim

Ateşimi kendim yaktım
Çıra gibi yandım aktım
Aşkı deryaya bıraktım
Dalga dalga gidip geldim

Aşık Aktaş az mı çektin
Çok sıcak bir yaz mı çektin
Derin bir niyâz mı çektin
Hak sırrına erip geldim

Şaban AKTAŞ
30.01.2019 - 14.50

Fotoğraf: Şaban AKTAŞ
Side Arkeoloji Müzesi- 14 Mayıs 2018



NEREDESİN BİLMİYORUM?!

Neredesin bilmiyorum
Arayıp bulsam diyorum
Bana selam verir misin
Yanına gelsem diyorum

Dargın mısın kırgın mısın
Bencileyin yorgun musun
Gonca güldün solgun musun
Yüzünü görsem diyorum

Kaç yıl oldu görüşmedik
Darılmadık barışmadık
Kucaklaşıp sarışmadık
Hâl hatır sorsam diyorum

On Yedisinde ayrıldın
Kırka merdiven dayadın
Gönlüme güle boyadın
Duvağın olsam diyorum

Hani benim deli tayım
Gökyüzünde dolunayım
Göğe merdiven bulayım
Yanına gelsem diyorum

Hasretin en sıcak ayı
Kış gününde ocak ayı
Demlediğin sıcak çayı
Elinden alsam diyorum

Seven gönül ne istemez
Sevmeseydi sitem etmez
Sevda bu kâlpten hiç gitmez
Seninle ölsem diyorum

Benimle öl sen diyorum!

Gülüne gönül bağlayan
Hasret yüklü bir çağlayan
Ayrı düşüp de ağlayan
Sevdan sel mi bilmiyorum?!

Alır beni hıçkırıklar
Say içimde kaç kırık var
Yara bere kaç çürük var
Ay Güzelim bilmiyorum?!

Şaban AKTAŞ
30.01.2019 - 14.09



AŞKI TEK YAŞAYAN ANLAR

Lâf olsun diye değil bunlar
Bu hasreti çeken anlar
Sığmaz içime bir türlü
Aşkla tüm zaman mekanlar

Aşkla hasret öyle koygun
Yarı ölü yarı baygın
Düşlerine öyle dalgın
Su gibi aktı zamanlar

Aşksız yer ve gökyüzü yok
Gecesi yok gündüzü yok
Böyle derin bir sızı yok
Gün batar kâlpten kan damlar

Ay doğarken güneş batar
Aşkın canevimde yatar
Turnalarla katar katar
Yaslı türkü keder gamlar

Aşk başımın baş ağrısı
Kireç kaym/Ak taş ağrısı
Ateşin suya çağrısı
Aşkı tek yaşayan anlar!..

Şaban AKTAŞ
30.01.2019 - 12.05




BEN BU AŞKI ÇEKE ÇEKE

Ben bu aşkı çeke çeke
Gözyaşımı döke döke
Önünde diz çöke çöke
Yalvarıp niyaz eyledim

Unutamam o bakışı
Yanar yürek soba kışı
Gül dikeni gül nakışı
Gönlümü ilkyaz eyledim

Aşkın çilesi, cefası
içinde zevk-i sefası
Kâlbin ateşe vefası
Külümden de haz eyledim

Ay yüzünde ay ile ben
Elde sıcak çay ile ben
Yavru ceylan tay ile ben
Balabanı baz eyledim

Yok bu aşka bir diyecek
Ne su ister ne yiyecek
Ateşten gömlek giyecek
Aktaş’ı ben köz eyledim

Şaban AKTAŞ
30.01.2019 - 16.59




AŞKIMIN EN YAKIN TANIĞINA

Bir sevdaya tanık oldun
Ben suçlu, ben sanık oldum
Kâlbi içten göremedin
Ben hep bağrıyanık oldum!

Dıştan bakan dışı görür
İçten bakan düşü görür
Seven kâlbi ateş bürür
Güneş/ten/de yanık oldum!

’Sevdim!’ dedim inanmadın
Benim kadar hiç yanmadın
Aşk ile ateşe kanmadın
Cehenneme konuk oldum!

Yıllar geçti anladın mı
Gözünden yaş damladın mı
Yoksa bir ders almadın mı
Neden yüzü dönük oldun?!

Gönül işine karışma
Sakın aşk ile yarışma
Barışmaz isen barışma
Aşka mahkûm sanık oldum!

Kâlp ne piyon ne şah idi
Ne vezir, padişah idi
Gül dalında gülşah idi
Hükmen aşka yenik oldum!

Sarısu’da su kuşları
Suya dalgın kamışları
Anımsarsın o düşleri
Şişede bir balık oldum!

Ne şu ne bu vesairim
Her sözü aşka dairim
Sayende şimdi şairim
Orhan Veli Kanık oldum!

Şaban AKTAŞ
30.01.2019 - 16.01



AŞK SOFRASI

suyun dili var
hiçbir sözcük anlatamaz
aşkı bir damla su
gözyaşı kadar

özümüz su ile ateş
tuzumuz sevdaya karışır
ırmak olur coşkun
aşkımız deryalarla yarışır

kızılırmak boylarında
gövel ördekler, kazlar;
su kuşlarıyla
salkımsöğütler süsler aşkı

turkuvaz mavi suların
kıyısında beyaz kumsallar
saldivler maldivler
gülerek bir kız el sallar

sularım yine doldu taştı
ümüğümde bir düğüm
anaforlaştı giderek
bendini gözlerinden aştı

dedim ya suyun dili var
eli ıslak mendili var
aşkın sofrasında öncelikle
suyla tuzun yeri var

Şaban AKTAŞ
30.01.2019 - 11.24




ŞU SAZIMI VERİN HELE!

Şu sazımı verin hele
Dokunayım sırma tele
Türkü türkü yakınayım
Çekip gidem gurbetele

Gövel ördek telli turna
Gelip hallerimi sorma
Çölllerime serap durma
Geçip gidem gölden göle

Çölde önüm kesip durma
Geçip gidem gölden göle

Aşk başıma düş başıma
Yapayalnız tek başıma
Türlü kahır dert başıma
Aşıp gidem elden ele

Ne diş ne de baş ağrısı
Aşk başımda düş ağrısı
Yak bağrımı deş ağrısı
Esip gidem yelden yele

Aktaş neler geldi başa
Baş benzedi karakışa
Yağmur bulut sür yokuşa
Aşıp gidem belden bele
Taşıp gidem selden sele

Şaban AKTAŞ
30.01.2019 - 20.50