19
Yorum
42
Beğeni
5,0
Puan
1537
Okunma

ŞİRAZE AŞKI
Bir sabr-ı sükûndur, Şiraze aşkı
Bu sırrı bilenler, candan geçendir
Şükr eden yürekte, olur mu kuşku
Bil iman edenler, sevgi saçandır
Tükenir mi ömür, her gün yeisle
Ömrünü aşk ile, duyguyla, hisle
Bir bakış yeterli, konuşmaz asla
Kalp gözüyle bakıp, bâde içendir
Bir leyl-i gecedir, hasreti yarin
Şu kalbin yapısı, ne kadar narin
Anlatması çok zor, manası derin
Gerçek gönül ehli, değer biçendir
Sevdayı bilendir, ummana salan
Hâkka sevdalıdır, aşktan feyz alan
Hırs ile bedendir, geriye kalan
Aşk ile yoğrulan, nefsten kaçandır
Silerler yürekten, kir ile pası
Eksik etmez dilden, yasin, ihlası
Bell’olur her yerde, sevenin hası
Masum gönüllerde, çiçek açandır
Hakkına kul olan, ve onun yari
Hayır, şerde ondan, dinler mi zârı
Gönülller feth edip, sevilen biri
Bu fani Acun’a, konup göçendir
Aşık Lüzumsuza, canan Şiraze
Şamdandaki mumu, yakarken aze
İnsan onurunda, aşktır efraze
Kin nefreti atıp, aşkı seçendir
Sadık DAĞDEVİREN
Aşık LÜZUMSUZ
ETEK YAZILARI
SÜKUN: Sessizlik, suskunluk
ŞİRAZE: 1. Ciltçilikte, kitap yapraklarını düzgün tutmaya yarayan ince örülmüş şerit. 2. sp. Pehlivan kispetinin paçası.
ŞÜKR: Allaha memnuniyetini bildirme, hoşnut olma
YEİS: Karamsarlık, üzüntü
LEYL: Karanlık, gece karanlığı, zifiri karanlık
NARİN: İnce yapılı, nazik
UMMAN: Okyanus
FANİ: Ölümlü
ZARI: İnleyen
ACUN: Dünya
EFRAZE: Kaldıran, yükselten. - Firar, mümtaz, büyük, meşhur, maruf
AZE: Kibrit
5.0
97% (33)
4.0
3% (1)