1
Yorum
4
Beğeni
4,0
Puan
1113
Okunma

Sen içten ağlayıp durdun yıllarca,
Bir sen mi dalarsın hasret ağacım.
Garibi taşlara vurdun yıllarca,
Suç neyki çalarsın hasret ağacım.
Yağmurlar düşerken körpe bağına
Süzülür damlalar gül yaprağına
Takılıp gurbetin hüzün ağına
Bir sen mi solarsın hasret ağacım
Sarıp dikenlere gönül acını
İndirme başından ümit tacını
Rüzgarda savrulan ipek saçını
Bir sen mi yolarsın hasret ağacım
Eserken başında bahar yelleri
Okşarsın hasretle açan gülleri
Andıkça geldiğin O yâd elleri
Bir sen mi dolarsın hasret ağacım
Seller coşar akar dağlar inlenir
Bir ömre bir sevda sanma az gelir
Şimdi her gönülde bir ah yükselir
Bir sen mi ağlarsın hasret ağacım
Denizler dalgalı gökyüzü sisli
Yollar uzun ince engeller gizli
Herkesin ateşi içinden hisli
Bir sen mi yanarsın hasret ağacım
Yakubi hırçındım duruldu kalbim
Gurbet eller gezdim yoruldu kalbim
Aşkın hançeriyle vuruldu kalbim
Bir sen mi kanarsın hasret ağacım✍
4.0
100% (1)