Hoş anıları canlandırır bazen hayat
Her yaşanmışlık gelir gözünün önüne
Hatırlarsın tattığın en güzel ekmek bayat
Farkına var, sen karar veremezsin yönüne

Bu nasıl bir kokudur, tadı damağımda
Hiç dinmeyen bir ses var bugün kulağımda
Sanki bir mezarlık var, en sol yanımda
Kalabalıklar yas tutuyor, kabirler var başımda

İşte hayat dediğin şey bir tatlı şerbetti
Bu mel’ûn şeyi içen herkes kendinden geçti
Kalp bu işi kıskandı, içeni terketti
Bahtı kara beşer aklı, insanı buna itti.

Ben bu şerbeti sevemedim ki suçluyum
Eceli kendime yâr ettim güzel söze kanmadım.
İçmedim çünkü her zevke oruçluyum
Güzel göze, beyaz tene ruhumu satmadım.

Birçok uzvu olan insan bilir âlem düzenini
Hatır-gönül konuşur da unutuverir sözünü
Yaşadığı amansız derdini ve kederini
Paylaşayım der, dost arar, açar gözünü

Bir mühür var kalbimde, ömrüm ululara adanmış.
İblis oyun oynayamaz, Tanrı onu kovarmış.
Bundandır ki ay yüzlü yar, hayallerimde kalmış.
Mutlak buluşacağız onla, bu kul bunu umarmış.