Güçlüyüm sanıyordum, felek vurunca düştüm.
Yaralandı yüreğim kendi dünyama küstüm.
Kapıldım fırtınaya kah duruldum kah estim.
Mevlam imtihan etti, dedi "Önce bir düşte,
Mavi dünyan olacak yaşayacaksın düşte."

İçimde ki çocuğa yeni heyecan oldun.
Başımda çiçeklerle yükselen sercan oldun.
Mısraların sihrine canan oldun can oldun.
Bir rüya ki yaşanan rengi pembeden açık.
Mevlam biliyor cennet kapısı sana açık.

Kızıl akşamlar boyu güneş gördük ufukta.
Afakanlar kaldırdık, dört bir yanda afakta.
Münafıklar erittik, boyun büktü nifakta.
Artık hazan mevsimi derelerde saz olur.
Türkülerin tınısı gönlümüzde saz olur.

Bir kudret kapısıydı yıldızlar indi yere.
Hüsranlar heyulada yas bıraktı kaç kere.
Sevda sevda olalı rastlamadı bu türe.
Ömrüme ömür kattın bilmem yaşım kaç oldu.
Sevinçleri saymazsak gözde yaşım aç oldu.

Alnından öpüversem kızarırsın bilirim.
"Arşa çıksa akıbet" oradaysan gelirim.
Duydun mu avazımı, öl de yarim ölürüm.
O asulde gülüşle gel her zaman gül desem.
Bülbüller kıskanır mı dalda gonca gül desem.

Güneş seninle doğup senin ile batarken.
Asude gülüşlerin canıma can katarken.
Kul Fikret bu masalda dizlerinde yatarken.
Nasıl hoş olmaz gönlüm a gözleri sürmeli.
Nazar eden gözleri bu diyardan sürmeli.

Mehmet Fikret ÜNALAN
12 Aralık 2018 Saat 14.45
Güzelçamlı/Kuşadası/Aydın