10
Yorum
14
Beğeni
0,0
Puan
1606
Okunma

yaklaşık altı ay oldu bu sanatla tanışalı
Ahşap yakma ve dağlama, yani Nar-ı Aşk...
başlarken diyordum bunun bitmesine imkan yok
çünkü havyanın ucuyla milim milim yakıyorsunuz zaman istiyor her şeyden önce sabır istiyor
ama şimdi yeni bir çalışmaya başladığımda hiç bitmesin istiyorum....
yaktıkça yanıyor, yandıkça yakıyorum....
Sabır taşı olman lazım
Yakarken nefsini
Yanan ahşap değil sanki
Yandığında hissetmezsin benliğini
Dökülürken umutların kor ateşin ucuna
Dumanıyla yok olursun Nar-ı Aşk’ın hazzına
İçinde kor olmalı Elif’in şol hikmeti
Edep ya hu demeli Vav’ın iffet hürmeti
Başlamadan terbiye et nefsini
Sabrın yetmez yoksa yakamazsın hepsini
Bitmez sanır içinden ah çekersin
Başladıkça içinden keşke hiç bitmesin dersin
Dertlerindir aslında kalemin ucunda yanan
Şua olur sanki yakan Nar-ı Aşk’ın hazzına
Başlarken bilemezdim yanıp kavrulacağamı
Ateşin küllerinde neva savrulacağamı
Raks ediyor sanatın ateşin ucunda
Kor oluyor ellerin
Sıcakta kavrulup dumanında uçuyorken
Rüku olmuş Elif secdede Vav
Bakıyorsun eserine
Ve şükrediyorsun
İşte ilk yazdığım eser budur
..Bu Rabbimin Bana Bir Lütfudur..
Yanan ahşap belki ama
Yüreğimdir gör dağlanan
Yanan ahşap derki ama
Benliğindir gör bağlanan...
Şimdimi ne yapıyorum...?
Yaktıkça Yanıyor, Yandıkça Yakıyorum....
Sadık KARADEMİR