Sensizlik yalnızlığın adı, sensizlik,
Dört duvar arasında, yıkık dökük,
Ahraz ve ama örümcekler gezindiğinde,
Üzerimde bir yorgan, kilitlendiğinde dişlerim,
Misafir olduğunda soğuk,
Sensizlik yalnızlığın adı sensizlik,

Ören yerleri kadar sensizlik,
Duvarlarda örülü ağlar,
Örümcekler mi, içimdeler örmüşler seni içime,
Düşürmüşler beni ağlarına, kurtulması imkansız,
Sensizlik ören yerleri kadar sensizlik,

Kahpe karanlığın nöbetinde,
Nefesim titretirken bir mum ışığını,
Kaderin rüzgar gibi savurduğu, yalnızlığın koynunda,
Şehrin en kuytu yerinde,
Sensizlik kuytu yerler kadar sensizlik,

Aşk ateşinde kıvama gelmiş ruhum,
Yalnızlık örsünde örselendiğinde,
Mana çekiciyle çekiçlendiğinde,
Çile diye çektiğinde seni, indiğinde her çekiç,
Sensizlik çınlayan ses kadar sensizlik,

Ayın bile mehtaplı yüzünü hor gördüğü,
Yıldızların bulutları örtü diye çektiği,
Yağmur tanelerinin penceremde resmini çizdiği,
Çektiğimde toprağın yağmurlu kokusunu,
Sensizlik nefes kadar sensizlik,

Loş ışıklı gecelerde, ıslak kaldırımlarda,
Yürürken gölgem ve ben, gölgem sanki sen,
El ele bir süre, söylemek isterken gizemli kelimeyi,
Karanlığın köründe aniden kaybolursun,
Yalan olduğunu anladığımda,
Sensizlik yalan kadar sensizlik,

Derinlerde bir ırmak akar ansızın,
Baksan göremezsin ki dipsiz vadiyi,
Ummanda derya olmak ister sanırsın,
Ufukta gökle sonsuz olmak,
Sensizlik ebet kadar sensizlik,

Sarp bir dağın tepesindeyim,
Uçurumun kenarında, sanki sırat köprüsünde,
Fezada, yıldızların ötesinde, bilinmeyenler aleminde,
Sen bende saklı bir sırken,
Sensizlik bilinmeyen kadar sensizlik.

Hamdi Güngör