Okuduğunuz
şiir
5.6.2008 tarihinde günün şiiri olarak seçilmiştir.
71. ORMANDAKİ KRİZ!..
Bir gün bizim ormanda, kıtlık baş gösterince Toplanmış cümle hayvan tartışmış ince ince.
Bu krizin sebebi, acep ne ki, nedendir? Acep sorumlusu kim, suçlu hangi bedendir?
Hangi hayvan acaba sebep oldu krize, Ormanın kralı ya, aslan başlamış söze.
Demiş; “ -halkım ilk önce ben kendime sorayım, Hani demiş et ile dolu benim sarayım.
Her gün canım değişik, taze hayvan istiyor, Acaba bundan mıdır, krize sebep?..” diyor.
Cümle hayvan bir ağız, “-aman sayın kralım, Bundan kriz olur mu, bunu yoktan sayalım.
Hepsi sizin rızkınız, yiyiniz afiyetle Kriz olmaz bu kadar yediğiniz az etle..."
Kralın yaveri kurt, sonra söze başlamış Muhasebe eylemiş, kendisini taşlamış.
Demiş ki; “- ben de dostlar, açıkca et oburum, Her gün tavşan avlarım, işte bendeki durum.
Acaba bu krize, bu mudur asıl sebep İşte bunu düşünür, buna üzülürüm hep.”
Yine cümle hayvanat, söz birliğinde sanki, Demişler; “- bu da değil!.. kurt gocunma inan ki…”
Tilki söze başlamış, demiş ki; “- ey ahali!. Ben her gün tavuk yerim, budur fakirin hali.
Ama telef oluyor, bazen tavuklar onca Gözüm görmez hiç bir şey, taze piliç bulunca.”
“- Bu da değil demişler, sebebi bu krizin, Afiyetle yiyiniz, gıdanız onlar sizin.”
Sonra herkes, sırayla söz alarak hâllenmiş, Bulunamamış sebep, konu hepten küllenmiş.
En son garip bir eşek; “- dinleyin ey dostlarım, Her gün gelip geçerken yolda ota rastlarım.
Zaptedemem nefsimi, bazen otlardan yerim Hani acep bu mudur, krize sebep derim?..”
İşte bu söz üzere, hayvanlar hep bir ağız; “- Sayın kralım demiş, burada mutabığız
İşte bulduk! Eşekmiş, bu krizin nedeni Suçlusun ey eşek sen, seni pis obur seni!..”
İşte dostlar böyledir, hayatın kendisi bu, Böyle olmuş bu düzen, yıkılmaz iş bu tabu.
Güçlüler süpürürler, götürürler hep malı Garipler diyet öder, bu işe ne yapmalı?
Bu kıssada böylece, bitiverdi ey dostlar! İnsan gerçek hayatta, bu örneğe çok rastlar…
Kadir Çetin 05.06.08 Nazilli ... Bu şiirimi temiz yüreği ve enfes sesiyle seslendirerek nesillere kalıcı bir eser kalmasını sağlayan, "Ankarakedisi" ÜMİT ÇAKICI hocama teşekkürü bir borç bilir, selam ve saygılarımı gönderiyorum...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Muhterem kardeşim, Şiire ve şaire ilgi duyan gönül dostlrımızın bir de sizin köşenizde bu haberi okumalarında umarım bir sakınca yoktur. Yüksek hoşgörünüzle ... ALACALI ŞAİRLER PİKNİKTE BULUŞTU!...
15 Haziran 2008 Pazar günü saat 15.30’da, şairlerimizden Durdu Şahin, Salim Kanat, Arap Kurt, Halil Gülşen ve Ömer Bolat ile şair olamayan fakat şairce bir yüreğe sahip olan Semih Aksarı, Şair Salim Kanat’ın davetine icabet ederek yeşilin her tonunun hakim olduğu romantik ve otantik bir havaya sahip bir mekanda bir araya geldiler. Şair Salim Kanat’ın hiçbir masraftan kaçınmadığı, şairlerin de pikniğin istenilen ölçüde güzel olabilmesi için katkıda bulunduğu piknikte; semaverlerde çay demlendi, mangalda ızgara yapıldı,demli çaylar içildi, mevsimin hediyesi meyveler yenildi, birbirinden güzel şiirler okundu. Salim Kanat’ın kendini ilgilendirmeyen her söze ilgisiz kaldığı, pikniğin mimarı olarak sadece pikniğin güzel ve noksansız olabilmesi için imrenilecek gayret gösterdiği, Arap Kurt’un olanı ve olacakları şiirin kara kartalı edasıyla izlediği, Ömer Bolat’ın bu mükemmel ve müstesna günün kalıcı olup herkesin istifadesine sunulabilmesi için kamerasıyla çekim yaptığı, Halil Gülşen’in, bu genç, dinç ve neşeli şairin mangal başında damak zevkinin kaliteli olması için ter döktüğü, Semih Aksarı’nın sofra dizaynının kusursuz olabilmesi için elinden gelen mahareti esirgemediği ve köşe yazarımız, eğitimci şair Durdu Şahin, şiir ve şiirimizin problemleri, geleceği ve şairlerimize düşen görevler konusunda meraklı gençlerin sorularını cevaplamaya çalıştığı piknikte, adeta bir gül bahçesinde bülbüllerin şakımasını andıran seviyeli ve sevgi dolu dakikalar yaşandı. Vatan, millet, aşk, tabiat, sevgi, bayrak, felsefe ve barış konulu şiirler içten gelerek, büyük bir samimiyetle okunurken, sinirler yatıştı, güzelliklere güzellikler eklendi, ünlü şairlerle telefon bağlantıları yapıldı. Şair Bestami Yazgan’ın İstanbul’dan, Şair Memduh Atalay’ın Kahramanmaraş’tan telefonla şiir ziyafetine katılıp anlamlı, içli, fikir yoğunluğu olan, bize bizi, bize tarihimizi ve bize etik- estetik güzelliklerimizi anlatan şiirler okuduğu, gönülleri doyurduğu buluşmanın zaman zaman tekrarlanması noktasında görüş birliğine varıldı. Üç saatti aşan bir süre içerisinde sinirler yatıştı, gönüller ferahladı, gerginlikler giderilip ruhlar dinlendi. Bir güzel yaz öğle sonrasında adeta şairlerimizin şiirle yeniden doğduğu, bin bir güzelliğe gark olduğu, böylesine şiir dolu günlerin, buluşmaların, görüşmelerin, sanata,edebiyata ayrı bir renk ve güzellik katan birlikteliklerin ilk ve son olmaması dileği ile bütün gönül dostlarına, dost bahçesi bülbüllerine bir yürek dolusu saygılar sunulan piknikte okunan şiirlerden örneklerle haberimizi noktalıyoruz. İşte gönül adamlarının gönül esintilerinden örnekler:
VATANIMA
Bir fidan dikene yüz meyve veren, Vatanıma ebediyet dilerim. Asırlardır millete kanat geren, Vatanıma ebediyet dilerim.
Bir ekmeği kırk kişiyle bölüşen Namus için dünyasını değişen, Düşman karşısında hemen birleşen, Vatanıma ebediyet dilerim.
Şehidine şehâdetle bakınan, Gazisine mihnet ile dokunan, Fermanları tam bin yıldır okunan, Vatanıma ebediyet dilerim. (Durdu Şahin)
****** GÖZ KAÇAMAKLARI biz mahmur akşam sefalarını ararken siz sabah boy gösteren güneşe nispet bakış bayramı ağız sulanması efsun pembesi ağır aksak aşksız sevi kurbanları gece yakamozları.. ırmakvari yol kenarı oturma gurubu rahatı battaldede parkı akşam alışkanlığı koyultup sohbetleri çay demlenirken sigara dumanı yudum yudum baba bardak sohbet rengi çay zevki gelirsiniz siz davetsiz arsız izinsiz gece yakamozları.. bir özlem ırmağı gibi akışarak göz hizamıza kavisler bırakıp küçülen kirlenen muhtelif bedenler ardınızda ten rengine meftun nefisler etkilisiniz siz olduğunuzdan fazla gece yakomozları.. göz hırsızlaması takva arası saçlarınızı uçuşturan rüzgâr sesi nahif bedenlerinizin kayboluşu göz hizamızdan hatıra kalışı muhtelif figürlerinizin kimsiniz siz in mi cin mi peri mi gece yakamozları..
kimimizde acımak hissi kimimiz yafta yapıştırır arkanıza bir poz daha çeker kimi daha uzun tutmak için etkinizi akarsınız en masum hallerinizle nehrimizde gelir gider gider gelir bizi bizden edersiniz Allah korusun sizden bizi bizden sizi gece yakamozları.. (Salim Kanat)
******
KABURGALARIMDA SIZI VAR
Saçların değince göğsüme Kafdağı’na giden yol olurdu sinem Pembe bir tren yola çıkardı Pamuk beyazı raydı kaburga Bazen de el ele çıktığımız gül döşeli patika Şimdi o yol kapkara Kalbimde dinmez bir kasırga İnce ince sızlar başını koyduğun kaburga Yol geçen hanı değil ki Yürek bu Yürek İnadıma inadıma siren çalar Nispet yapar Kara tren her geçtiğinde Ray olmuş kaburgalarımı kırarcasına (Arap Kurt)
ŞEHİDE MERSİYE -Şehit Yüksel Ulak’a- Ekimin yirmi biri, sene doksan üç; Bir Mehmetçik şehit düşmüş vatana, Aynı gün içinde haberi gelmiş. Ağıt sesi yayılıyor her yana, Köyü Sarıkaya* ismi Yüksel’miş… Ekimin yirmi biri, sene doksan üç; Bu kara haberi öğrenen ana, Köyün etrafını ağlar dolanır; Sanki dert elinden gelip tufana, Dünyanın başına dağlar dolanır… Ekimin yirmi biri, sene doksan üç, Geleceğe hep umutla bakardı, Onun da bir yâri, sevdiği vardı. Sonunda makamı taa arşa erdi, Nurlar yağdı mezarının üstüne… Ekimin yirmi biri, sene doksan üç, Bizde yaşayacak hatırası destan destan, Karanlıktan aydınlığa sizinle çıkar vatan! Sizsiniz bu imanla bizi ayakta tutan. Ve sizin sevginizle kenetlendik el ele; Ey yüce şehit; nur içinde yat, Güle güle. Güle güle! (Halil Gülşen) ****** ANNEM Bakışı meleği andırır Hoşu kötüden süzer annem. Merhametiyle kıskandırır Sözün tutmasam, kızar annem.
Derdim başkasına açamam Öfkemi, bir ona saçamam Yalan söylesem, hiç kaçamam Beni gözümden sezer annem.
Çocuğum hala, bu yaşımda Rafadan yumurta aşımda Hasta olsam eğer, başımda Deli divane gezer annem.
Sensiz dünya, beş para etmez Gülistanda sensiz, gül bitmez Seni tarife, şiir yetmez Ömer beyhude yazar annem… (Ömer Bolat)
Yapıcı ve bilgi amaçlı eleştriler ve yorumlar çok faydalı oluyor. HİLMİ hocamın yazdıkları gerçekten güzeldi. Örnekleriyle ve kaynaklarıyla beraber yazınca söylenecek söz kalmıyor. Kendisine çok teşekkür ediyorum. Seçki kurulunu da tekrar tekrar tebrik ediyorum. Seçki kurulunda olamayanlar onları da lekelemek istiyor anlaşılan. Ezbere söylenenler havada asılı kalır. Örneği aşğıdaki yorumlarda mevcut. Maksat saldırmak olunca böyle oluyor, ama o da kişinin elinde patlıyor. Doğru tekdir. Gerisi boş laf...
Saygılarımla.
Mehmet Alper Çetin
alpercetin23 tarafından 6/9/2008 5:46:56 PM zamanında düzenlenmiştir.
Kadir ağabeyin biricik yeğeni; Teessüf ederim. Benim seçki kurulunda olup olmadığımı nereden biliyorsunuz? :) :) Yoksa siz seçki kurulunda mısınız? Bunu önceden tahmin etmeliydim... :)
Kadir ağabeyin biricik yeğeni; Teessüf ederim. Benim seçki kurulunda olup olmadığımı nereden biliyorsunuz? :) :) Yoksa siz seçki kurulunda mısınız? Bunu önceden tahmin etmeliydim... :)
"kriz" ve "kral" bütün siirlerde 2 hece olarak sayilir ve hicbir zaman hece kurallarina ykiri degildir.
---- Bu bir cinnet krizi, gerçekler yolunuyor ....7+7=14 Gönül parkımızdaki çiçekler yolunuyor Kuzular yolunuyor, ördekler yolunuyor Kazlar tüyünü döktü, uyan artık Türkiye! . Iğdır'da şafak söktü, uyan artık Türkiye! . _____________Abdurrahim Karakoç
Gayeleri gönül kırmak dal gibi Bakışları çifte faul bal gibi Ülkeler fethetmiş bir kral gibi................6+5=11 Gurur dolu pozlarında savcı bey _____________Abdurrahim Karakoç
Niceler sultandı, kraldı, şahtı. ..............6+5=11 Benimle değişti talihi bahtı, Yerle bir eylerim tac ile tahtı, Akıl almaz hünerlerim var benim... ___________Cemal Safi
Bir ara sensizlik krizim tuttu, ............6+5=11 Bilmem ki o anda ne olup bitti. Hekimler heyeti havale etti, Acil vak’a Bakırköy’e yazdılar. ___________Cemal Safi
Halil Bey demislerki; İki hece olarak okunabilir de, asla "kral", "kıral" olarak yazılmaz, yazılamaz! ___
Simdi alkislayalim mi bunu? biz ne iddia ediyoruz siz konuyu saptirmak icin nelere basvuruyorsunuz? elbette yazilmaz! burada hic kimse "kıral" diye yazilacak diye söz etti mi Allah askina. dilimize maalesef sonradan giren yabanci kelimeler kulak sesi ile degelendirilir ve hece sayisi ona göre tespit edilir. Ben yulkarida sadece iki sairimizden örnek verdim. Ve bu örnekler diger ünlü sairlerimizde de aynidir. "kriz" asla iki hece sayilmaz demissiniz. O zaman ya siz edebiyattan-siirden hic anlamiyorsunuz ya da bu konuda bilgisini ispatlamis ünlü sairlerlerimiz siirden hic anlamiyorlar öyle mi?
Size son olarak diyorum ki; tavirlarinizla herkesi kirmaktan vazgecin ve ünlü olmak icin lütfen kendinize baska kapilar arayin olur mu? Kadir bey'in bu kadar olgunluk göstermesini firsat bilip siirlerinin altinda saga sola satasmaktan bir an önce vazgecmeniz sizin adiniza en uygun davranis olacaktir.
Benim bu konuda artik hic bir sözüm olmayacaktir. Edebiyat yolunda basarilar dilerim size...
Ha unutmadan, kriz kelimesi asla iki hece yerine geçmez. Zira içinde tek sesli harf vardır. Türkçe kurallarına da aykırı bir yapısı vardır. Türkçe bir kelime, yazıldığı gibi okunur, okunduğu gibi de yazılır. Yabancı dillerden giren bu kelimeler, bizim bu kuralımızı bozar; bu yüzdendir ki, şiirin hece ölçüsünü de bozar. Tartışmalar; "Kafiye kulak içindir, kafiye göz içindir" şeklinde yapılmaktadır. Tanzimat dönemi sanatçıları, tartışmaları kafiye yönünde bu şekilde yapmışlardır. Hece ölçüsü için bu şekilde bir tartışma yapılamaz. Şayet, şairimiz aruz ölçüsünü kullanıyor olsaydı, onun inceliklerinden faydalanıp, şiirin kalıbını ve ölçüsünü değiştirebilirdi. Yorumunuzda belirttiğiniz şairlere saygım ve sevgim, ne yazık ki, gerçeği değiştirmez.
Bende aksini iddia etmiyorum zaten.. İki hece olarak okunabilir de, asla "kral", "kıral" olarak yazılmaz, yazılamaz! Bu Türkçenin muaşeret-i âdabiyesine mugayir değil mi?
Halil Bey demislerki; İki hece olarak okunabilir de, asla "kral", "kıral" olarak yazılmaz, yazılamaz! ___
Simdi alkislayalim mi bunu? biz ne iddia ediyoruz siz konuyu saptirmak icin nelere basvuruyorsunuz? elbette yazilmaz! burada hic kimse "kıral" diye yazilacak diye söz etti mi Allah askina. dilimize maalesef sonradan giren yabanci kelimeler kulak sesi ile degelendirilir ve hece sayisi ona göre tespit edilir. Ben yulkarida sadece iki sairimizden örnek verdim. Ve bu örnekler diger ünlü sairlerimizde de aynidir. "kriz" asla iki hece sayilmaz demissiniz. O zaman ya siz edebiyattan-siirden hic anlamiyorsunuz ya da bu konuda bilgisini ispatlamis ünlü sairlerlerimiz siirden hic anlamiyorlar öyle mi?
Size son olarak diyorum ki; tavirlarinizla herkesi kirmaktan vazgecin ve ünlü olmak icin lütfen kendinize baska kapilar arayin olur mu? Kadir bey'in bu kadar olgunluk göstermesini firsat bilip siirlerinin altinda saga sola satasmaktan bir an önce vazgecmeniz sizin adiniza en uygun davranis olacaktir.
Benim bu konuda artik hic bir sözüm olmayacaktir. Edebiyat yolunda basarilar dilerim size...
Ha unutmadan, kriz kelimesi asla iki hece yerine geçmez. Zira içinde tek sesli harf vardır. Türkçe kurallarına da aykırı bir yapısı vardır. Türkçe bir kelime, yazıldığı gibi okunur, okunduğu gibi de yazılır. Yabancı dillerden giren bu kelimeler, bizim bu kuralımızı bozar; bu yüzdendir ki, şiirin hece ölçüsünü de bozar. Tartışmalar; "Kafiye kulak içindir, kafiye göz içindir" şeklinde yapılmaktadır. Tanzimat dönemi sanatçıları, tartışmaları kafiye yönünde bu şekilde yapmışlardır. Hece ölçüsü için bu şekilde bir tartışma yapılamaz. Şayet, şairimiz aruz ölçüsünü kullanıyor olsaydı, onun inceliklerinden faydalanıp, şiirin kalıbını ve ölçüsünü değiştirebilirdi. Yorumunuzda belirttiğiniz şairlere saygım ve sevgim, ne yazık ki, gerçeği değiştirmez.
Bende aksini iddia etmiyorum zaten.. İki hece olarak okunabilir de, asla "kral", "kıral" olarak yazılmaz, yazılamaz! Bu Türkçenin muaşeret-i âdabiyesine mugayir değil mi?
Kusura bakmayın da Halil Bey, yorumunuz ancak açıklamalarınızla biraz yapıcı hâle gelmeye başlamış... "Şiir mukayesesi mevzuuna gelince; Benim için şahıslar mühim değil, ürün mühimdir. Şayet, sizin şiirinizle gerek konu, gerek üslup, gerekse biçim yönüyle birebir örtüşen başka bir şiir görürsen, aynı şekilde Kadir Çetin şairimi de bütün gücümle savunurum, bundan şüpheniz olmasın. Karşı tarafa gereken cevabı da hiç çekinmeden yazarım." demişsiniz... Lütfen bu şekilde hiç kimseyi savunmayın siz, çünkü karşı tarafa gereken cevap bu değildir; bu tavırla yapılmaz birincisi... Üstelik savunduğunuz kişiyi de zor durumda bırakıyorsunuz... TAKLİT etmekle suçladınız siz Kadir Beyi, kendinizden de çok emin bir tavırla... Şüphe edebilir insan ama nasıl bu kadar emin olur?..
kırmızı karanfil tarafından 6/9/2008 3:06:01 PM zamanında düzenlenmiştir.
Sayın Halil Gülşen;Keşke Bu yapıcı eleştirinizi bana değil de daha önce yazsaydınız..Başka art niyetler aramasaydınız..Cevabınız tatmin edici değil bende ayrıca özür bekliyorum bana yazdığınız mesajla ilgili..Siteye üyelik tarihimle, Kadir Çein"in avukatlığına soyunmak ve şiirlerimin olmamasıyla ilgili olarak Değerli üstad.. Muallime tarafından 6/9/2008 12:45:49 PM zamanında düzenlenmiştir.
Muallime tarafından 6/9/2008 12:48:57 PM zamanında düzenlenmiştir.
Muallime tarafından 6/9/2008 12:50:25 PM zamanında düzenlenmiştir.
Sayın hocam; Ben, şayet bir özür varsa şairle mütalaa ederim. Size asla özür borcum yoktur. Saygı duyarım, büyüğümsünüz, ancak üslubum konusunda hiç kimseden icazet almam. Kusura bakmayın. Gerekli yerlere müracaat etmeniz, benim tarzımı ve tavrımı etkilemez. Kadir Ağabeyimle biz msn de de görüşüyoruz. Yapılan tartışmalar, bence verimli de oldu. En azından bir terimi, tarzı, heceyi, şiire dair ne varsa tartışma ve irdeleme fırsatı bulduk. Kadir Bey'i tanımış oldum, başka türlü belki tanışamayacaktık. Yani, bunu Kadir beye de ifade ettim, Biz biraz Kanun'un gazına geldik. Fakat, kadim dostlukların minik kavgalarla başladığı gerçeğinden hareketle, ben gerekli olan açıklamayı Kadir Ağabeye yaptım. Siz büyüğümsünüz. Saygı duyarım ancak, ne özelde, ne de alenen özür dilemem. Benim muhatabım siz değilsiniz.. Saygıyla..
Özür dileyip dilememek size kalmış Üstad....o sizin zarafetiniz..inceliğiniz..Ben hala bana bir özür borçlu olduğunuzu düşünüyorum.Sanırım bir daha üslunuza dikkat edersiniz, yoksa gerekli uyarıyı gerekli yerlere yapacağım..Saygılar efendim..MUALLİME(Şair değil şiirsever bir tarih öğretmeni..Efeler diyarından..)
Sayın Halil Gülşen, mesajınızı yeni gördüm ve hemen cevaplıyorum..Önce kendimi tanıtayım da merakınız gitsin efendim.Ben Kadir Çetin"in üçüncü ablasıyım..Aynı muhitten??sorunuzun cevabı verilmiş oluyor mu böylece ve Aydın"da tarih öğretmeniyim..Kardeşimde Aydın"ın ilçesi olan Nazilli"de ikamet eder..Üyelik tarihime gelince ben buraya daha önce üye olmadan gelip şiirleri okuyup çıkıyordum..daha önce başka bir edebiyat sitesinde dolaşıyordum daha çok..Orası geçici bir süre kapandığından dostlarımla burada birarada olmak için üye oldum..Böylece sevdiğim şiirlere yorum yazabiliyorum ve de seçebiliyorum..Yoksa gene sizin aradığını gibi bir art niyet yok efendim üyelik tarihinde..Buradaki krizi daha dün öğrendim, akşam bakma fırsatım oldu..Çünkü ben bu şiiri daha önce diğer sitede okumuş ve yorum yazmıştım zaten..Şiirimin olup olamasına gelince benimde kendime göre karalamalarım var elbette ama ben haddimi bilirim..Bu kadar kaliteli şairin arasında ben şiir çöplüğü yapmak istemem..Şiir okumak bana daha haz veriyor..Eğer siz çok istiyorsanız ekleyebilirim karamalarımı..Murat hoca"ya da gelince sizin tavsiye etmenize gerek yok ben zaten dün akşam okudum şiirlerini ve çok da beğendim.Okumaya devam edeceğim de yorum da yazacağım..Sanat olarak bir şey diyemem zaten bunu sizin gibi sizin gibi işin ehillerine bırakıyorum. Ben sadece tad aldıysam onu yazabilirim.....Ama iki şiirde sadece konu benzer ve tamamen farklı bir üslupta her ikiside farklı şiir olmuş yani..Bu kadar velveleye verecek bir şey göremedim ben..Kurulan cümleler tamamen farklı ..Eleştiriyi tabi ki yapacaksınız.. Şiirde hatalar da var. Mesela "kral" yerine "kıral"; "Kriz" yerine de "kıriz" kelimeleri kullanılabiliyorsa, -ki kullanılamaz- şiir 7+7 ölçülerine uymaz. diyorsunuz..Buna hiç bir sözüm olamaz.. bunu yorumda yazacaktınız bana değil..Kadir"e iletirim bir daha yapmasın diye..Keşke oraya daha önce yazsaydınız..Bu yapıcı bir eleştiridir..Hatalar söylenirse insan gelişir ama siz bunu söylemek yerine kinayeli bir üslupla (Öyle mütevazidir ki, şiiri taklit edilse bile, insanları kırmamak adına sessiz kalır, anlayışla karşılar.)Evet.. Bir ay önce yazmıştı bunu. Tarzının ve ele aldığı konunun tarafınızdan benimsenmiş olması Murat'ı mutlu edecektir. Ancak; Asıl siz Mutlu musunuz Kadir Üstad? diye yazarak Kadir Çetin"hem taklit etmekle suçlamışsınız, hem de mutlu musunuz diyerek hoş olmayan bir tavır içine girmişsiniz üstad..Keşke eleştiriniz bu şekilde değilde bana şiirin hatalarını yazdığınız gibi olsaydı o zaman saygıyla önünüzde eğilirdim..kriz -kral 7+7 hataları düzeltilir de bu kinayeli üslup nasıl düzelir bilmem ..seviyenize yakışmamış..Ben Kardeşimin arkasında olacağım tabi hem Kardeşimin, hemde hiçbir art niyeti hiç bir beklentisi olmayan çok dürüst şair olan Kadir Çetin"in.. Önce siz benim üzerinde durduğum üslubunuzu düzeltin ben yorumu düzeltirim sorun değil benim için..Bu yazdığım yorumdanda Kardeşimin haberi yok, şimdi size yazdığımdan da..Üye olduğumu bile bilmiyordu garibim..nerden bilecek sizin benim üyelik tarihimi sorguladığınızı..Altında başka niyetler aradığınızı..Hiç yakışmıyor hocam size hiç..Saygılar..H. DEVRİM..(şair değil şiirsever ve..TARİH ÖĞRETMENİ) EFELER DİYARINDAN
Tarih:09 Haziran 2008 Pazartesi 11:11:52 :))))) ::)) :) :) (!)
Sayın Muallime; Benim Kadir Bey ile şahsi bir meselem yok. Kendisi değerli bir şairdir. Zaman zaman sayfasını ziyaret ederim, O da benim sayfama gelir. Yani mesele şahsi olmaktan öte, sadece bir benzerlikten ibarettir. En az yüz fabl çalışması olan Murat Hocamın şiirlerini okumanızı ve aradaki benzerliği görmenizi istirham ediyorum. Benim ormanda köşem filan da yok. Bunu bir hakaret değil, şaka olarak algılıyorum, umarım öyledir. Şaka ise yorumunuzu tekrar düzenlemenizi rica ederim. Aynı muhitten karşı savunmaya geçmenizi de manidar buluyorum. Şayet bir özür vuku bulmuşsa bu karşılıklıdır. Murat Hocam gerekli açıklamayı yapmıştır. Gerekli olan malumatı da Kadir Bey'in son nokta yorumunda bulabilirsiniz. Yorumumda, ben, şiirin ilk versiyonunun Murat Hocam tarafından şiirimize kazandırıldığını, bu şiirin de, orjinal çizgilere sahip olmakla birlikte, Murat'ın etkisiyle kaleme alındığını söyledim. Fakat hiç bir yerde "Çalıntı" ibaresini kullanmadım. Malum hikaye, başka bir şair tarafından da ele alınıp şiirleştirilebilir. Şiirde hatalar da var. Mesela "kral" yerine "kıral"; "Kriz" yerine de "kıriz" kelimeleri kullanılabiliyorsa, -ki kullanılamaz- şiir 7+7 ölçülerine uymaz. Bu hatayı Murat Hocam da eski şiirlerinde yapıyordu. Ki ben, Murat Hocamı en çok ve en acımasız eleştirenlerden biriyim. Uyarılarımı dikkate alarak hayli ilerleme sarfetti.
Şayet tespitlerim yanlış ise, tartışmaya hazırım. Bu durumun, seçki kurulunun gözünden kaçmış olmasını da anlamakta zorlanıyorum. Ben, şiirleri alkışlamak yerine, eleştirmeyi seviyorum. Dedim ya, Kadir Çetin büyük bir şairdir. Her şiir, başka bir şiirin anahtarıdır. Ben burada, Murat hocamın şiirinin, bu şiire anahtar olduğu düşüncemden vazgeçmiş değilim. Benim Murat'ı savunmam yanlış ise, sizin yaptığınız da çok farklı olamaz, Zaten benim böyle bir amacım da olamaz.
Zatınızın üyelik tarihini de anlamlı buluyorum. Acaba sırf Kadir Çetin'in avukatlığı için mi üyelik aldınız? Şayet öyle değilse, niçin bir tane bile şiiriniz yok sayfanızda? Ve üyelik tarihi de tam tartışmanın başladığı gün alınmış, bu tesadüf mü? Sorularımamakul ve mantıklı cevap vermezseniz, bu yazıyı, yazılar bölümünde de yayınlamak durumunda kalabilirim. Amacım kalbinizi kırmak, sataşmak veya kavga değil. Fakat dozunu aşan eleştirileriniz beni buna mecbur kılmıştır. Saygılarımla Halil GÜLŞEN
Sayın hocam; Ben, şayet bir özür varsa şairle mütalaa ederim. Size asla özür borcum yoktur. Saygı duyarım, büyüğümsünüz, ancak üslubum konusunda hiç kimseden icazet almam. Kusura bakmayın. Gerekli yerlere müracaat etmeniz, benim tarzımı ve tavrımı etkilemez. Kadir Ağabeyimle biz msn de de görüşüyoruz. Yapılan tartışmalar, bence verimli de oldu. En azından bir terimi, tarzı, heceyi, şiire dair ne varsa tartışma ve irdeleme fırsatı bulduk. Kadir Bey'i tanımış oldum, başka türlü belki tanışamayacaktık. Yani, bunu Kadir beye de ifade ettim, Biz biraz Kanun'un gazına geldik. Fakat, kadim dostlukların minik kavgalarla başladığı gerçeğinden hareketle, ben gerekli olan açıklamayı Kadir Ağabeye yaptım. Siz büyüğümsünüz. Saygı duyarım ancak, ne özelde, ne de alenen özür dilemem. Benim muhatabım siz değilsiniz.. Saygıyla..
Özür dileyip dilememek size kalmış Üstad....o sizin zarafetiniz..inceliğiniz..Ben hala bana bir özür borçlu olduğunuzu düşünüyorum.Sanırım bir daha üslunuza dikkat edersiniz, yoksa gerekli uyarıyı gerekli yerlere yapacağım..Saygılar efendim..MUALLİME(Şair değil şiirsever bir tarih öğretmeni..Efeler diyarından..)
Sayın Halil Gülşen, mesajınızı yeni gördüm ve hemen cevaplıyorum..Önce kendimi tanıtayım da merakınız gitsin efendim.Ben Kadir Çetin"in üçüncü ablasıyım..Aynı muhitten??sorunuzun cevabı verilmiş oluyor mu böylece ve Aydın"da tarih öğretmeniyim..Kardeşimde Aydın"ın ilçesi olan Nazilli"de ikamet eder..Üyelik tarihime gelince ben buraya daha önce üye olmadan gelip şiirleri okuyup çıkıyordum..daha önce başka bir edebiyat sitesinde dolaşıyordum daha çok..Orası geçici bir süre kapandığından dostlarımla burada birarada olmak için üye oldum..Böylece sevdiğim şiirlere yorum yazabiliyorum ve de seçebiliyorum..Yoksa gene sizin aradığını gibi bir art niyet yok efendim üyelik tarihinde..Buradaki krizi daha dün öğrendim, akşam bakma fırsatım oldu..Çünkü ben bu şiiri daha önce diğer sitede okumuş ve yorum yazmıştım zaten..Şiirimin olup olamasına gelince benimde kendime göre karalamalarım var elbette ama ben haddimi bilirim..Bu kadar kaliteli şairin arasında ben şiir çöplüğü yapmak istemem..Şiir okumak bana daha haz veriyor..Eğer siz çok istiyorsanız ekleyebilirim karamalarımı..Murat hoca"ya da gelince sizin tavsiye etmenize gerek yok ben zaten dün akşam okudum şiirlerini ve çok da beğendim.Okumaya devam edeceğim de yorum da yazacağım..Sanat olarak bir şey diyemem zaten bunu sizin gibi sizin gibi işin ehillerine bırakıyorum. Ben sadece tad aldıysam onu yazabilirim.....Ama iki şiirde sadece konu benzer ve tamamen farklı bir üslupta her ikiside farklı şiir olmuş yani..Bu kadar velveleye verecek bir şey göremedim ben..Kurulan cümleler tamamen farklı ..Eleştiriyi tabi ki yapacaksınız.. Şiirde hatalar da var. Mesela "kral" yerine "kıral"; "Kriz" yerine de "kıriz" kelimeleri kullanılabiliyorsa, -ki kullanılamaz- şiir 7+7 ölçülerine uymaz. diyorsunuz..Buna hiç bir sözüm olamaz.. bunu yorumda yazacaktınız bana değil..Kadir"e iletirim bir daha yapmasın diye..Keşke oraya daha önce yazsaydınız..Bu yapıcı bir eleştiridir..Hatalar söylenirse insan gelişir ama siz bunu söylemek yerine kinayeli bir üslupla (Öyle mütevazidir ki, şiiri taklit edilse bile, insanları kırmamak adına sessiz kalır, anlayışla karşılar.)Evet.. Bir ay önce yazmıştı bunu. Tarzının ve ele aldığı konunun tarafınızdan benimsenmiş olması Murat'ı mutlu edecektir. Ancak; Asıl siz Mutlu musunuz Kadir Üstad? diye yazarak Kadir Çetin"hem taklit etmekle suçlamışsınız, hem de mutlu musunuz diyerek hoş olmayan bir tavır içine girmişsiniz üstad..Keşke eleştiriniz bu şekilde değilde bana şiirin hatalarını yazdığınız gibi olsaydı o zaman saygıyla önünüzde eğilirdim..kriz -kral 7+7 hataları düzeltilir de bu kinayeli üslup nasıl düzelir bilmem ..seviyenize yakışmamış..Ben Kardeşimin arkasında olacağım tabi hem Kardeşimin, hemde hiçbir art niyeti hiç bir beklentisi olmayan çok dürüst şair olan Kadir Çetin"in.. Önce siz benim üzerinde durduğum üslubunuzu düzeltin ben yorumu düzeltirim sorun değil benim için..Bu yazdığım yorumdanda Kardeşimin haberi yok, şimdi size yazdığımdan da..Üye olduğumu bile bilmiyordu garibim..nerden bilecek sizin benim üyelik tarihimi sorguladığınızı..Altında başka niyetler aradığınızı..Hiç yakışmıyor hocam size hiç..Saygılar..H. DEVRİM..(şair değil şiirsever ve..TARİH ÖĞRETMENİ) EFELER DİYARINDAN
Tarih:09 Haziran 2008 Pazartesi 11:11:52 :))))) ::)) :) :) (!)
Sayın Muallime; Benim Kadir Bey ile şahsi bir meselem yok. Kendisi değerli bir şairdir. Zaman zaman sayfasını ziyaret ederim, O da benim sayfama gelir. Yani mesele şahsi olmaktan öte, sadece bir benzerlikten ibarettir. En az yüz fabl çalışması olan Murat Hocamın şiirlerini okumanızı ve aradaki benzerliği görmenizi istirham ediyorum. Benim ormanda köşem filan da yok. Bunu bir hakaret değil, şaka olarak algılıyorum, umarım öyledir. Şaka ise yorumunuzu tekrar düzenlemenizi rica ederim. Aynı muhitten karşı savunmaya geçmenizi de manidar buluyorum. Şayet bir özür vuku bulmuşsa bu karşılıklıdır. Murat Hocam gerekli açıklamayı yapmıştır. Gerekli olan malumatı da Kadir Bey'in son nokta yorumunda bulabilirsiniz. Yorumumda, ben, şiirin ilk versiyonunun Murat Hocam tarafından şiirimize kazandırıldığını, bu şiirin de, orjinal çizgilere sahip olmakla birlikte, Murat'ın etkisiyle kaleme alındığını söyledim. Fakat hiç bir yerde "Çalıntı" ibaresini kullanmadım. Malum hikaye, başka bir şair tarafından da ele alınıp şiirleştirilebilir. Şiirde hatalar da var. Mesela "kral" yerine "kıral"; "Kriz" yerine de "kıriz" kelimeleri kullanılabiliyorsa, -ki kullanılamaz- şiir 7+7 ölçülerine uymaz. Bu hatayı Murat Hocam da eski şiirlerinde yapıyordu. Ki ben, Murat Hocamı en çok ve en acımasız eleştirenlerden biriyim. Uyarılarımı dikkate alarak hayli ilerleme sarfetti.
Şayet tespitlerim yanlış ise, tartışmaya hazırım. Bu durumun, seçki kurulunun gözünden kaçmış olmasını da anlamakta zorlanıyorum. Ben, şiirleri alkışlamak yerine, eleştirmeyi seviyorum. Dedim ya, Kadir Çetin büyük bir şairdir. Her şiir, başka bir şiirin anahtarıdır. Ben burada, Murat hocamın şiirinin, bu şiire anahtar olduğu düşüncemden vazgeçmiş değilim. Benim Murat'ı savunmam yanlış ise, sizin yaptığınız da çok farklı olamaz, Zaten benim böyle bir amacım da olamaz.
Zatınızın üyelik tarihini de anlamlı buluyorum. Acaba sırf Kadir Çetin'in avukatlığı için mi üyelik aldınız? Şayet öyle değilse, niçin bir tane bile şiiriniz yok sayfanızda? Ve üyelik tarihi de tam tartışmanın başladığı gün alınmış, bu tesadüf mü? Sorularımamakul ve mantıklı cevap vermezseniz, bu yazıyı, yazılar bölümünde de yayınlamak durumunda kalabilirim. Amacım kalbinizi kırmak, sataşmak veya kavga değil. Fakat dozunu aşan eleştirileriniz beni buna mecbur kılmıştır. Saygılarımla Halil GÜLŞEN
Mesela "kral" yerine "kıral"; "Kriz" yerine de "kıriz" kelimeleri kullanılabiliyorsa, -ki kullanılamaz- şiir 7+7 ölçülerine uymaz. Bu hatayı Murat Hocam da eski şiirlerinde yapıyordu. Ki ben, Murat Hocamı en çok ve en acımasız eleştirenlerden biriyim. Uyarılarımı dikkate alarak hayli ilerleme sarfetti. Şayet tespitlerim yanlış ise, tartışmaya hazırım. Bu durumun, seçki kurulunun gözünden kaçmış olmasını da anlamakta zorlanıyorum.
Kadir Şairime gelince; Eleştiri üslubum biraz amacını aşmış gibi. Bu tespite katılıyorum. Ancak, ben yapıcı eleştiri olması açısından bu üslubu kullandım. Şiir eklerken, yorum butonununuzu açık tutuyorsanız, olumlu ya da olumsuz yöndeki tepkilere hazırsınız demektir. Şayet tepkiden rahatsız oluyorsanız, butonu kapatırsınız, siz de rahat olursunuz, biz de.... Şiir mukayesesi mevzuuna gelince; Benim için şahıslar mühim değil, ürün mühimdir. Şayet, sizin şiirinizle gerek konu, gerek üslup, gerekse biçim yönüyle birebir örtüşen başka bir şiir görürsen, aynı şekilde Kadir Çetin şairimi de bütün gücümle savunurum, bundan şüpheniz olmasın. Karşı tarafa gereken cevabı da hiç çekinmeden yazarım. Üstad, yaşananlardan dolayı üzüldüm, abartıldı, başka yönlere çekildi... Neyse, tanışmak için belki iyi bir vesileye adım atmış oluruz. Kadim dostluklar, minik kavgalarla başlar:)
Sayın Muallime; Benim Kadir Bey ile şahsi bir meselem yok. Kendisi değerli bir şairdir. Zaman zaman sayfasını ziyaret ederim, O da benim sayfama gelir. Yani mesele şahsi olmaktan öte, sadece bir benzerlikten ibarettir. En az yüz fabl çalışması olan Murat Hocamın şiirlerini okumanızı ve aradaki benzerliği görmenizi istirham ediyorum. Benim ormanda köşem filan da yok. Bunu bir hakaret değil, şaka olarak algılıyorum, umarım öyledir. Şaka ise yorumunuzu tekrar düzenlemenizi rica ederim. Aynı muhitten karşı savunmaya geçmenizi de manidar buluyorum. Şayet bir özür vuku bulmuşsa bu karşılıklıdır. Murat Hocam gerekli açıklamayı yapmıştır. Gerekli olan malumatı da Kadir Bey'in son nokta yorumunda bulabilirsiniz. Yorumumda, ben, şiirin ilk versiyonunun Murat Hocam tarafından şiirimize kazandırıldığını, bu şiirin de, orjinal çizgilere sahip olmakla birlikte, Murat'ın etkisiyle kaleme alındığını söyledim. Fakat hiç bir yerde "Çalıntı" ibaresini kullanmadım. Malum hikaye, başka bir şair tarafından da ele alınıp şiirleştirilebilir. Şiirde hatalar da var. Mesela "kral" yerine "kıral"; "Kriz" yerine de "kıriz" kelimeleri kullanılabiliyorsa, -ki kullanılamaz- şiir 7+7 ölçülerine uymaz. Bu hatayı Murat Hocam da eski şiirlerinde yapıyordu. Ki ben, Murat Hocamı en çok ve en acımasız eleştirenlerden biriyim. Uyarılarımı dikkate alarak hayli ilerleme sarfetti.
Şayet tespitlerim yanlış ise, tartışmaya hazırım. Bu durumun, seçki kurulunun gözünden kaçmış olmasını da anlamakta zorlanıyorum. Ben, şiirleri alkışlamak yerine, eleştirmeyi seviyorum. Dedim ya, Kadir Çetin büyük bir şairdir. Her şiir, başka bir şiirin anahtarıdır. Ben burada, Murat hocamın şiirinin, bu şiire anahtar olduğu düşüncemden vazgeçmiş değilim. Benim Murat'ı savunmam yanlış ise, sizin yaptığınız da çok farklı olamaz, Zaten benim böyle bir amacım da olamaz.
Zatınızın üyelik tarihini de anlamlı buluyorum. Acaba sırf Kadir Çetin'in avukatlığı için mi üyelik aldınız? Şayet öyle değilse, niçin bir tane bile şiiriniz yok sayfanızda? Ve üyelik tarihi de tam tartışmanın başladığı gün alınmış, bu tesadüf mü? Sorularımamakul ve mantıklı cevap vermezseniz, bu yazıyı, yazılar bölümünde de yayınlamak durumunda kalabilirim. Amacım kalbinizi kırmak, sataşmak veya kavga değil. Fakat dozunu aşan eleştirileriniz beni buna mecbur kılmıştır. Saygılarımla Halil GÜLŞEN
Sayın Halil Gülşen, mesajınızı yeni gördüm ve hemen cevaplıyorum..Önce kendimi tanıtayım da merakınız gitsin efendim.Ben Kadir Çetin"in üçüncü ablasıyım..Aynı muhitten??sorunuzun cevabı verilmiş oluyor mu böylece ve Aydın"da tarih öğretmeniyim..Kardeşimde Aydın"ın ilçesi olan Nazilli"de ikamet eder..Üyelik tarihime gelince ben buraya daha önce üye olmadan gelip şiirleri okuyup çıkıyordum..daha önce başka bir edebiyat sitesinde dolaşıyordum daha çok..Orası geçici bir süre kapandığından dostlarımla burada birarada olmak için üye oldum..Böylece sevdiğim şiirlere yorum yazabiliyorum ve de seçebiliyorum..Yoksa gene sizin aradığını gibi bir art niyet yok efendim üyelik tarihinde..Buradaki krizi daha dün öğrendim, akşam bakma fırsatım oldu..Çünkü ben bu şiiri daha önce diğer sitede okumuş ve yorum yazmıştım zaten..Şiirimin olup olamasına gelince benimde kendime göre karalamalarım var elbette ama ben haddimi bilirim..Bu kadar kaliteli şairin arasında ben şiir çöplüğü yapmak istemem..Şiir okumak bana daha haz veriyor..Eğer siz çok istiyorsanız ekleyebilirim karamalarımı..Murat hoca"ya da gelince sizin tavsiye etmenize gerek yok ben zaten dün akşam okudum şiirlerini ve çok da beğendim.Okumaya devam edeceğim de yorum da yazacağım..Sanat olarak bir şey diyemem zaten bunu sizin gibi sizin gibi işin ehillerine bırakıyorum. Ben sadece tad aldıysam onu yazabilirim.....Ama iki şiirde sadece konu benzer ve tamamen farklı bir üslupta her ikiside farklı şiir olmuş yani..Bu kadar velveleye verecek bir şey göremedim ben..Kurulan cümleler tamamen farklı ..Eleştiriyi tabi ki yapacaksınız.. Şiirde hatalar da var. Mesela "kral" yerine "kıral"; "Kriz" yerine de "kıriz" kelimeleri kullanılabiliyorsa, -ki kullanılamaz- şiir 7+7 ölçülerine uymaz. diyorsunuz..Buna hiç bir sözüm olamaz.. bunu yorumda yazacaktınız bana değil..Kadir"e iletirim bir daha yapmasın diye..Keşke oraya daha önce yazsaydınız..Bu yapıcı bir eleştiridir..Hatalar söylenirse insan gelişir ama siz bunu söylemek yerine kinayeli bir üslupla (Öyle mütevazidir ki, şiiri taklit edilse bile, insanları kırmamak adına sessiz kalır, anlayışla karşılar.)Evet.. Bir ay önce yazmıştı bunu. Tarzının ve ele aldığı konunun tarafınızdan benimsenmiş olması Murat'ı mutlu edecektir. Ancak; Asıl siz Mutlu musunuz Kadir Üstad? diye yazarak Kadir Çetin"hem taklit etmekle suçlamışsınız, hem de mutlu musunuz diyerek hoş olmayan bir tavır içine girmişsiniz üstad..Keşke eleştiriniz bu şekilde değilde bana şiirin hatalarını yazdığınız gibi olsaydı o zaman saygıyla önünüzde eğilirdim..kriz -kral 7+7 hataları düzeltilir de bu kinayeli üslup nasıl düzelir bilmem ..seviyenize yakışmamış..Ben Kardeşimin arkasında olacağım tabi hem Kardeşimin, hemde hiçbir art niyeti hiç bir beklentisi olmayan çok dürüst şair olan Kadir Çetin"in.. Önce siz benim üzerinde durduğum üslubunuzu düzeltin ben yorumu düzeltirim sorun değil benim için..Bu yazdığım yorumdanda Kardeşimin haberi yok, şimdi size yazdığımdan da..Üye olduğumu bile bilmiyordu garibim..nerden bilecek sizin benim üyelik tarihimi sorguladığınızı..Altında başka niyetler aradığınızı..Hiç yakışmıyor hocam size hiç..Saygılar..H. DEVRİM..(şair değil şiirsever ve..TARİH ÖĞRETMENİ) EFELER DİYARINDAN
Sayın Muallime; Benim Kadir Bey ile şahsi bir meselem yok. Kendisi değerli bir şairdir. Zaman zaman sayfasını ziyaret ederim, O da benim sayfama gelir. Yani mesele şahsi olmaktan öte, sadece bir benzerlikten ibarettir. En az yüz fabl çalışması olan Murat Hocamın şiirlerini okumanızı ve aradaki benzerliği görmenizi istirham ediyorum. Benim ormanda köşem filan da yok. Bunu bir hakaret değil, şaka olarak algılıyorum, umarım öyledir. Şaka ise yorumunuzu tekrar düzenlemenizi rica ederim. Aynı muhitten karşı savunmaya geçmenizi de manidar buluyorum. Şayet bir özür vuku bulmuşsa bu karşılıklıdır. Murat Hocam gerekli açıklamayı yapmıştır. Gerekli olan malumatı da Kadir Bey'in son nokta yorumunda bulabilirsiniz. Yorumumda, ben, şiirin ilk versiyonunun Murat Hocam tarafından şiirimize kazandırıldığını, bu şiirin de, orjinal çizgilere sahip olmakla birlikte, Murat'ın etkisiyle kaleme alındığını söyledim. Fakat hiç bir yerde "Çalıntı" ibaresini kullanmadım. Malum hikaye, başka bir şair tarafından da ele alınıp şiirleştirilebilir. Şiirde hatalar da var. Mesela "kral" yerine "kıral"; "Kriz" yerine de "kıriz" kelimeleri kullanılabiliyorsa, -ki kullanılamaz- şiir 7+7 ölçülerine uymaz. Bu hatayı Murat Hocam da eski şiirlerinde yapıyordu. Ki ben, Murat Hocamı en çok ve en acımasız eleştirenlerden biriyim. Uyarılarımı dikkate alarak hayli ilerleme sarfetti.
Şayet tespitlerim yanlış ise, tartışmaya hazırım. Bu durumun, seçki kurulunun gözünden kaçmış olmasını da anlamakta zorlanıyorum. Ben, şiirleri alkışlamak yerine, eleştirmeyi seviyorum. Dedim ya, Kadir Çetin büyük bir şairdir. Her şiir, başka bir şiirin anahtarıdır. Ben burada, Murat hocamın şiirinin, bu şiire anahtar olduğu düşüncemden vazgeçmiş değilim. Benim Murat'ı savunmam yanlış ise, sizin yaptığınız da çok farklı olamaz, Zaten benim böyle bir amacım da olamaz.
Zatınızın üyelik tarihini de anlamlı buluyorum. Acaba sırf Kadir Çetin'in avukatlığı için mi üyelik aldınız? Şayet öyle değilse, niçin bir tane bile şiiriniz yok sayfanızda? Ve üyelik tarihi de tam tartışmanın başladığı gün alınmış, bu tesadüf mü? Sorularımamakul ve mantıklı cevap vermezseniz, bu yazıyı, yazılar bölümünde de yayınlamak durumunda kalabilirim. Amacım kalbinizi kırmak, sataşmak veya kavga değil. Fakat dozunu aşan eleştirileriniz beni buna mecbur kılmıştır. Saygılarımla Halil GÜLŞEN
Sayın Halil Gülşen, mesajınızı yeni gördüm ve hemen cevaplıyorum..Önce kendimi tanıtayım da merakınız gitsin efendim.Ben Kadir Çetin"in üçüncü ablasıyım..Aynı muhitten??sorunuzun cevabı verilmiş oluyor mu böylece ve Aydın"da tarih öğretmeniyim..Kardeşimde Aydın"ın ilçesi olan Nazilli"de ikamet eder..Üyelik tarihime gelince ben buraya daha önce üye olmadan gelip şiirleri okuyup çıkıyordum..daha önce başka bir edebiyat sitesinde dolaşıyordum daha çok..Orası geçici bir süre kapandığından dostlarımla burada birarada olmak için üye oldum..Böylece sevdiğim şiirlere yorum yazabiliyorum ve de seçebiliyorum..Yoksa gene sizin aradığını gibi bir art niyet yok efendim üyelik tarihinde..Buradaki krizi daha dün öğrendim, akşam bakma fırsatım oldu..Çünkü ben bu şiiri daha önce diğer sitede okumuş ve yorum yazmıştım zaten..Şiirimin olup olamasına gelince benimde kendime göre karalamalarım var elbette ama ben haddimi bilirim..Bu kadar kaliteli şairin arasında ben şiir çöplüğü yapmak istemem..Şiir okumak bana daha haz veriyor..Eğer siz çok istiyorsanız ekleyebilirim karamalarımı..Murat hoca"ya da gelince sizin tavsiye etmenize gerek yok ben zaten dün akşam okudum şiirlerini ve çok da beğendim.Okumaya devam edeceğim de yorum da yazacağım..Sanat olarak bir şey diyemem zaten bunu sizin gibi sizin gibi işin ehillerine bırakıyorum. Ben sadece tad aldıysam onu yazabilirim.....Ama iki şiirde sadece konu benzer ve tamamen farklı bir üslupta her ikiside farklı şiir olmuş yani..Bu kadar velveleye verecek bir şey göremedim ben..Kurulan cümleler tamamen farklı ..Eleştiriyi tabi ki yapacaksınız.. Şiirde hatalar da var. Mesela "kral" yerine "kıral"; "Kriz" yerine de "kıriz" kelimeleri kullanılabiliyorsa, -ki kullanılamaz- şiir 7+7 ölçülerine uymaz. diyorsunuz..Buna hiç bir sözüm olamaz.. bunu yorumda yazacaktınız bana değil..Kadir"e iletirim bir daha yapmasın diye..Keşke oraya daha önce yazsaydınız..Bu yapıcı bir eleştiridir..Hatalar söylenirse insan gelişir ama siz bunu söylemek yerine kinayeli bir üslupla (Öyle mütevazidir ki, şiiri taklit edilse bile, insanları kırmamak adına sessiz kalır, anlayışla karşılar.)Evet.. Bir ay önce yazmıştı bunu. Tarzının ve ele aldığı konunun tarafınızdan benimsenmiş olması Murat'ı mutlu edecektir. Ancak; Asıl siz Mutlu musunuz Kadir Üstad? diye yazarak Kadir Çetin"hem taklit etmekle suçlamışsınız, hem de mutlu musunuz diyerek hoş olmayan bir tavır içine girmişsiniz üstad..Keşke eleştiriniz bu şekilde değilde bana şiirin hatalarını yazdığınız gibi olsaydı o zaman saygıyla önünüzde eğilirdim..kriz -kral 7+7 hataları düzeltilir de bu kinayeli üslup nasıl düzelir bilmem ..seviyenize yakışmamış..Ben Kardeşimin arkasında olacağım tabi hem Kardeşimin, hemde hiçbir art niyeti hiç bir beklentisi olmayan çok dürüst şair olan Kadir Çetin"in.. Önce siz benim üzerinde durduğum üslubunuzu düzeltin ben yorumu düzeltirim sorun değil benim için..Bu yazdığım yorumdanda Kardeşimin haberi yok, şimdi size yazdığımdan da..Üye olduğumu bile bilmiyordu garibim..nerden bilecek sizin benim üyelik tarihimi sorguladığınızı..Altında başka niyetler aradığınızı..Hiç yakışmıyor hocam size hiç..Saygılar..H. DEVRİM..(şair değil şiirsever ve..TARİH ÖĞRETMENİ) EFELER DİYARINDAN
(Evet.. Bir ay önce yazmıştı bunu. Tarzının ve ele aldığı konunun tarafınızdan benimsenmiş olması Murat'ı mutlu edecektir. Ancak; Asıl siz Mutlu musunuz Kadir Üstad?) Sanırım siz daha mutlusunuz..Halil Gülşen Üstad ortalığı krize soktuğunuz için..Ha birde özür dilemeniz gerekir di BU KADAR VELVELEDEN SONRA..Ormanda ki köşenize mi çekildiniz acep..(Ancak, bu tarz şiirlerin patenti CanbolatMurat'a aittir. Yani demek istediğim odur ki, şiir ne kadar güzel olursa olsun, tarz başkasının tarzı.):)))))Ben bu yaşımda şiirin patenti olduğunu yeni öğrendim..ACABA SİZİN ŞİİRLERDE Mİ PATENTLİ..KANUN Kardeş..Yanlışlık yapıp sizin kelimelerinzden kullanmayalım da..yeni bir krize sebeb olmayalım yane..Beydeba siteye bakıp eminim gülüyordur..Patent bendeeeeee diye..Ben her iki şiiri de çok sevdim ..tebrikler Kadir Kardeş..Tebrikler Murat Kardeş..Her ikinizinde yüreğine ve kalemine sağlık..Sultan Ablamın dediği gibi Her Aşurenin malzemesi aynıdır ama tadı farklıdır...İçine kim tuz atarsa tadını bozar..Halil Gülşen gibi..Allahtan attığı tuz tadları bozmamış..Saygılar sunuyorum efendim..Muallime
Muallime tarafından 6/9/2008 12:42:23 AM zamanında düzenlenmiştir.
Muallime tarafından 6/9/2008 8:37:21 AM zamanında düzenlenmiştir.
RE::))))) ::)) :) :) (!) Buraya bana gönderdiğiniz özel mesajı eklediğinize göre bende size yazdığım cevabı ekleme hakkına sahip oluyorum böylece..
Sayın Halil Gülşen, mesajınızı yeni gördüm ve hemen cevaplıyorum..Önce kendimi tanıtayım da merakınız gitsin efendim.Ben Kadir Çetin"in üçüncü ablasıyım..Aynı muhitten??sorunuzun cevabı verilmiş oluyor mu böylece ve Aydın"da tarih öğretmeniyim..Kardeşimde Aydın"ın ilçesi olan Nazilli"de ikamet eder..Üyelik tarihime gelince ben buraya daha önce üye olmadan gelip şiirleri okuyup çıkıyordum..daha önce başka bir edebiyat sitesinde dolaşıyordum daha çok..Orası geçici bir süre kapandığından dostlarımla burada birarada olmak için üye oldum..Böylece sevdiğim şiirlere yorum yazabiliyorum ve de seçebiliyorum..Yoksa gene sizin aradığınız gibi bir art niyet yok efendim üyelik tarihinde..Buradaki krizi daha dün öğrendim, akşam bakma fırsatım oldu..Çünkü ben bu şiiri daha önce diğer sitede okumuş ve yorum yazmıştım zaten..Şiirimin olup olmamasına gelince benimde kendime göre karalamalarım var elbette ama ben haddimi bilirim..Bu kadar kaliteli şairin arasında ben şiir çöplüğü yapmak istemem..Şiir okumak bana daha haz veriyor..Eğer siz çok istiyorsanız ekleyebilirim karamalarımı..Murat hoca"ya da gelince sizin tavsiye etmenize gerek yok ben zaten dün akşam okudum şiirlerini ve çok da beğendim.Okumaya devam edeceğim de yorum da yazacağım..Sanat olarak bir şey diyemem zaten bunu sizin gibi sizin gibi işin ehillerine bırakıyorum. Ben sadece tad aldıysam onu yazabilirim.....Ama iki şiirde sadece konu benzer ve tamamen farklı bir üslupta her ikiside farklı şiir olmuş yani..Bu kadar velveleye verecek bir şey göremedim ben..Kurulan cümleler tamamen farklı ..Eleştiriyi tabi ki yapacaksınız.. Şiirde hatalar da var. Mesela "kral" yerine "kıral"; "Kriz" yerine de "kıriz" kelimeleri kullanılabiliyorsa, -ki kullanılamaz- şiir 7+7 ölçülerine uymaz. diyorsunuz..Buna hiç bir sözüm olamaz.. bunu yorumda yazacaktınız bana değil..Kadir"e iletirim bir daha yapmasın diye..Keşke oraya daha önce yazsaydınız..Bu yapıcı bir eleştiridir..Hatalar söylenirse insan gelişir ama siz bunu söylemek yerine kinayeli bir üslupla (Öyle mütevazidir ki, şiiri taklit edilse bile, insanları kırmamak adına sessiz kalır, anlayışla karşılar.)Evet.. Bir ay önce yazmıştı bunu. Tarzının ve ele aldığı konunun tarafınızdan benimsenmiş olması Murat'ı mutlu edecektir. Ancak; Asıl siz Mutlu musunuz Kadir Üstad? diye yazarak Kadir Çetin"i hem taklit etmekle suçlamışsınız, hem de mutlu musunuz diyerek hoş olmayan bir tavır içine girmişsiniz üstad..Keşke eleştiriniz bu şekilde değilde bana şiirin hatalarını yazdığınız gibi olsaydı o zaman saygıyla önünüzde eğilirdim..kriz -kral 7+7 hataları düzeltilir de bu kinayeli üslup nasıl düzelir bilmem ..seviyenize yakışmamış..Ben Kardeşimin arkasında olacağım tabi hem Kardeşimin, hemde hiçbir art niyeti hiç bir beklentisi olmayan çok dürüst şair olan Kadir Çetin"in.. Önce siz benim üzerinde durduğum üslubunuzu düzeltin.. ben yorumu düzeltirim sorun değil benim için..Bu yazdığım yorumdanda Kardeşimin haberi yok, şimdi size yazdığımdan da..Üye olduğumu bile bilmiyordu garibim..nerden bilecek sizin benim üyelik tarihimi sorguladığınızı..Altında başka niyetler aradığınızı..Hiç yakışmıyor hocam size hiç..Saygılar..H. DEVRİM..(şair değil şiirsever ve..TARİH ÖĞRETMENİ) EFELER DİYARINDAN
Sayın Muallime; Benim Kadir Bey ile şahsi bir meselem yok. Kendisi değerli bir şairdir. Zaman zaman sayfasını ziyaret ederim, O da benim sayfama gelir. Yani mesele şahsi olmaktan öte, sadece bir benzerlikten ibarettir. En az yüz fabl çalışması olan Murat Hocamın şiirlerini okumanızı ve aradaki benzerliği görmenizi istirham ediyorum. Aynı muhitten karşı savunmaya geçmenizi de manidar buluyorum. Şayet bir özür vuku bulmuşsa bu karşılıklıdır. Murat Hocam gerekli açıklamayı yapmıştır. Gerekli olan malumatı da Kadir Bey'in son nokta yorumunda bulabilirsiniz. Yorumumda, ben, şiirin ilk versiyonunun Murat Hocam tarafından şiirimize kazandırıldığını, bu şiirin de, orjinal çizgilere sahip olmakla birlikte, Murat'ın etkisiyle kaleme alındığını söyledim. Fakat hiç bir yerde "Çalıntı" ibaresini kullanmadım. Malum hikaye, başka bir şair tarafından da ele alınıp şiirleştirilebilir. Şiirde hatalar da var. Mesela "kral" yerine "kıral"; "Kriz" yerine de "kıriz" kelimeleri kullanılabiliyorsa, -ki kullanılamaz- şiir 7+7 ölçülerine uymaz. Bu hatayı Murat Hocam da eski şiirlerinde yapıyordu. Ki ben, Murat Hocamı en çok ve en acımasız eleştirenlerden biriyim. Uyarılarımı dikkate alarak hayli ilerleme sarfetti. Şayet tespitlerim yanlış ise, tartışmaya hazırım. Bu durumun, seçki kurulunun gözünden kaçmış olmasını da anlamakta zorlanıyorum. Ben, şiirleri alkışlamak yerine, eleştirmeyi seviyorum. Dedim ya, Kadir Çetin büyük bir şairdir. Her şiir, başka bir şiirin anahtarıdır. Ben burada, Murat hocamın şiirinin, bu şiire anahtar olduğu düşüncemden vazgeçmiş değilim. Benim Murat'ı savunmam yanlış ise, sizin yaptığınız da çok farklı olamaz, Zaten benim böyle bir amacım da olamaz.
RE::))))) ::)) :) :) (!) Buraya bana gönderdiğiniz özel mesajı eklediğinize göre bende size yazdığım cevabı ekleme hakkına sahip oluyorum böylece..
Sayın Halil Gülşen, mesajınızı yeni gördüm ve hemen cevaplıyorum..Önce kendimi tanıtayım da merakınız gitsin efendim.Ben Kadir Çetin"in üçüncü ablasıyım..Aynı muhitten??sorunuzun cevabı verilmiş oluyor mu böylece ve Aydın"da tarih öğretmeniyim..Kardeşimde Aydın"ın ilçesi olan Nazilli"de ikamet eder..Üyelik tarihime gelince ben buraya daha önce üye olmadan gelip şiirleri okuyup çıkıyordum..daha önce başka bir edebiyat sitesinde dolaşıyordum daha çok..Orası geçici bir süre kapandığından dostlarımla burada birarada olmak için üye oldum..Böylece sevdiğim şiirlere yorum yazabiliyorum ve de seçebiliyorum..Yoksa gene sizin aradığınız gibi bir art niyet yok efendim üyelik tarihinde..Buradaki krizi daha dün öğrendim, akşam bakma fırsatım oldu..Çünkü ben bu şiiri daha önce diğer sitede okumuş ve yorum yazmıştım zaten..Şiirimin olup olmamasına gelince benimde kendime göre karalamalarım var elbette ama ben haddimi bilirim..Bu kadar kaliteli şairin arasında ben şiir çöplüğü yapmak istemem..Şiir okumak bana daha haz veriyor..Eğer siz çok istiyorsanız ekleyebilirim karamalarımı..Murat hoca"ya da gelince sizin tavsiye etmenize gerek yok ben zaten dün akşam okudum şiirlerini ve çok da beğendim.Okumaya devam edeceğim de yorum da yazacağım..Sanat olarak bir şey diyemem zaten bunu sizin gibi sizin gibi işin ehillerine bırakıyorum. Ben sadece tad aldıysam onu yazabilirim.....Ama iki şiirde sadece konu benzer ve tamamen farklı bir üslupta her ikiside farklı şiir olmuş yani..Bu kadar velveleye verecek bir şey göremedim ben..Kurulan cümleler tamamen farklı ..Eleştiriyi tabi ki yapacaksınız.. Şiirde hatalar da var. Mesela "kral" yerine "kıral"; "Kriz" yerine de "kıriz" kelimeleri kullanılabiliyorsa, -ki kullanılamaz- şiir 7+7 ölçülerine uymaz. diyorsunuz..Buna hiç bir sözüm olamaz.. bunu yorumda yazacaktınız bana değil..Kadir"e iletirim bir daha yapmasın diye..Keşke oraya daha önce yazsaydınız..Bu yapıcı bir eleştiridir..Hatalar söylenirse insan gelişir ama siz bunu söylemek yerine kinayeli bir üslupla (Öyle mütevazidir ki, şiiri taklit edilse bile, insanları kırmamak adına sessiz kalır, anlayışla karşılar.)Evet.. Bir ay önce yazmıştı bunu. Tarzının ve ele aldığı konunun tarafınızdan benimsenmiş olması Murat'ı mutlu edecektir. Ancak; Asıl siz Mutlu musunuz Kadir Üstad? diye yazarak Kadir Çetin"i hem taklit etmekle suçlamışsınız, hem de mutlu musunuz diyerek hoş olmayan bir tavır içine girmişsiniz üstad..Keşke eleştiriniz bu şekilde değilde bana şiirin hatalarını yazdığınız gibi olsaydı o zaman saygıyla önünüzde eğilirdim..kriz -kral 7+7 hataları düzeltilir de bu kinayeli üslup nasıl düzelir bilmem ..seviyenize yakışmamış..Ben Kardeşimin arkasında olacağım tabi hem Kardeşimin, hemde hiçbir art niyeti hiç bir beklentisi olmayan çok dürüst şair olan Kadir Çetin"in.. Önce siz benim üzerinde durduğum üslubunuzu düzeltin.. ben yorumu düzeltirim sorun değil benim için..Bu yazdığım yorumdanda Kardeşimin haberi yok, şimdi size yazdığımdan da..Üye olduğumu bile bilmiyordu garibim..nerden bilecek sizin benim üyelik tarihimi sorguladığınızı..Altında başka niyetler aradığınızı..Hiç yakışmıyor hocam size hiç..Saygılar..H. DEVRİM..(şair değil şiirsever ve..TARİH ÖĞRETMENİ) EFELER DİYARINDAN
Sayın Muallime; Benim Kadir Bey ile şahsi bir meselem yok. Kendisi değerli bir şairdir. Zaman zaman sayfasını ziyaret ederim, O da benim sayfama gelir. Yani mesele şahsi olmaktan öte, sadece bir benzerlikten ibarettir. En az yüz fabl çalışması olan Murat Hocamın şiirlerini okumanızı ve aradaki benzerliği görmenizi istirham ediyorum. Aynı muhitten karşı savunmaya geçmenizi de manidar buluyorum. Şayet bir özür vuku bulmuşsa bu karşılıklıdır. Murat Hocam gerekli açıklamayı yapmıştır. Gerekli olan malumatı da Kadir Bey'in son nokta yorumunda bulabilirsiniz. Yorumumda, ben, şiirin ilk versiyonunun Murat Hocam tarafından şiirimize kazandırıldığını, bu şiirin de, orjinal çizgilere sahip olmakla birlikte, Murat'ın etkisiyle kaleme alındığını söyledim. Fakat hiç bir yerde "Çalıntı" ibaresini kullanmadım. Malum hikaye, başka bir şair tarafından da ele alınıp şiirleştirilebilir. Şiirde hatalar da var. Mesela "kral" yerine "kıral"; "Kriz" yerine de "kıriz" kelimeleri kullanılabiliyorsa, -ki kullanılamaz- şiir 7+7 ölçülerine uymaz. Bu hatayı Murat Hocam da eski şiirlerinde yapıyordu. Ki ben, Murat Hocamı en çok ve en acımasız eleştirenlerden biriyim. Uyarılarımı dikkate alarak hayli ilerleme sarfetti. Şayet tespitlerim yanlış ise, tartışmaya hazırım. Bu durumun, seçki kurulunun gözünden kaçmış olmasını da anlamakta zorlanıyorum. Ben, şiirleri alkışlamak yerine, eleştirmeyi seviyorum. Dedim ya, Kadir Çetin büyük bir şairdir. Her şiir, başka bir şiirin anahtarıdır. Ben burada, Murat hocamın şiirinin, bu şiire anahtar olduğu düşüncemden vazgeçmiş değilim. Benim Murat'ı savunmam yanlış ise, sizin yaptığınız da çok farklı olamaz, Zaten benim böyle bir amacım da olamaz.
Ben aşure pişirip dağıtmıştım ya... Ardından birer birer komşularım da pişirip getirmeye başladılar. Bir de baktım ki, içindeki bütün malzemeler benim kullandığım malzemeler. Aaa!?? Ne iş?.. ... Düşündüm ki; aşure bu malzemelerden yapılıyormuş. İnanınız aynı malzemeler kullanılmasına rağmen herkesin aşuresinin lezzeti farklı farklı idi.
Hem beyaz, hem de kırmızı kurdelalar da, hak etmiş olarak pek yakışmış kardeşimin şiirine. SEÇKİ KURULUNA TEŞEKKÜRLER, SAYGILAR.
Başarılarınız daim olsun değerli kardeşim. Saygım ve dualarımla selamlar... Sultan Yürük
SON NOKTA; Değerli ozanlar, ustalar ve şiire gönül veren dostlarım; İlk önce hepinizi sevgiyle ve de saygıyla selamlıyor, aşağıdaki kısa açıklamama geçmek istiyorum. Öncelikle ÖZEL SEÇKİ ve de GÜNÜN ŞİİRİ ni yeni öğrendiğim bu sitede şiirime bunu layık görenlere ve de değerli yorumlarını bırakan tüm şiir sever dostlarıma bir kez daha teşekkür ediyorum. Şu an bu mesele, sayın Canpolat hocamın küçük bir yanlış anlamadan kaynaklanan bu olay için yanlış anlayan arkadaşları adına özür dilemesiyle son bulmuştur. Kendisi ile her konuda hemfikiriz ve muhabbetimiz var... Yanlış anlaşıldıklarını ifade eden şiir dostlarına da teşekkür ederim. Zaten çok sevdiğim başka şairlerde bu konu ile görüşlerini bildirerek konunun açıklığa kavuşmasında çok büyük emekleri olmuştur. Hepsine ve de herkese teşekkürler. Ben herkese hakkımı da helal ettim. Bu anlatılan hikaye kadar, yaşanan bu olaydan da hepimiz inşallah çok güzel dersler çıkarmışızdır. Bu olayın bir çok hayırlara vesile olması dileğimle, herkese çalışmalarında başarılar diler, en derin sevgi ve muhabbetlerimi gönderiyorum. Kadir Çetin
kadircetin tarafından 6/7/2008 2:07:36 PM zamanında düzenlenmiştir.
Evet ilk gün bu şiire yorum yazmıştım kalıp ve kafiye olarak gerçekten güzel bir fabl şiiri olduğu zaten belli idi de o günden sonra yolda olduğum için arkadan başlayan tartışmadan haberim myoktu şu anda Ankara'da imza günü vesilesi ile bulunuyorum ve bu ikinci yorumu yazmak ihtiyacını hissettim Kadir Çetin sevdiğim bir gönül dostumdur ve kimseden etkilnmeye ihtiyacı olmayacak kadar şiire vakıftır
şimdi Fabl şiiri bu sitede bu kadar düzgün zengin kafiye ve kalıpla yazıldıda bir hececi olarak ben mi farketmedim bu güzel bir örnektir fabl olarak Murat kardeşimiz ise daha yeni pişmekte olan bir kardeşimiz zamanla kendini daha da geliştireceğine inanıyorum ama Kadir çetinin şiire daha fazla vakıf olduğu bilinen bir gerçektir ben ki hece yazıyorsam beni okuyanlar bilir kanaatim bu dur eğer burada mukayyese yapacak olursam eksiklikler çıkar Aman ha fabl yazmaya çalışmak başkadır yazmak başkadır ve fabl kimsenin tekelinde değildir olamazda şimdi ben hece yazıyorum diye kimse hece yazamıyacak mı olur mu böyle saçmalık
Kaldı ki bir çok şiirim bbir çok şiire konu olduğu gibi bir çok şiirdede kullanılmıştır buna rağmen öyle bir iddiada bulunmamışken ölçü ve kalıp olarak yeknesak b ir çalışma olan bu şiiri lüzumsuz sözlerle tartışmaya açmak abestir
Kadir Çetin kalemine ve tekniğine vakıf bir şairimizir kendisini ayrıca kurdela münasebitiyle tekrar tebrik ediyorum aldığını ziyadesiyle hak eden bir şiir selamlarımla
ŞİMDİ BU KADAR YORUMU SONUNA KADAR KİM OKUYACAK? HAYDİ OKUDU DİYELİM , HEPSİ DE BİRBİRİNDEN USTA BU KADAR ŞAİR VE YAZARIN KİMİ ÇOK AÇIK, KİMİ ÇOK KAPALI, KİMİ SALDIRGAN, KİMİ SAVUNMADA KALAN, KİMİ KİNAYELİ, KİMİ TARİZLİ, KİMİ DE TAARRUZ HALİNDEKİ İFADELERİ İÇERİSİNDEN DOĞRUYU KİM NASIL BULACAK?
ÇOK MUHTEREM HANIMEFENDİLER, BEYEFENDİLER,
ŞİİR BAHÇESİNİN HAS GÜLLERİ,
GÖNÜL DÜNYAMIZIN BÜLBÜLLERİ,
KÜLTÜRÜN, SANATIN, EDEBİYATIN BÜYÜK ELÇİLERİ;
İLİM BİR NOKTAYDI ONU SİZLER ÇOĞALTTINIZ...
SİZLER YANİ ŞİİRİN DELİLERİ,SANATIN MECZUPLARI...
YANİ GÖNÜL YOLUNUN SEVDALILARI, DERVİŞLERİ, ALPLERİ, ERENLERİ VE DAHİ ALPERENLERİ...
HAYDİ ARTI ŞU İŞİ NOKTALAYIN DA HERKES İŞİNE BAKSIN...
SAKİN VE KENDİ KENDİNE HAKİM OLAN ŞU GÜZEL SİTEYİ YİNE KENDİ ASLİ TABİ AKIŞINA BIRAKIN LÜTFEN...
BUNDAN SONRAKİ HAKİKATLERİ, YAHUT ÖNYARGILARI, KANAATLERİ, DÜŞÜNCELERİ ÖZELİNİZE İLETİNİZ. BU NOKTADAN İTİBAREN YAZILANLARIN “DENİZDEKİ HAMSİ SÜRÜSÜNÜN İÇERİSİNE BİR HAMSİ BALIĞI BIRAKIP 10 DAKİKA SONRA YÜZLERCE HAMSİ BALIĞI İÇERİSİNDE ONU BUL BAKALIM”DEMEKTEN FARKSIZ OLACAKTIR…
ZAMANLA HER ŞEY DÜZELİR VE ZAMAN ŞAŞMAZ TERAZİDİR...
ŞU İFADELERİ DE BENDEN KATKI OLARAK GÖRÜRSENİZ SEVİNİRİM ELBETTE…
ŞİMDİ HEP BİRLİKTE OKUYALIM:
1) FABL TÜRÜ YENİ BİR TÜR DEĞİL.
2) İKİ HOCAM DA BU TÜRÜN TEK VE EN ÖNEMLİ ÖRNEKLERİ OLDUKLARINI SÖYLEMİYORLAR. ONLARDAN DAHA USTA OLAN USTALARI DA VAR VE HER İKİ ŞAİRİMİZ DE BUNUN BİLİNCİNDE...
3) İKİ ŞİİRİN BİRBİRİNE BENZEDİĞİNİ SÖYLEYEN USTAYA DA SAYGI GÖSTERMEK ŞART. BU SÖYLEMİN DE AYIPLANACAK BİR TARAFI YOK.
4) BİR ŞİİRİN DİĞERİNE BENZEMESİ DE, ALİ İLE VELİ'NİN, MANDALİN İLE PORTAKAL, LİMON İLE GREYFURTUN, KAPLAN, JAGUAR VEYA PARSIN, SALATALIKLA ACURUN, KİRAZ İLE VİŞNENİN VEYA BİLMEM NE İLE NEYİN BİRBİRİNE BENZEMESİ KADAR NORMALDİR.
ALİ İLE VELİ BİRBİRİNE BENZER FAKAT HUYLARI BENZEMEZ, SALATALIK İLE ACUR , KİRAZ İLE VİŞNE, LİMON İLE GREYFURT BİRBİRİNE BENZER AMA TATLARI AYNI DEĞİLDİR. AYRICA HER BİRİ DE AYRI BİR HASTALIĞA DERMANDIR.
5) ÖNEMLİ OLAN İKİ GENÇ ŞAİRİN FABL YAZMASI DEĞİL OKUYANIN HER BİRİNDEN AYRI VE FARKLI BİR HAZ ALMASIDIR. BEN HER İKİSİNİN ÜRÜNÜNDEN DE YARARLANIN DİYORUM ACİZANE…
6) HER İKİ GENÇ ŞAİRE DE ŞUNU DEMEK ZORUNDAYIM: FABL YAZILARINIZ GÜZEL FAKAT ONDAN DAHA GÜZEL OLANI YÜZYILLARDIR ANLATILAN FABLLERİ KENDİ ÜSLUBUNUZLA ŞİİRLEŞTİRMEK DEĞİL BİZZAT KENDİ HAYAL GÜCÜNÜZLE BUGÜNE KADAR SÖYLENMEYEN BİR FABL OLUŞTURMANIZ VE BUNU DA ŞİİRİN SİHİRLİ VE İNANILMAZ GÜCÜYLE,İMKANIYLA OKUYUCUYA SUNMANIZDIR.
DOĞRU OLAN VE SİZE YAKIŞAN DA BUDUR.
SİZLERİ YARINLARA ULAŞTIRACAK VE ASIRLAR SONRA DA OKUNMANIZI SAĞLAYACAK OLAN BUDUR.
HAYDİ HERKES, HEPİMİZ ZORA TALİP OLALIM… ZOR FAKAT KALICI OLANI BAŞARMAYA KOŞALIM…
NE DERSİNİZ?…
CEVAPLARINIZI,YORUMLARINIZI ( durdusahin Hotmail.com) mail, yahut yazılı olarak ( Durdu Şahin,P.K:12. Alaca- ÇORUM) POSTA ADRESİME ULAŞTIRIRSANIZ ÇOK SEVİNİRİM.
ŞİİRİN DELİLERİNE DE, VELİLERİNE DE, MECZUPLARINA DA, ERENLERİNE DE, ALPLERİNE DE, ALPERENLERİNE DE BİR YÜREK DOLUSU SAYGIYLA…
bu sizin uçuncu şiiriniz seslendirdiğim...abi inşallah daha sonra 11 tamamlayınca sesli şiirlerini,kadir çetin albumu yapalım...albumun ismi ormandaki kriz olsun..bu günün anısına..)))
ormandaki kriz site krizine dönüşmüş anlaşılan...))) benzerlik beni şaşırttı...hangi benzerlik derseniz krizin benzerliği...insanoğlu keşke azıcık birbirini daha yakından tanıyabilme sabrını gösterse daha sonra yorum yapma yolunu seçse daha az kırıcı olur heralde...dediğimin burada mumkun olması zor...ben şiiri çok beğendim,zevkle okudum hemencecik seslendirdim...bir düşünür derki: yeryuzunde söylenmeyen söz yoktur vesselam...
Değerli şair dostlarım, Şair arkadaşlarımın, yorumum hakkındaki düşünceleri bana cevap hakkı doğurmuştur. Öncelikle belirtmeliyim ki, fabl tarzının tarihler öncesinden süregelen üstadları vardır. Şeyhi'nin "Harname"si, La Fontaine'nin manzum masalları ve daha pek çok müdavimleri vardır. Ben, yorumumda tüm fabl tarzlarının Murat hocama ait olduğu yönünde bir iddiada bulunmadım. Okuyanlar ve mukayese edenler aradaki aşırı benzerliği zaten farkedeceklerdir. Ben, yorumumda "çalıntı" ibaresini kesinlikle kullanmadım. Sadece aradaki benzerliğe, gerek konu, gerekse biçim bakımından şiirin orjinaline vurgu yaptım. Şayet seçki alınacaksa, konuyu ilk olarak edebiyat dünyamıza kazandıran şairimize verilmesi yönünde fikir belirtmek istedim. Eğer merak ediyorsanız, şair Murat Canbolat, yorumunda kendi şiirini de ortaya koymuş. Çalıntı şeklinde bir ibarem yok. Kıyaslayın, ne demek istediğimi takdir edeceksiniz. Mâlum şiir gerçekten güzel. Şiirdellik olarak, biçim olarak kusursuz. Belki, "öyle yazılmaz, böyle yazılır" demek istemiş de olabilirsiniz, bilemiyorum. Son olarak tekrar tebrik ediyor, şayet yanlış anlaşılmışsam, sadece, ama sadece şiirin şairinden özür dilerim. Tekrar söylüyorum, bu sitede, bu tarzı benimseyen ve bu istikamette ürünler veren en önemli şair CanbolatMurat'tır. Ondan etkilenen şairlerimiz elbette olacaktır. Bu doğaldır. Sonuç olarak, Murat hocamın sanatı amacına ulaşmıştır, bu bizi mutlu ediyor...
Eleştiriler kimi zaman bilirsiniz eğitir insanı kimi zaman yüceltir kimi zaman kırıcı olur bizler için önemli olan her haklı eleştirilerden kırıcı olmayan eleştirilerden ders almaktır.Sizin şiiriniz hak ettiği yerdedir eminim çünkü edebiyat defteri site yöneticileri gerçekten her şiirin hakkını veriyorlar onlara güven itamat sonsuz başarılarınızın devamını dilerim her daim hakettiğiniz yerde olmanızı temenni eder başarılarınızın devamını dilerim ...Yersiz eleştirilere kulak asıpta kendinizi üzmeyin saygılar sevgiler benden...
Sakın ola bu yorumlara bakıpda üzülme ha. Üzülürsen Murat Bey' in adına ahkam kesen kişiler memnun olurlar. Murat Hocamın sırtından geçinenleri dikkate dahi alma. Konu nerden nereye gelmiş. Burası savaş meydanı değil gönül meydanı. Erler meydanı. Ama görüyorum ki er olmayanlar da girmiş araya. İki güzide insanı karşı karşıya getirmek için tuzak kurmuşlar. Ama iki usta da bu tuzağa düşmeyecekler. tuzak hazırlayanlar kendi tuzaklarına düşüp foyalar ortaya çıktı. İki şiir de iki gönül de harika. İkisini de yürekten kutluyorum. Amcamı eleştirenler şiirlerinin hepsini okusunlar. O duygu selinden içlerinde zerre damla varsa ondan sonra konuşsunlar.
Seni seviyorum amca, Murat Hocam sizi de saygıyla selamlıyorum. Lütfen dostlarınıza söyleyin sizin adınıza ahkam kesmesinler.
Buraya tekrar geldiğimde bir krizle karşılaştım...Yapılan tartışmaları anlamaya çalışıyorum ama öyle gereksiz ifadeler ve tavırlar görüyorum ki anlamak mümkün değil... Konunun muhatabı olan Murat bey, centilmen bir kişilik olarak olgunluk içinde değerlendirmesini yapmış, şiiri ve şairini kutlamıştır. Fakat hangi saiklerle hareket ettiğini anlamak mümkün olmayan bazı dostlarımız çok tehlikeli ifadeler sarfetmişler. fabl tarzı Murat beye aitmiş, başka kimse bu tarzda yazamazmış. İnanın korkumdan titredim ve gidip bütün şiirlerimi kontrol ettim, ve tasnif ettim. Acaba kimin tarzını taklit ettim veya çaldım diye... Bunu herkes yapsın lütfen ve kendi tarzının kime ait olduğunu tesbit etsin. Gerekeni de yapsın ondan sonra bu tehlikeli ve anlamsız ifadeleri ortaya atsınlar...Karacaoğlan koşma ustasıdır diye bu tarz benim diye bir şey iddia etmiş midir. Veya serbest şiirde, beyitler halinde yazılan tarzlarda, Divan edebiyatı türlerinde, Veya başka tarzlarda bugüne kadar böyle bir iddia olmuşmudur ve kabul görmüş müdür. Murat bey, gördüğüm kadarıyla böyle bir iddia içinde olmanın yanlışlığını idrak edecek olgunlukta bir insandır ve böyle bir ifadesi de yoktur. Şimdi bu iddia sahiplerine sormak lazım ki Murat beyden önce fabl yazan olmamış mı. Bu tarz Murat beyle mi başlamıştır. Öyle bile olsa bir tarz ortaya koyanlar 'bu bana aittir' diye mi ortaya koyarlar. Şu sıralar yapılan çalışmalarla ortaya konulan Özleşim tarzı eğer kimse tarafından uygulanmayacaksa Türk şiirine ne katkısı olacaktır. Kaldı ki Fabl tarzı için durum çok farklıdır, hiç kimsenin sahiplenemiyeceği kadar köklü ve yaygın bir tarzdır..Bu ifadeleri, tehlikesini düşünmeden sarfedenlerin bir kere daha düşünmesi ve kendi yazdıklarını da baştan sona gözden geçirmeleri gerekir. Ben Murat beyi severek okuyan birisiyim ve okumaya da devam edeceğim.Fabl türü çalışma yapmayı bile düşünmüştüm. Ormandakinden daha büyük krizi burada görünce ürperdim. Ben hiç ilgim yokken Türk şiiri adına kendimden korktum.Çünkü bana ait bir şiir tarzı yoktu ve demek ki yazdıklarımın hepsi haksız taklitlerdi. Bunu zincirleme olarak genişlettiğimizde nasıl bir içinden çıkılmaz bir durum ortaya çıkacağı aşikardır. Kısaca, bence birbirine benzeyen, anonim bir darbımesel haline gelmiş bir hikayeyi ele alarak yazılmış iki şiir vardır ve sadece hikayede benzerlikler vardır. Şiirlerde ise hiçbir şekilde taklit olarak değerlendirilecek taraf yoktur. Konuya gelince her gün, konuları ve temaları aynı olan yüzlerce şiir yazılıyor da kimsenin aklına böyle birşey gelmiyor. Haklı da olmaz zaten. Hafızası ve değerlendirmeleri çok güçlü arkadaşlarımız da keşke Murat bey kadar olgun ve sakin olabilseler ve ortalığı velveleye vermeselerdi. Şiirlerinin altına da kullandıkları patentleri not etselerdi... Burada şiir adına söylenen her şey Türk şiiri için söylense... Bütün dostların affına sığınarak düşüncemi belirtmek istedim. Selam ve saygılar. Şimdi yine şiirlerimi kontrol etmeye gidiyorum...
varol tarafından 6/6/2008 8:16:29 PM zamanında düzenlenmiştir.
"Kraldan çok kralcı olmak" tam bir hastalık! İnsanı ne durumlara düşürdüğüne bir kez daha şahit olduk böylece! Kadir Bey bunu da şiirleştirmeli bence... İyi biliyorum ki, bu onun için hiç de zor değil... O aileden gelen müthiş bir yeteneğe sahip ve kimseyi TAKLİT etmeye falan da ihtiyacı yok; tenezzül de etmez dahası... O, beyefendiliğinden ödün vermeyerek doyurucu bir açıklama yaptı. Ya siz? Sizin söylemeniz gereken bir şeyler yok mu sayın KRALDAN ÇOK KRALCILAR?! Tabi ki özür dilemek de bir erdemdir...
Haksiz SALDIRILAR karsisinda tekrar yorum yazmak zorunda kaldim.. Bir hikayeyi yüzlece sair siirlestirebilir.. Ve burada ayni durum söz konusudur. Hic kimsenin bu tarz benimdir demeye hakkinin oldugunu düsünmek bile istemiyorum! O zaman biriside cikar der ki; HECE TARZI BENIM benden mi caliyorsunuz????
Ben diger siiri de okumustum, degisik sekliyle anlatilmis SIK SIK redif kullanilarak, bazi dizelerinde kafiye eksiklileri olan bir fabldi.. Burada durum tamamen farkli.. Kafiyeleri ile kusursuz yazilmis bir fabl örnegidir hatta zengin kafiye ile yazilmis cok SUPER bir siirdi.. Kimi sucluyorsunuz?? Neyi sucluyorsunuz efendiler??? YAYGARA YAPMANIZA Hic gerek yok. Sair yazmistir ve kurul siirin teknik yönü ve anlatim güzelligini de degerlendirerek bence cok güzel bir secim yapmistir..
Kadir Bey'i diger siirlerinden de tanirim ve birisinin siirinden etkilenecegine ihtilmal dahi vermiyorum. Kaldi ki bu hikaye anonimdir ve kimseye ait degildir!!! Fabl tarzini da baska birisi icat etmemistir.
Artik karar verin özlesimci misiniz, fablci mi, hececi mi? Yoksa emegiyle siir yazanlari hafife alan kamuoyu önünde suclayanlardan misiniz??? YAZIKTIR, birde konuyu tam bilmeden, sairi tanimadan hemen destek cikanlar yok mu.. Yok 20 sairi gerisinde birakir, affedersiniz bilmem kim esek? vs. gibi sözler, davranislar hic sairce degil ve YAKISMADI sizlere. Bence Kadir Bey'den özür dilemelisiniz..Hemde burada hemen!!!
Değerli yönetici Habib bey; Nice güzellikleri barındıran sitenizde bulunmaktan çok mutluyum... Efendim; "Ormandaki kriz" adlı şiirimin "Günün şiiri" olduğunu yeni öğrendim ve çok mutlu oldum... Fakat bu nasıl ve kimler tarafından belirlenir inan ki bilmiyorum... Buraya çok değerli şaire Sultan Yürük hanfendinin sayesinde geldim ve sizleri bile yeni yeni tanımaya çalışıyorum... Mesela artık sayenizde sesli şiir bile asabilir hale geldim... Bunun için ayrıca teşekkür etmek isterim... Şimdi; sayfama gittiğimde, bu şiirin çalıntı olduğunu, emek hırsızlığı olduğunu, bunun haksızlık falan olduğunu yazanlar olduğunu görünce çok şaşırmamakla beraber bunları sizinle paylaşmak istedim... Bu hikayeyi yıllar önce çok sevdiğim bir abimden dinlemiş ve yenice kaleme alıvermiştim... Benzer fabl örnekleri elbette vardır ve de yazılacaktır da... Benim yıllar önce rahmetli İhsan Budak ağabeyimden dinlediğim ve de yıllarca bana rehberlik eden bu hikayelerimi sayfama gelenler seri halinde yazdıklarımı da göreceklerdir…Şimdi ben şunu anlayamadım; acaba anonim olan hikayemi çalıntı veya taklit; yoksa yazdığım fabl mı?.. Oysa sevgili hocamın fablını inanın şimdi okudum ve de çok beğendim... Bu normal değil mi?.. Benim asıl anlayamadığım ise kraldan fazla kralcıların bir anda ortaya çıkıverip, kendilerine rant çıkarmaya çalışmaları... Şimdi bana bunları şundan kınıyorum… Ben hiç birini tanımam, onlarda beni… keşke değişik iletişim kanallarından bana bunları yazsalardı bu açıklamayı yapmak zorunda kalmasaydım…İnsanın hiç tanımadığı ve de yeteri kadar bilgi sahibi olmadan yargısız infaz yaparcasına ve de cesaret ve onur zedeleyici bu davranış şekli ne kadar ayıp ve de sanat adına o kadar üzücü ve de düşündürücüdür… Evet… övgüler kadar her türlü eleştirilere açık olmalıyız, bu doğrudur… Ama keşke eleştiriler şiirin çalıntı olması yönünde değil de, teknik, içerik ya da imla gibi konularda yapılsa daha yapıcı olmaz mı? Haksızmıyım?.. Demek ki buradan anlaşılan şu ki; EŞEK ben oluyorum... Evet şahsıma sataşanları muhatap kabul ederek ve bir şeyler yazmaya çalışarak belki de hata ettiğim doğrudur… Tüm aslan-kurt ve tilkileri de Allah'a ve gerçek şiir dostlarına havale ediyorum... “Herkes sermayesini kullanır…” sözü meşhurdur… Bilmem anlatabildim mi? Sanat adına emek verilerek yazılan bu şiirimi bir kez daha “ÖZEL SEÇKİ” ve de “GÜNÜN ŞİİRİ” olarak seçenleri sevgiyle selamlıyorum… Ayrıca size ve sayfama gelip değerli yorumlarını bırakma inceliğini gösteren tüm usta ozan, şair ve de benim gibi şiir sever dostlarıma, selam, saygı, sevgi ve muhabbetlerimi gönderiyorum... Kadir Çetin
kadircetin tarafından 6/6/2008 6:42:54 PM zamanında düzenlenmiştir.
Yani bir şiire yorum yapmayı ilk kez bu kadar istedim eleştiri yapabilecek kadar yetenekli deilim belki burada bulunan bütün şairlerden daha amatörüm ama haketmişsiniz gerçekten takdire şayan bu şiirinizi ve sizi yürekten kutluyorum...
rakımı meçhul makamlardan bizi izleyen zelilin hudutsuz mütenezzilerin gülüşüne terk edilmek..sonra nefsimizden bir katre bir katre daha... aslan kurt tilki eşek ve bu hiyerarşiye cevabını bildiğim suali sormam..hele ki bir üstad soru ne olursa olsun insan anlatmak istediğini aktarır dedikten sonra.. tebrikler selam ile..
her iki şiiri de okudum.İkisi de güzel. Birbirinden habersiz mi yazılmış yoksa bir etkilenme mi var.Bunu şairleri bilir. Ancak bazı şeylerin önünün alınamadığına şahit oluyoruz.Bir şiirimde '' genleri ekmek''ten bahsettim.Yayınlanmasından yarım saat sonra bir şair arkadaş hemen on dakikada yazıp gönderdiği şiirinde genleri ekmişti. Ne diyebilirsiniz ki. Herkes birbirinden birşeyler götürüyor da aşırısı çok acı.
sabah chaotica beni aradı ve abi ben bu şiiri hatırlıyorum bir yerden dedi
aslına bakarsanız ben de hatırlıyordum ama ben daha çok şiir ve fabl arasındaki farkla yani iki ayrı yazım türünde birinin yerine diğerinin koyulup koyulamayacağıyla ilgileniyordum... mesela şiir formatında bir roman yazsam acaba bu roman mı olur yoksa uzun bir şiir mi,bu anlamda düşünüyordum...
ve fakat chaotica'ya kanıtı olup olmadığını sordum... yok ama eminim dedi. ya okudum ya da bana biri anlattı...
google den taradım ama bir sonuç elde edemedim...
oysa burnumuzun dibindeymiş...
tesadüf mü... etkilenme mi.. değil mi bilmiyorum...
ama hatırladığımıza göre sorumu daha açık sorabilirim artık...
Anlamadım; şimdi ben fabl tarzı bir şiir yazsam Murat Beyin taklitçisi mi olacağım?.. Bu akımı başlatan kişi Murat Bey mi?.. O bile olsa, bir başkası aynı tarzda şiir yazamaz mı?.. Yazanlar o akımı başlatan kişinin taklitçisi mi olur?.. Ve... Aynı hikayeyi iki ayrı kişi şiirleştiremez mi?... Henüz Kadir bey bir açıklama yapmadı ancak, onun taklit gibi bir şeye tenezzül etmeyeceğini adım kadar iyi biliyorum... Zaten onun böyle birşeye ihtiyacı da yok! Kadir Beyin Murat Beyin şiirini okuduğunu da hiç sanmıyorum ayrıca. Okumuş olsaydı yazmazdı veya daha farklı yazardı bu şiiri... SAYIN YORUMCULARI İNSAFA DAVET EDİYORUM!
kırmızı karanfil tarafından 6/6/2008 5:30:23 PM zamanında düzenlenmiştir.
İşte dostlar böyledir, hayatın kendisi bu, Böyle gelmiş bu düzen, yıkılmaz iş bu tabu.
Güçlüler süpürürler, götürürler hep malı Garipler diyet öder, bu işe ne yapmalı?
Bu kıssada böylece, bitiverdi ey dostlar! İnsan gerçek hayatta, bu örneğe çok rastlar… ************************* FABL TARZINDA YAZDIĞINIZ GÜNÜN ŞİİRİNİZİ VE SİZİ KUTLUYORUM. SAYGILARIMLA YÜREĞİNİZE SAĞLIK. ŞİİR VE SEVGİYLE KALIN.
DilrubaNurayErenler tarafından 6/6/2008 5:03:22 PM zamanında düzenlenmiştir.
Ben bunu biryerlerden hatırladım şimdi. Benden önce yorum yapan şair dostlarımın da katkılaruyla hatırladım. Önce, "ne kadar güzel bir şiir böyle" dedim, "Verdiği ders de harika" diye geçirdim içimden. Okumaktan hoşlandım, tarzı sevdim, sevindim... ............ Sonra ne mi oldu? Benimle aynı okulda çalışan bir öğretmen şair arkadaşım var; Murat Canbolat... Keşke tanısaydınız, onu çok severdiniz, Tevazu sahibi, cana yakın, ve gerçek bir dost.. Onun şiirlerini okumak bana öyle heyecan veriyor ki, Kalemi mukavim ve kudretli, yani 10 tane Halil Gülşen'i 20 tane kanun'u ve daha bilmem kaç tane şairi peşine takar sürükler. Öyle bir kalemdir CanbolatMurat.. Öyle mütevazidir ki, şiiri taklit edilse bile, insanları kırmamak adına sessiz kalır, anlayışla karşılar. Zira, onun için bir insan kalbi yüzbin şiirden daha değerlidir de onun için... Kendi tarzının benimsenmiş olması, ona ayrı bir mutluluk verir. O yüzden, hiçbir şiirimde onun tarzını deneme cüretinde bulunmadım. Taklidini yapsam da kızmaz, dedim ya, tevazuu sahibidir Murat. Sizin şiirinizden sonra, Murat'ın sayfasına girip, sizden bir ay önce yazdığı şu şiirini okudum zevkle: Bir zamanlar yemyeşil güzel bir orman varmış Bu ormanda hayvanlar mutlu mesut yaşarmış
Veba salgını gelmiş bir vakit bu ormana Bu hastalık mahvetmiş kıymış yüzlerce cana
Bu ormanın aslanı toplamış hayvanları Belli niyeti bozuk yakacak tüm canları
Bu hastalık Allah’tan üstümüze beladır En büyük suçta benim tek isteğim seladır
Günahı çok olanı hemen kurban etmeli Allah için adayıp şuracıkta kesmeli
Benim suçum dizboyu onca cana kıymışım Çok oldu bini aştı yüzden sonra saymışım
Diğer hayvanlar hemen katılmışlar oyuna Aslan hayır der mi ?Ocaktaki koyuna
Kurt suçunu anlatmış tilki kafa sallamış Hayvanlar birer birer konuşmaya başlamış
Kimi demiş beni kes benim suçum çok büyük Aslanda okuyormuş ne diyormuş iç tüzük
Sıra gelmiş eşeğe demiş gerçek suçlu burada Geçen gün ekinleri yiyormuş ya şurada
Aslan demiş vay hain nasıl yersin ekini Kükreyerek bağırmış tutun şu pis haini
Çullanmış tüm hayvanlar bu zavallı eşeğe Sahiplenen çok olur meydandaki döşeğe
Şimdi söyleyin bana eşeğe binilmez mi? Böyle eşek olana bu semer vurulmaz mı?
Evet.. Bir ay önce yazmıştı bunu. Tarzının ve ele aldığı konunun tarafınızdan benimsenmiş olması Murat'ı mutlu edecektir. Ancak; Asıl siz Mutlu musunuz Kadir Üstad?
Özellikle belirteyim ki, şiirinizi beğendim. Ancak, bu tarz şiirlerin patenti CanbolatMurat'a aittir. Yani demek istediğim odur ki, şiir ne kadar güzel olursa olsun, tarz başkasının tarzı. Sizi tebrik ederim bu alanda hayli başarılı buldum sizi, okuyucular ne düşünür bilemem ama, ben bu suyu, pınarın kaynağından; yani CanbolatMurat Hocamın sayfasından içmeyi yeğlerim. Zaten okuyan herkes bu durumun farkında. yer yerinden oynadı Edebiyatdefteri'nde.. Şiir sizin, kelimeler sizin, övgüler sizin. Zaten günün şiiri de seçildiniz, kıskananın canı çıksın! Ancak Sezar'ın hakkı Sezar'a! Bu tarz Murat Canbolat'ın!
ilk kez fabl tarzı bir şiiri günün şiiri olarak gördüm .Gerçekten çok sevindim.Bu tarzda bu sitede belki 100 den fazla şiirim vardır.En güzel örnekleriyle Şahamettin Kuzucular Hocamın orjinal iki adet fablı bulunmaktır.Günün şiirini ve değrli şairimizi kutlarım.Saygılarımla...
Suçlu... Bir zamanlar yemyeşil güzel bir orman varmış Bu ormanda hayvanlar mutlu mesut yaşarmış
Veba salgını gelmiş bir vakit bu ormana Bu hastalık mahvetmiş kıymış yüzlerce cana
Bu ormanın aslanı toplamış hayvanları Belli niyeti bozuk yakacak tüm canları
Bu hastalık Allah’tan üstümüze beladır En büyük suçta benim tek isteğim seladır
Günahı çok olanı hemen kurban etmeli Allah için adayıp şuracıkta kesmeli
Benim suçum dizboyu onca cana kıymışım Çok oldu bini aştı yüzden sonra saymışım
Diğer hayvanlar hemen katılmışlar oyuna Aslan hayır der mi ?Ocaktaki koyuna
Kurt suçunu anlatmış tilki kafa sallamış Hayvanlar birer birer konuşmaya başlamış
Kimi demiş beni kes benim suçum çok büyük Aslanda okuyormuş ne diyormuş iç tüzük
Sıra gelmiş eşeğe demiş gerçek suçlu burada Geçen gün ekinleri yiyormuş ya şurada
Aslan demiş vay hain nasıl yersin ekini Kükreyerek bağırmış tutun şu pis haini
Çullanmış tüm hayvanlar bu zavallı eşeğe Sahiplenen çok olur meydandaki döşeğe
Şimdi söyleyin bana eşeğe binilmez mi? Böyle eşek olana bu semer vurulmaz mı? 5/18/2008 tarihinde bu sitede yayınladığım bu şiirde benden günün şiirine .Benzer konu iki ayrı şiir ne güzel tesadüf .Demek ki bu yolda yalnız değilmişim.Şahamettin Hocamın desteği oldu ve bu günün şiiri bende boşa uğraşmadığım kanıtlamak açısından çok önemli oldu.Şükür bu günlere.Devamını bekleriz kardeşim sizi takip edeceğim.Saygılarımla...
canbolatmurat tarafından 6/6/2008 2:36:35 PM zamanında düzenlenmiştir.
canbolatmurat tarafından 6/6/2008 2:43:05 PM zamanında düzenlenmiştir.
Aslan-Kurt-Tilki ardindan Keci Hikayesi ve Ormandaki Kriz.
Kadir Cetin, diger siirleriyle güne geleceginin sinyallerini veriyordu zaten. Onu bir defa da olsa burada gördügüme sevindim. Günün siirlerinin tedavülden kalkmis konular yerine, gündeme düsen ve degisik konulardan, degisik siir tarzlarindan secilmesi de iyi bir gelismedir diye düsünüyorum. Benim önerim hala gecerlidir ve diyorum ki; GÜNÜN SIIRI MUTLAKA O GÜN YAZILMIS SIIRLERDEN SECILMELIDIR.. Bundan 3-5 yil belki de daha önce yazilmis, bilmem kac yerde paylasilmis bir siir benim günüme siir olmamali.. Onlar yazildigi günlerde gerekli takdiri övgüyü zaten almislardir Dönüp dolasip tekrar tekrar ödüllendirmek; yeni yazilan siirlerin yolunu kesmekten öteye gitmez. Benim görüsüm budur, farkli düsünen seslere de saygim sonsuzdur. Bu vesile ile
En son garip bir eşek; “- dinleyin ey dostlarım, Her gün gelip geçerken yolda ota rastlarım. Zaptedemem nefsimi, bazen otlardan yerim Hani acep bu mudur, krize sebep derim?..” İşte bu söz üzere, hayvanlar hep bir ağız; “- Sayın kralım demiş, burada mutabığız İşte bulduk! Eşekmiş, bu krizin nedeni Suçlusun ey eşek sen, seni pis obur seni!..”
Hocam gerçekten çok güzel bir fabl olmuş. Ve tam da bugünümüze uygun. Sizin şiirinize bakıyorum da nedense bugünkü su krizi geliyor aklıma. Bir daha kutlarım.
Kıssadan hisse Örnekleri çok Kimse üstüne alınmayınca düzelmiyor Birşeyler yapılmalı diyoruz ya Edebiyat Defteri sitesi örneğin Daha seçici olabiliriz Daha az tüketebiliriz Hakları, sırayı, süreyi dikkate alırsak Sanatçı duyarlılığıyla Eserlerimizle Yorumlarımızla
Aziz dostum, Sabah siteye girince sürprizle karşılaştım...Şiirinizin kırmızı kordelasını görünce çok sevindim, mutlu oldum... Yeniden kutlamak istedim ve hemen geldim... Günün şiirini ve değerli şairini yeniden kutluyorum. Selam ve muhabbetlerimle...
Bu bahsettiğiniz sizin orman mıydı ? Demek ki ormanların kaderi bu ! Bizim ormanda da aynı aynı sıkıntı baş gösteriyor hep.
Latifesi bir yana;
Dünya edebiyatındaki ilk örnekleri Hint'li yazar Beydeba' ya ait olduğu söylenen (Kelile ve Dimne) , Türk edebiyatında ise Divan şairlerimizden Şeyhi ile başladığı (Harnâme) bilinen Fabl türünün güzel bir örneğini sergilediniz Kadir bey. Zevkle ve hissemize düşeni alarak okuduk.
Teşekkürler.
Ayrıca tâclanan şiiinizi ve sizi tebrik ediyorum.
YusufZiyaKarahasanoğlu tarafından 6/6/2008 3:15:52 AM zamanında düzenlenmiştir.
aslan eşek bir de tilki bir adaya düşmüş ilk zamanlar herşey çok iyiymiş yemiş içmiş keyif çatmışlar gel zaman git zaman yiyecekleri bitmiş ve bir gün aslan çağırmış eşekle tilkiyi e demiş acıktım ben ve yiyeceğim birinizi ve eşeğe demişki en etli butlu olan sensin senden başlayacağım yemeğe yoooo demiş eşek beni yiyemezsiniz aslan kardeş ben kutsal bir hayvanım nasıl yani demiş aslan tabi demiş eşek benim ayağımın altında ayeltel kürsi yazıyor hadi len demiş aslan inanmamış ama içine de bir kuşku düşmüş tilkiye dönmüş ve demişki bak bakim len var mı ayağının altında öyle bir şey tilki demiş ki aslan kardeş ben cahilim benim okuma yazmam yok nasıl okurum de get demiş aslan dönmüş eşeğe getir bakim demiş bakacağım eşek ayağını uzatmış aslan tam bakarken çakmış çifteyi ve aslan ölmüş tam o sırada tilki bir ağacın arkasından izliyormuş ve şöyle diyormuş
"vay be cahilliğin gözünü seveyim"
şimdi bir hikaye türü olan fabl'lar da kıssadan hisseler vardır... soralım bakalım kimdir aslan kimdir eşek kimdir tilki...
tebriklerim günün şiirine sevgilerim seçiçi kurula
sürç-i lisan ettiysek affola...
zebercet fırat tarafından 6/6/2008 2:49:26 AM zamanında düzenlenmiştir.
cehalet hep can kurtarsa keşke:))Ama cahil ve de gafil olmanın beladan uzak kalmak anlamına geleceğini düşünen yığınlar var maalesef...yorum da şiir kadar anlamlı- güzel...tebrikler...
cehalet hep can kurtarsa keşke:))Ama cahil ve de gafil olmanın beladan uzak kalmak anlamına geleceğini düşünen yığınlar var maalesef...yorum da şiir kadar anlamlı- güzel...tebrikler...
La Fontain' e küfreder ya hani adam, fıkrayı dinledikten sonra... Şu meşhur hiç çalışmadan zengin olan ağustos böceğini yaratan La Fontaine'e.
Oysa gerçek hayat yazdığınız "fabl" dan ne kadar farklı ki? Kocaman bir cangıla dönüştürülmüş bir yaşam. İnsanların yarısına silah, diğer yarısına da mal satarak çizilmiş bir utanç tablosu... Ve hırsın, yok etmenin, insani , deruni tüm değerlerin hiçe sayıldığı bir mezbaha...
Güçlüler süpürürler, götürürler hep malı Garipler diyet öder, bu işe ne yapmalı?
Bu kıssada böylece, bitiverdi ey dostlar! İnsan gerçek hayatta, bu örneğe çok rastlar…
İlahi üstadım... yine kitabın tam orta sayfasını yakalamışsın... Yaşadığımız hayatın gerçek bir yüzünü mükemmel bir şiirle anlatmışsın... Allah razı olsun... Yürekten kutluyorum... Selam ve muhabbetler...
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.